Paylaş
Çocuk yetiştirme felsefesi açık olmayınca, aileler bir çok hata yapıyor.
Nedir bu hatalar?
1-Çocuğu koşullu sevmek
Her aile çocuğunu sever ama her zaman beğenmez.
Giyinmesini beğenmez, iş yapışını beğenmez, arkadaşlarını beğenmez, notlarını beğenmez.
“Beğenmeme” mesajlarını çocuk “sevilmeme” mesajı olarak algılar.
Çocuk, “Annem beni olduğum gibi sevmiyor.” der ve değersiz hisseder. En iyi ihtimalle sevgi kazanmak için iyi çocuk olur, bunun için başarılı olur.
Bunlar iyi görünse de kötüdür. Koşullu sevgi gören çocuk, davranışlarını diğer insanların gözünden değerlendirmeye alışır ve ne istediğini bilmeden yaşamını sürdürür. Kendini değersiz hisseder. Böyle bir çocuk, başarılı olsa da mutlu ve çoşkulu olamaz.
2-Olumsuz duyguların üstünü örtmek
Çoğu aile çocuğu olumsuz bir duygu yaşayınca, hemen onu iyi hissettirme çabasına giriyor.
Bu durumda çocuk “Olumsuz duygu kötüdür.” zannediyor. Duygularını saklamayı veya örtmeyi öğreniyor.
“Utanç” hissetmemek için yalan söylüyor.
“Rezil” olmamak için kopya çekiyor.
“Hayal kırıklığı” yaşamamak için bir ilişkiye başlamıyor.
Duygusunu saklıyor. Bu durumda ne etrafındakiler tarafından anlaşılabiliyor ne de duygusuyla baş edebiliyor.
3-Çocuk adına karar vermek
Okulda başarılı olan çocuk, gerçek hayatta neden başarılı olamıyor?
Çünkü okulda kararlar çocuk için başkaları tarafından veriliyor. Her şey yapılandırılmış. Gerçek hayat öyle mi? Belirsiz, muğlak ve yapılandırılmamış. Doğru/yanlış net değil.
Karar vermeyi öğrenemeyen çocuk, gerçek yaşamda sudan çıkmış balığa dönüyor.
Ailede de durum aynı.
Çocuklar küçük yaşta, yaşına uygun olarak kendi kararlarını kendi vermeyi öğrenmeli. 5 yaşındaki çocuğa, “Ayran mı mevye suyu mu? Seç .” demek bile ona karar vermeyi öğretir.
4- Çocuğa sorumluluk vermemek
Çoğu aile, çocuğun yapabileceği işleri, onun yerine kendisi yapıyor.
5 yaşında kaşık tutmayı bilmeyen çocuklar var.
22 yaşında iş başvurusu yapamayan gençler var.
Çocuk ailede bir bireyse, onun da sorumlulukları olmalı. Sahte, yapmacık değil. Gerçek ve değer yaratan sorumluluklar.
Masayı kurmak oğlumuzun, kaldırmak kızımızın görevidir gibi.
Ailelere çocuğunun evdeki sorumluluklarını sorun, çoğu aile yanıt veremeyecektir.
5- Çocuğa bedel ödetmemek
Bu sorumluluklar gerçekse, o zaman çocuklar davranışlarının bedelini de ödemeli. Aksi takdirde asla sorumlu olmayı öğrenemez.
Çoğu ailenin yaptığı en büyük hata çocuklarına bedel ödetmemek. Ebeveynler aslında kendisini değerli, önemli ve işe yarar hissetmek için, kurtarıcı rolü üstleniyor.
Çocuk zor durumda kalınca, aile hemen devreye girip onları kurtarıveriyor.
Verilen mesaj açık: sen acizsin, kendi sorunlarını çözemezsin ve bana tabisin.
Yemeğini yemeyen çocuk aç kalır. Oyuncağını bilerek kıran çocuk, oyun oynayamaz.
6- Çocuğu kontrol etmek
Çoğu aile çocuklarına iş yaptırmak istediğinde ödül, ceza, övgü gibi kontrol mekanizmalarını kullanıyor. Onlara sürekli bir şart sunuyor. Şunu yaparsan, ben de bunu yaparım gibi.
Bu kontrol mekanizmaları çocuğun yapması gerekenleri önemsizleştiriyor. Çocuk “Kitap okumak kendi içinde değerli olsaydı, annem bu ödülü vermezdi.” diyor ve kitap okumayı değerli bulmuyor. Ödül kitaptan çok değer kazanıyor. Daha sonra ödül olmadan hiçbir iş yapmıyor.
7- Öğrenmeyi engellemek
Çocuklar bir öğrenme makinası. Aileler çocukların öğrenme aşkını ateşlemektense, söndürüyor. Merak duygularını öldürüyor. Nasıl mı?
Bilinçsiz aile ya çocuklarının soru sormalarına izin vermiyor ya da sorularını geçiştiriyor.
Bilinçli aile ise hemen soruyu yanıtlayarak, çocuğun kendisinin keşfederek, öğrenme mutluluğunu elinden alarak kalıcı öğrenmeyi engelliyor.
Bir çocuğa dizilerdeki kadın ve erkeklerin mesleklerini araştırma görevi vermiştim. Annesi, çocuğun öğrenme ve keşfetme aşkına inanamadı.
Her aile çocuğuyla öğrenme projesi yapmalı. Evde keşfetme ortamı hazırlamalı.
Mutlu, başarılı ve etki yaratan çocuk
Bu durumda yapılacaklar belli.
Çocuğun sorumluluk alanlarını belirleyip, ona sorumluluk vermek. Çocuğa bırakılacak kararları belirlemek. Çocuk görevlerini yapmazsa bedelini ödetmek ve olumsuz duygularını yaşamasına izin vermek.
Olumsuz duygusunu analiz ederken bile, “Sen, sadece sen olduğun için değerlisin.” mesajını vermek.
Sürekli öğrenme ve keşfetme yolculuğunda olmak.
Bunları yapan aile hem beyni, hem kalbi, hem de vicdanı engin çocuk yetiştirmiş olur.
Paylaş