’BEN, 2 kız çocuklu bir aile babasıyım. Hazırlıkla beraber, 5 yıllık Mersin Turizm İşletmecilik ve Otelcilik mezunuyum. Yaklaşık 1 yıldır işsizim.
Haliyle, maddi olarak problemler yaşıyor, özellikle kredi kartı borçlarımı ödemekte zorlanıyorum? / Siz, AK Parti’yi kömür, un, şeker vb. ürünler dağıtmakla, halkı da göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı diye suçluyor, dolayısıyla oyunu satmakla eleştiriyorsunuz? / Sizin, ne kadar maaş aldığınızı ve ne kadar rahat bir hayat yaşadığınızı herkes biliyor. Madem her şeyin doğrusunu biliyorsunuz; bu kardeşinize bir yardımda bulunun da ben sizin ne kadar hümanist, yazdıklarınızdaki gibi halkı düşünen, iyiliksever insanlar olduğunuzu göreyim. Ve, çevreme, sesimin gittiği her yere; sizlerin ne kadar duyarlı insanlar olduğunuzu haykırayım...
Hesap Numaram: ???
Not: İş konusunda bana yardımcı olursunuz diye, ekte CV’mi gönderiyorum?’
ERDOĞAN’DA DA AYNI MANTIK VAR
Yukarıdaki elektronik mektup bana Mersin’den geldi. Gönderenin adını ve banka hesap numarasını vermiyorum. M.K. şimdi İstanbul’da Ümraniye’de oturuyor. Verdiği bilgiye göre İngilizceyi çok iyi, Almancayı orta derecede biliyormuş. 1969 doğumlu olan M.K., önce bir holdingde süreli yayınlar sorumlusu imiş; sonra Kızılcahamam’da bir otelde ön büro müdürü olarak çalışmış. Daha sonra Mersin, Alanya ve Kemer’de yaptığı görevler: İşletme Müdürü, Ön Büro Şefi, Shift Leader, Receptionist...
M.K. kendi yazdığına göre çok donanımlı bir insan. Herhangi bir üç yıldızlı bir otele müdür olabilir, en azından. Ancak tersine işleyen bir siyasal mantığı var. Aynı mantık Başbakan Erdoğan’da da var. CHP başta olmak üzere muhalefeti eleştirirken "Onlar da erzak, onlar da kömür dağıtsınlar" diyordu. İşsizliği sona erdirecek önlemler almıyor, üretimi artırmıyor, sonra da halkı muhalefetin de doyurmasını isteyeceksin! O hesap!
Bu mantık epeyce yaygın: "Acaba biz de mi dağıtsak!" diyen CHP’li aydın kadınlara rastladım. Halk çalışmadan oturacak, oyunu en çok rüşvet ve sadaka dağıtana verecek! Dünyada benzeri görülmemiş bir siyasal yapı, ahlak ve mantık!
TESETTÜRLÜ OTELE GENEL MÜDÜR OLSANA
M.K. yanlış insana başvuruyor. Ben iş bulma kurumu muyum, yoksa herhangi bir siyasal partinin yetkilisi miyim? Bütün bu yetenek ve donanımlarına karşın bir insan otelcilik gibi bir alanda işsiz kalıyorsa buna bir şey diyemem. Ama bana pek inandırıcı gelmiyor! Aynı bilinç sapmasını benim kazandığım paradan söz ederken de görüyorum. Ona ne benim kazandığım paradan. Daha otuzuna varmadan holding ve gazete yönetenler, beş parasız gemi sahibi olanlar, devlet bankalarından alınan kredilerle gazete ve televizyon sahibi olanları neden aklına getirmiyor? Ben kimseye "bidon kafalı", "göbeğini kaşıyan adam" demedim. Ama bu deyişleri kullanan arkadaşların haklı bir nedenleri olduğunu düşünüyorum.
M.K. "Madem her şeyin doğrusunu biliyorsunuz; bu kardeşinize bir yardımda bulunun da ben sizin ne kadar hümanist, yazdıklarınızdaki gibi halkı düşünen, iyiliksever insanlar olduğunuzu göreyim. Ve, çevreme, sesimin gittiği her yere; sizlerin ne kadar duyarlı insanlar olduğunuzu haykırayım?" diyor.
İçinde bulunduğu durumu bu cümleyle özetleyen bir insan, 5 yıldızlı bir tesettür otelinde kolayca genel müdürlük görevi bulabilir.