Türkiye'nin işi zor

Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlama tarihi yaklaştıkça hükümetin giderek sıkışacağını tahmin etmek hiç de güç değil.Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesi, daha doğrusu AB normlarına uygun yasaların çıkartılması konusunda  hükümetin pek zorlanmayacağını düşünüyorum. Çünkü hükümet mecliste gereken oy çoğunluğuna sahip olduğu gibi büyük ölçüde de CHP muhalefetinin desteği de eksik değil.İç mevzuatın AB mevzuatına uyarlanmasına ilişkin tarama çalışmaları da büyük güçlük çıkarmaz. Çalışmanın amacı ve yöntemi belli, Türkiye iç mevzuatının AB mevzuatıyla çeliştiği noktalar saptayacak ve  gerekli değişikleri yapacak. Bu konuda herhangi bir müzakere söz konusu değil.Asıl zorluk değişen yasaların ve tümüyle mevzuatın uygulanmasında toplanıyor. Önce polis ve adalet sisteminin bu değişikleri  özümseyip eksiksiz uygulaması gerekiyor. Bu hiç de kolay değil. Polis örgütünün  zihniyeti değişecek, alışkanlıkları değişecek.Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, devlet ve yerel yönetim bürokrasileri büyük bir zihniyet ve uygulama devrimi geçirecekler. Bu son derece zor ve sancılı bir işlem. Özellikle yaşını başını almış görevliler için.Yargıçların, savcıların, avukatların ezbere bildikleri yasaları unutup yeni yasaları öğrenmeleri gerekiyor. Bu, binlerce sayfa tutan yasaların unutulması, binlerce sayfalık yeni yasaların öğrenilmesini anlamına geliyor.Sadece devletin ve bürokrasinin değil halkın da devrim düzeyinde zihniyet değişimi gerekiyor.***Son günlerde yaşadığımız olaylar bu zorlukların boyutlarının nelere vardığını gösteriyor. Örneğin, Mersin’deki Türk bayrağını yakma girişimini ele alalım. İç ya da dış kışkırtmaların bu olayda etkin olduğu var sayımını bir yana bırakalım. Bu kışkırtma vardır ya da yoktur. Bunu bulmak polisin, değerlendirmek de yargının işi.Böyle bir durumda halkın bir bölümünün olaylardan etkilenip tepki göstermesi yasaların verdiği bir haktır ve yasal sınırlar içinde bu hak kullanılabilir. Ama tepki gösterenlerin hedef gördüğü kimseleri bizzat cezalandırmak gibi bir hakları yoktur.Trabzon’daki olaylar ne mutlu ki linçle sonuçlanmamıştır, ama polis müdahale etmekte gecikseydi belki saldırılar linçle sonuçlanabilirdi. İster milliyetçilik olsun, ister yurtseverlik olsun, hiçbir duygu ve inanç vatandaşların bir bölümünün devletin yerine geçmesine izin vermez.Bu gibi olaylarda polis tarafsız davranmayı ilke edinecek. 1970’lerde ve 80’lerde olduğu gibi bir tarafın yanında olduğu izlenimi vermeyecek.***Orhan Pamuk, Ermeni ve PKK olaylarıyla ilgili olarak kamu oyunu rencide edecek davranışlarda bulundu. Basın, aydınlar ve yazarlar tarafından eleştirildi. Ama iş o noktada kalmadı. Birtakım insanlar milliyetçilik adına yazarı tehdit ettiler. Ve bir kaymakam yazarın kitaplarını toplatmaya ve yok etmeye kalkıştı. Hükümetin yapması gereken ilk iş kaymakamı açığa almaktı ama böyle bir gereksinim hissetmedi.***Kaymakamın bize yaşattığı trajediyi bir traji-komik olay izledi: İzmir’in Aliağa ilçesinde bir iç giyim mağazası vitrinin üzerine mayolu bir kadın afişi asmış. Bundan gocunan ve kocaları ile oğullarının bu afişe bakarak baştan ve yoldan çıkacağına inanan AKP’li kadınlar mağazaya giderek  afişin indirilmesini istemişler. Kadınların başında da AKP İlçe başkanının karısı varmış...AKP ilçe başkanı olayı kabul ediyor. Yapılan işi ilkokul mezunu karısının cahilliğine bağlıyor. Eşinin, komşuların  etkisinde kaldığını ama yapılan işin AKP partisini bağlamayacağını söylüyor. Bu arada “ucuz reklam peşindeler” dediği firma yetkililerini de suçluyor. AKP’nin bu olaya da mutlaka müdahale etmesi gerekiyor.Bugün mağazaya gidip afişin indirilmesini isteyenler daha uygun ortamda afişi bizzat indirip mağazayı yerle bir edip sahiplerine zarar verebilirler.***Ankara’nın Yenimahalle ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü öğrencilerin tiyatroya götürülmesini yasaklıyor. Olayın basın tarafından öğrenilmesi üzerine, kaymakamlık olayın bir yanlış anlamadan kaynaklandığını ileri sürerek emri geri aldırıyor.Türkiye’nin dikkati dış baskılara, dış ilişkilere ve özellikle Avrupa Birliği’ne yoğunlaşmışken AKP kadroları Cumhuriyet ilkelerine saldırı denemeleri yapıyorlar. Bunların sistematik girişimler olmadığını söylemek mümkün değil.
Yazarın Tüm Yazıları