DÜN kaldığımız yerden devam edelim: Yaşar Kemal, Gazi Paşa’nın konuşmasının tam ortasını aktarmış, başını ve sonunu atlamış. Bu nedenle konuşmanın anlamı güdükleşmiş. İsteyen istediği gibi yorumlayabilir.
Hele Yaşar Kemal’in şu cümlenin saptırıcı derin anlamı okunursa: "Mustafa Kemal Paşa, ’Kürtlere özerklik verilecektir, verilmezse ellerinden geleni yapacakları bellidir’ diyor. Niye olmadı? Mustafa Kemal Paşa ölmeden önce bunu başarmak istedi ama başaramadı." (Milliyet, 14 Ocak 2007) Yani Gazi Paşa "Kürtler isyan eder" diyesiymiş.
* * *
Yaşar Kemal "Türkiye Barışını Arıyor" adlı konferansta gerçekte barışı sabote eden bir konuşma yaptı. Çünkü konuşmasını, tarihe Kürtçülük açısından bakarak, yazınsal söylemle yaptı. Konuşmanın içinde kurmaca (fiction) da var. Bir kıssahan (masalcı) gibi konuşuyor. Bu konuşmanın yabancı dillere çevrilmiş metnini okuyanlar, Kürtlerin 1923’ten bu yana sistemli bir soykırıma uğradıklarına kolayca inanabilirler. Hatta ilerde bu konuşmaya, Protestan rahiplerinin yazdığı ve Ermeni soykırımı iftirasına kaynak olan tek yanlı raporlar benzeri bir işlev yüklenebilir.
Yaşar Kemal tarih önünde bu tek yanlı insafsız konuşmanın hesabını veremez.
* * *
"Gazi Paşa Kürtlere kazık attı" dememek için "Mustafa Kemal Paşa ölmeden önce bunu başarmak istedi ama başaramadı" diyor. Tarihin bir kıssahan tarafından yorumu.
Gazi Paşa İzmit Kasrı konuşmasını 16-17 Ocak 1923 günü yaptı. Cumhuriyet bu konuşmanın üzerinden 9 ay 13 gün geçtikten sonra ilan edildi. Gazi Paşa, bu konuşmadan 15 yıl 9 ay 25 gün sonra öldü.
Ne oldu da Gazi Paşa bir basın toplantısında açıkladığı projeyi (hayali) gerçekleştiremedi. Yaşar Kemal’in dediği gibi neden başaramadı? Zamanın derin devleti mi engel oldu, yoksa başka olaylar mı araya girip engel çıkardı?
Yaşar Kemal, Gazi Paşa’nın bir basın toplantısında söylediği sözleri bir padişah fermanı sayarak büyük bir yanlış yapıyor. Gazi Paşa’nın bir padişah tavrına sahip olmadığına dönemin Meclis tutanakları tanıklık etmektedir.
* * *
Yaşar Kemal, tarihi masal, tarihsel olayları da masal örgüsü sanıyor. Cumhuriyet’in temel taşları olan Devrim Yasaları’nın ilki olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3 Mart 1924 tarihinde çıkartıldı. Şeyh Said isyanı 1 Şubat 1925’te başladı, 15 Nisan 1925’te sona erdi. Demek ki isyan cumhuriyetin ilanından 1 yıl 5 ay 16 gün sonra çıkmış. Kürtçü fesadında her şeyden söz edilir ama Cumhuriyet karşıtlığının en önemli merkezlerinden biri olan Kürt İstiklal Komitesi’nden söz edilmez. Şeyh Said ayaklanması Cumhuriyet’e karşı bir Nakşibendi irtica ayaklanmasıdır. Bu ayaklanmadaki İngiliz payından isterseniz söz etmeyelim.
Yaşar Kemal gibi bir babayiğit, Gazi Paşa’nın İzmit Kasrı’nda sözünü ettiği projeyi gerçekleştirememesinin gerisinde Şeyh Said (1925), Ağrı (1930) ve Dersim (1937) ayaklanmalarının bulunduğunu mutlaka söylemeli.