Özdemir İnce: Temsili Ermeniler...

Özdemir İNCE

3 Mart 2001 tarihli Milliyet gazetesinde bir haber : 'Temsili Ermeniler linçten korktu!..'

Haber metninin yanında bir fotoğraf var: Sol ayağıyla, 'temsilî biri'nin göğsüne basmış ve elindeki siláhı ona doğrultmuş bir milis...

Fotoğrafın, Türkçesi epeyce karışık altyazısı da şöyle: 'Beş yıldır törenlerde yapılmayan Ermeni katliamı görüntüleri, sözde Ermeni soykırım yasasını protesto için yeniden canlandırıldı.'

* * *

Mekán, Erzurum'un Aşkale ilçesi. Konu da haberin içinde: 'Belediye'nin 13 kişilik temsili 'Ermeni çetesi' kurtuluş öncesi vahşeti sergiledi. Törenlerde Ermeni çetesinin ‘Andros’ adlı liderinin, ‘Türklerin kanını emeceğim, herkesi öldüreceksiniz’ talimatı izleyenleri tahrik etti. ‘İmam’ rolünü oynayan muhtar Kadir Tekin'in temsili imamı gözleri yaşarttı. Ermeni çetelerinin, kundaktaki yapma bebeği süngünün ucuna takarak nara atması, vatandaşları çileden çıkardı. Tam bu sırada Türk askerlerinin kenti işgalden kurtarması ve Ermeni çetelerinin süngülenmesi, alkışları beraberinde getirdi.''

Ermeni çetelerini canlandıran yerli aktörler, 'Katliamı sahnelerken vatandaşların üzerimize yürüyerek bizi linç etmelerinden korktuk,' demişler.

* * *

Gösterinin gerçekleşmesine katkıda bulunanlara atlattıkları linç tehlikesinden dolayı 'geçmiş olsun' diyorum. Halkımızın engin imgelem gücü, bazen, 'temsilî gerçek' ile 'hakikî gerçek'i nedense birbirine karıştırır.

Aşkale gösterisini düzenleyenler, ilçe halkının tarih duyarlılığını canlı tutmak istemiş olabilirler. Ancak, bu tarih duyarlılığını intikam duygusuyla azdırmak bize yakışmadığı gibi tehlikelidir de... Böyle durumlarda, yöneticilerin, soğukkanlı, 'zaman ve mekán' bilincine sahip olmaları gerekmez mi? Bu türden gösterileri, beş yıl önce, insanî nedenle ve 'yakışık almadığı' için bırakmış olmalılar. Halkın beş yıl önceki duyarlılığı ile bugünkü duyarlılığı arasında dağlar kadar fark var. Bugünkü duyarlılık denetlenmeyi gerektirecek bir noktada. Her türlü taşkınlığa elverişli. Yöneticilerin bu noktayı gözden kaçırmaması gerekmez mi?

* * *

Bunları dikkate alarak, Aşkale'de sahnelenen temsili tasarlayanları ve buna izin verenleri ciddi bir özeleştiri yapmaya davet ediyorum. Tarihsel duyarlılık ile Türkiye'nin çıkarlarını (istemeden de olsa) karşı karşıya getirdikleri için.

Fanatik Ermenilerin ve yandaşlarının ileri sürdükleri soykırımın gerçekle ilgili olmadığını savunuyoruz. Tarihçilerimiz, (aralarında bu satırlarınki de olmak üzere) yazarlarımız, bilimadamlarımız, siyasetçilerimiz, iddia edilen soykırımın 'sözde' olduğunu, aleyhimizde oluşturulmuş ve koşullandırılmış uluslararası kamuoyuna kanıtlamak için uğraşıp duruyorlar. 'Bu bir soykırım değildir, bir içsavaş olgusudur; Ermeni çeteler Çarlık Rusya ile işbirliği yaparak vatanlarına ihanet etmişlerdir. Olaylardan, kışkırtıcı Fransa, Rusya, İngiltere ve ABD sorumludur,' diyorlar.

Buna karşın, Aşkale temsilini düzenleyenler, bir sokak temsilinden bile etkilenen insanımızın, rol alanları linç edecek kadar tahrik olabileceğini kanıtlamak istiyorlar sanki.

Sokak temsilinin çevresinde oluşan olaylar gerçekleri yansıtmıyor. Ben, halkımızın, tahrik nedeni ne olursa olsun, böyle bir linç girişiminde bulunabilecek kadar düşüncesiz olabileceğine kesinlikle inanmak istemiyorum. Ama, 6-7 Eylül olaylarını da bir türlü unutamıyorum. Bunu her sorumlu yöneticinin de unutmaması gerekir.

* * *

Aşkale'de sergilenen temsilî kurtuluş töreni ve gazetelerde yayımlanan görüntüler, Türkiye aleyhine belge ve kanıt arayanlar tarafından mutlaka değerlendirilecek!

Öte yandan, Avrupa Birliği'nin ve belediyelerin bütün uyarılarına karşın, birer Kurban Sunağı'na dönüştürülen sokaklarımızın, alanlarımızın görüntüleri de aleyhimize kullanılacaktır. Hem de Aşkale temsilinin görüntüleriyle birleştirilerek.

Milliyetçi ve dindar nitelikleri baskın 'Temsilî Türkiye'nin, 'Gerçek Türkiye'yi kötü duruma düşürmeye hakkı yoktur!

Biliyorum, yerel psikolojik baskılar nedeniyle, bir yöneticinin böyle bir gösteri önerisine karşı çıkması çok zor. Bu nedenle, imaj zedelemekten başka bir yararı olmayan 'temsil törenleri'ne hükümetin engel olması gerekiyor.