Bu bayram sevdiklerinizle tanışın!

Bu bayram çocuğunuzla tanışın. Kardeşinizle tanışın. Kuzeninizle tanışın. Babanız ve annenizle tanışın.

Tanışmak mı? Evet!

Sevdiklerinizi ne kadar tanıyorsunuz?

Tanımak ne demek?

‘Ben bu kişiyi tanıyorum’ dediğimiz zaman, ne kastediyoruz acaba? Ya da ‘Seni daha yakından tanımak istiyorum’ dediğimiz zaman, ne kastediyoruz?

Yakından tanımak neyi içeriyor? O kişi hakkında ne bilirsem, yakından tanımış olurum?

Ünlü sosyal psikolog Dan McAdams’a göre tanımanın basamakları var.

Kişisel özellikler

Tanımanın en alt ve basit seviyesinde kişisel özellikler var. Bir kişiyi sadece kişisel özellikleri ile tanıyabiliriz.

Sosyal, komik, içine kapalı, hareketli, sevecen gibi sıfatları kullanarak.

Taylan’ı tanıyorum, çok duyarlı bir çocuk.

Bülent’i tanıyorum, çok iyi niyetli bir insan gibi.

(İnsanı tanımlayan 4500 tane sıfat varmış bu arada.)

Ama bir kişinin kişisel özelliklerini bilmek, tanımanın sadece ilk adımı. Yeterli değil.

 (Geçen haftaki facebook yazıma dönersek, facebook arkadaşlarımızın çoğunu bu seviyede tanıyoruz.)

Kişisel endişeler

Bir kişiyi daha derinden tanımak için, o kişinin kişisel endişelerini de bilmek gerekiyor.

Mesela, yüzleşemediği en büyük korkusu ne?

Pişmanlıkları var mı hiç?

İçinde ne tür fırtınalar esiyor?

Ne tür zayıflıkları var? Hangi zayıflıkları ona hangi davranışları yaptırıyor?

En önemli değeri ne? 5 yıl içinde ne başarmak istiyor?

İşte bu noktada sevdiklerinizle tanışabilirsiniz. Mesela, ben bu yazıyı yazarken, tanışabileceğim çok kişi aklıma geldi. Mesela, annem bir kadın olarak neden karar vermede zorlanıyor?

(Bu arada çoğu öğretmen öğrencisini bu anlamda tanımıyor. Bir çok yönetici çalışanını tanımıyor. Durum böyle olunca sağlıklı ve güvene dayalı bir ilişki kurulamıyor.)

Hikaye

Tanımanın bir üst seviyesi daha var.

Bir kişiyi tamamen tanıyorum demek, onun hikayesini ve hikayelerini bilmeyi gerektiriyor.

Sürekli ne tür hikayeler anlatıyor? Hikayelerde ve dolayısıyla hayatında bir bütünlük ve anlam var mı?

Hayatını gerçekten bir bütünlük içinde mi yaşıyor?

Hayat ayrı ayrı oluşan olaylardan ibaret değil. Hayat, olaylara karşı bizim verdiğimiz tepkilerin bir bütünlüğünden ibaret.

Dikkat edin bazıları sürekli kahramanlık hikayeleri anlatır, bazıları kurban hikayeleri. Bunları neden anlatır? Neler olmuştur hayatında?

Annem, 7 kardeşli bir ailenin en büyüğü. Dedem anneme hep erkek gibi davranmış. Annem neden hep bu hikayeleri anlatıyor acaba?

Tanışın

Siz de bu bayram sevdiklerinizle bu üç seviyede tanışın! Sevmek zaten insanları bu üç seviyede tanımak değil midir?

Hepinizin bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Hayırlı bayramlar....

Not: Annelerimizi ve babalarımızı tanımak daha zordur. Çünkü genelde annemize ve babamıza rolleri açısından bakarız. Onlar anne ve babadır. Hasan ve Fatma değildir. Üçüncü bir şahıs olarak bakıp, objektif değerlendirmek zordur. Ama mümkündür. Bu da ilişkiye çok anlam kazandırır.

www.facebook.com/bolatozgur