Paylaş
A) Kontrole götürürüm
B) Kontrole götürmem
Gelen yanıtlardan şöyle bir sonuç çıktı. % 94 götürürüm. % 6 götürmem.
Yani % 94, karşıdaki kişiye güvenmiyor.
Okuyucular çok açık bir şekilde “bu devirde, kim kime güvenir?” diyor.
Toplumuzda güven bu kadar düşük, maalesef.
KİMLERE GÜVENMİYORUZ?
Asıl görevi toplum arasında güven yaratmak olan kişilere ve kurumlara bakınca, en az güvenilenlerin onlar olduğunu görüyoruz.
Uluslararası Stratejik Araştırma Eğitim ve Danışma Merkezi Platformu’nun (USADEM) anketine göre; en az güvenilen meslek grubu, milletvekilleri ( % 11.14).
En az güvenilen kurum, siyasi partiler ( % 7.30).
Çok ilginçtir ki en az güvenilen meslekler arasında, din adamları ( % 24.39) da var.
Yine çok ilginçtir ki hayat kadınlarına, birçok meslekten daha çok güveniliyor ( % 31.54).
GÜVENSİZLİĞİN SEBEPLERİ
Güvensizliğe yol açan birçok etken var. Ama en çok pay, bizzat bizi yönetenlerin.
Araştırmalar, kurumlara duyulan güven ile toplum içinde insanların birbirlerine duydukları güven arasında, çok yüksek bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor.
Yani insanların, kurumlara olan güveni azaldıkça, toplum içinde birlikte yaşadıkları insanlara da güveni azalıyor.
(Tabi ki ikisini de yönlendiren başka bir sebep olabilir.)
Transperancy International Kurumu’nun istatistiklerine baktığımızda, rüşvetçilik ve yozlaşmada Türkiye, 10 üzerinden 3,5 puan ile 69. sırada. Oldukça düşük.
Dünya ortalaması 4.1. Ortalamadan da düşük.
Gana, Jamaika, El Salvador, Namibya ve Uruguay bizden daha iyi durumda.
Ülkeyi yönetenler de icraatları ile bizzat toplumda güveni azaltıyor. Kurumlar, bunu kendi elleriyle yapıyor.
Son günlerde yaşanan olaylar, zimmetine para geçiren kuruluşlar, siyasi partilerin yolsuzluğa karışan belediyeleri ya da hırsızlıkları….
Yargı sistemimize bakalım.
Türkiye’de bir davanın ortalama sonuçlanma süresi 420 gün. Türkiye 172 ülke arasında 102’in sırada. Çok gerilerde.
Kısacası, bizi yönetenler toplum içinde güvensizlik yaratıyor. Toplum onların eliyle değerlerini kaybediyor.
Suçu hiç başkasına, dış güçlere falan atmayalım. Ne yapıyorsak, biz kendimize yapıyoruz.
Biz, önce kendimize bakalım.
Paylaş