Teknik maymunu

BUGÜNKÜ yazımla ilgili olarak iki yazımı okumanızı salık vereceğim:

Haberin Devamı

1. “Hai Toranaga (Japonya İzlenimleri” (Hürriyet, 4, 5, 6 Ağustos 2000). Söz konusu yazı “Gördüğünü Kitaba Yaz” (Doğan Kitap, s. 117) adlı kitabımda yer aldı.

2. “Burada Söylediklerimi Bir Arap Gazetesinde Söyleyemem” (Adonis ile söyleşi, Hürriyet Pazar, 19 Ekim 2003). Söz konusu yazı “Yedi Canlı Cumhuriyet” (Cumhuriyet Kitapları, s. 164) yer aldı.

 

* * *


Osmanlı Devleti ile Japonya hemen hemen aynı tarihte Batılı yöntemle gelişme ve kalkınmaya karar verdi. Bunu Japonya 1900’lerin başlarında başardı. Japonya Batılı yöntemle kalkınmayı başardı ama Osmanlı’nın ardından Türkiye hâlâ başaramadı.


Bunun nedenini milliyetçi-muhafazakâr Türkler şöyle açıklar: Çünkü Japonlar Batı’nın sadece tekniğini aldılar ama gelenek ve göreneklerini muhafaza ettiler. Ama biz Batı’nın tekniğini alırken onların hayat tarzını da taklit ettik. Bunun sonucu olarak onlar kalkındılar ve biz taklitçi olup yerimizde saydık.

Haberin Devamı

Bu yorumun doğru olmadığını “Hai Toranaga” başlıklı uzun yazımda anlatmaya çalıştım. Burada iki şey söyleyeceğim: Bizde “gelenek ve görenekler” olarak tanımlanan şey halk İslamının hurafeleridir. Bu hurafeler karşımıza birkaç yüzyıldır engel olarak çıkmaktadır. Türkiye’nin her şeye karşın biraz yekinmesini sağlayan gelenek ve göreneklerimizi korumaya çalışan medrese zihniyeti değil, laik okul zihniyetidir. Bu gerçeği görmek istemeyen “yaşayan hurafe” her şeyi tersine çevirmek istemektedir.


Japonya’da gelenek ve göreneği besleyen herhangi bir din yoktur. Japonya’nın “ulusal dini” olarak sunulan Şintoizm bir din değil bir felsefi inançtır.

Şintoizm Batı’nın tekniği ile birlikte teknolojisinin de alınmasına izin vermiş, ama bizim halk İslamının gelenek ve görenekleri bir bilim olan teknolojinin alınmasına izin vermemiş, sadece bu teknolojinin ürünü olan makineleri ithal etmiş, satın almıştır.

 

* * *

 

Haberin Devamı

2003 yılında yaptığımız söyleşide Adonis, Arap dünyasının Batı’nın her şeyine karşı olmasına rağmen Batı teknolojisinin ürünlerini tüketmeye bayıldığını söyler. Ama bu teknolojiyi yaratmış olan modernizmi, moderniteyi reddeder. Teknoloji yaratan düşünce sistematiğini reddettiği için kullandığı teknoloji ürünleri onun zihinsel yapısında hiçbir dönüşüm yaratmaz. Bu dönüşüme izin vermeyen onun kültür ve uygarlık anlayışıdır. Bu yüzden sadece İslami kültürden değil, “kültür” denilen şeyden, dünyanın öteki kültürlerinden uzak yaşıyorlar. Kuran’ın yazdıklarından başka kaynak kültürleri yok. Kuran yazmışsa “Evet”, yazmamışsa “Hayır!” Oysa yeryüzünde İslam’ın içermediği bir yığın gerçek, yanıtlayamadığı birçok soru ve sorun var. Müslümanların bu gerçeği kabul edecek cesarete ihtiyaçları var.


* * *

 

Dünkü yazımda 3-G tekniğini bildiğini ileri süren kişinin Adonis’in zengin Araplarından herhangi bir farkı yok. Batı teknolojisinin ürettiği makineyi para verip alıyor ve onu kullanıyor ve böylece uygarlaştığını sanıyor. Maymunlar da kendilerine göre makine kullanıyor. Marifet değil! Bu konuya bir süre sonra tekrar döneceğim. Bugün sadece şunu söyleyeceğim: Teknik (makine) sevgisi insanı tüketime mahkûm eder. Teknoloji sevgisi aynı zamanda bilim sevgisi olduğu için her türlü üretime yönlendirir. 

Yazarın Tüm Yazıları