Asıl öÄŸretmenlerin üniformalarını deÄŸiÅŸtirin

Öğrenciler üniforma giyerse; okula aidiyet duygusu artıyor, zengin ile fakir öğrenci arasındaki fark görünümde kayboluyor, farklı kıyafetler ilgi odağı olup eğitimi sekteye uğratmıyor, belli bir çete ya da grup kıyafetleri ile ön plana çıkmıyor.

Öğrenciler üniforma giymezse, daha rahat bir öğrenme ortamı oluşuyor. Öğrenciler kendilerini iyi hissettiren kıyafetleri giyebiliyor. Özgür olabiliyor. Belki de sembolik bir anlamı var.

Ama aslında bunların hiçbir önemi yok.  Â

DURUM DAHA VAHÄ°M

Uluslararası sınavlarda Türkiye 40 ülke arasında 36. sıralarda geziyor. Â

ÖSS matematik ortalaması, ya sıfır ya da bir. Çocukların büyük çoğunluğunun hayali yok. Hayal kurmayı bile bilmiyor.

Üniforma kalkınca, bu sorunlar çözülmeyecek.

ÖĞRETMEN ÜNİFORMASI

Kimin üniforması değişmesi gerekiyor biliyor musunuz?

Öğretmenlerin. Nasıl mı? Anlatayım.

Anadolu liselerine, öğretmen seçmek için yapılan 2008 sınav sonuçlarına baktım.

Başarısız olan öğretmen sayısı kaç biliyor musunuz?

9118!

% 23’e yakın.

Yanlış anlamayın! Sınava giren kişiler, yeni mezun öğretmenler değil. Yıllardır öğretmenlik yapanlar.

2, 5, 8, 10 alan öğretmenler var. 40’ı geçemeyen öğretmenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Utanılacak bir durum.

Bu durumda çocukların üniforması olmuş ya da olmamış ne fark eder?

MEB’in asıl sorunu budur: Kaliteli öğretmen kadrosu.

Haa, ille de üniforma değişecekse, öğretmenlerden başlansın. İlk önce öğretmenler serbest olsun. Özgürce fikirlerini ifade etsin. Eleştirince sürülmesin, işinden olmasın, gözaltına alınmasın.

MIÅž GIBI

Bu üniforma değişikliği tipik işe yaramayacak reform hareketidir.

Eğitimin özünü değiştirmek zordur ve gözle görünmez. Bakanlar da gözle görünen ve fiziksek olarak değiştirmesi kolay olan şeyleri değiştirir ve reform yapıyormuş imajı verir.

Kötü niyetleri yoktur. Ülkeye hizmet amaçlarıdır, ama büyük çaplı değişimin nasıl olacağından habersiz oldukları için; bu fiziksel değişiklikler, biraz da kendilerini kandırma yöntemidir.

Bu fiziksel değişimlerin de çoğu zaman eğitimle ilgisi çok azdır.

Köklü deÄŸiÅŸim gerekmektedir. Â

İzmirli kadın

Salı günü İzmirli kadın hakkında yazmıştım, ama gelen mesajlara okuduktan sonra anladım ki kendimi çok iyi anlatamamışım. Tekrarlamak istiyorum.

İzmirli kadın genel bir ülke problemine dikkat çekmiştir ama iş sözü alınca söylediğinden çark etmiştir.

Kadının bu davranışı, toplumuzda çokça var olan tipik davranıştır. Bana dokunmaya hayvan binyıl yaşasın, durumu.

Sesi çıkanlar, sadece kendi haklarını ve çıkarlarını değil, herkesin hakkını savununca Türkiye adam olur.