Paylaş
Ama bugünlük ‘Yeni Alıntılanabilir Einstein’ (The New Quotable Einstein) kitabından Einstein’in sarfettiği çok güzel bir paragrafı aktarmak istiyorum.
“İnsanoğlunun en büyük zaafı, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanması. Hatta bütün yiyecekleri, hayvanları ve doğayı kendine sunulmuş bir nimet sanıyor. Evren dediğimiz bütün içerisinde, kendisini diğer canlılardan ayrı tutuyor. Çevreyi istediği gibi kullanıyor. Yıkıyor, yok ediyor.
Halbuki insanoğlu bu evrende zincirin sadece küçük bir parçası. Bunu redderek aslında kendisine bir hapishane yaratıyor. İnsanın bu yanılgıdan kurtulması en büyük özgürlük. Tabii bu da tam olarak mümkün olmayabilir ama bu çabanın kendisi de bir özgürlük.”
Zaten benim bütün derdim de bu.
Bir meyvenin dünyası
Örneğin kayısıyı düşünelim. (Şeftali diyecektim ama şeftaliye dokunamadığım için kayısıyı seçtim.)
Onun kendi derdi var. O da insanoğlu gibi hayatta kalma ve üreme peşinde.
Çekirdeğini yaymak istiyor. Bunun için bir yolu var. Çekirdeğini hemen kendi dibine bırakabilir. Ama bu hiç de avantajlı olmaz.
Çünkü bu çekirdek orada büyüyemez. Güneşi göremez ve toprağın minareli zaten azalmıştır.
Uzaklara ulaşmak
O zaman çekirdeğini götürüp başka bir yere bırakması gerekiyor. Ama hareket edemiyor. O zaman birilerinin gelip çekirdeği alıp, götürmesi lazım.
Eeeee doğada kimse bedava bir şey yapmıyor.
Kayısı da hemen bir formül düşünüyor.
“Ben çekirdeğimin etrafını şöyle tatlı, lezzetli turuncu yenilebilir bir madde ile sarayım. O zaman diğer canlılar bunu yemek için meyvemi koparır. O tatlı kısmı yer, çekirdeği de atar. Ben de attığı yerde tekrar ürerim” diyor.
Bu yöntemle kayısı çekirdeğini taşıtmış oluyor.
Yani aslında kayısı diğer canlıları kullanıyor. İnsanoğlu ve hayvanlar, onun için bir nimet.
Risk
Ama bir de risk var. Ya çekirdek tam olgunlaşmadan birisi koparırsa. O zaman yeterince olgunlaşmadığı için üreyemez.
Onun da kolayı var. Çekirdek olgunlaşıncaya kadar o yenilebilir maddenin içine tanik asit koyarım, diyor.
Ben olgunlaşmadan birisi koparıp beni yerse, midesi bozulur. Böylece ben olgunlaşmadan kimse beni koparamaz diyor.
Böylece o riski de ortadan kaldırıyor.
(Bu arada meyveler olgunlaşmadan onları yiyebilen bir kaç tane maymun türü var. Diğer canlıların çoğu meyveyi olgunlaşmadan yerse, mide rahatsızlıkları yaşıyor.)
Her canlı eşit
Kayısının kendi dünyası var aslında. Evrende her canlının kendi dünyası var. Kimse kimse için nimet değil. Ya da herkes herkes için nimet.
Yaratıcı’nın yarattığı bu mükemmel düzen ve dengede insanın kendini üstün görmesi Einstein’in bahsettiği hapishaneye yaratmak.
Bu düzende aslında kendimizi çok ciddiye almayalım. Kendimize çok anlam yüklemeyelim. Üstün görmeyelim.
Kısacası kendimizi çok bir şey zannetmeyelim!
Paylaş