"İŞRET (işçi içme) meclisi kurulduğu hafta, bir veya iki gün, alışkanlık peyda etmiş kişilerin gelmesi için izin vermek gerekir.
Gelmesi mahzurlu olmayan kişilere gelecekleri gün bildirilir. Özel işret olduğu günler, şahıslar bu toplulukta yerlerinin bulunmadığını bilmelidirler. İhtiyaç duyulmayan kişilerin bu toplantıya kabul edilmeleri hoş karşılanmaz. Biri kabul edilirse diğerleri geri çevrilir. Özel meclise layık olanlar buraya gelmeye izinlidirler. Buraya gelenlerin bir köle hariç, saki veya sürahi getirmeleri asla ádet değildir. Padişah sarayından evlerine yiyecek, çerez ve şarap götürmeleri, evlerinden saraya getirmeleri hiçbir zaman hoş karşılanmamıştır. Çünkü sultan dünyanın kethüdası sayıldığından, insanlar onun aile efradı ve kullarıdır. Aile fertlerinden birinin efendiye ekmek parçası, şarap ve yiyecek getirmesi vacip (gerekli) değildir. Biri şarap getirirse, padişahın şarabından ona şarap verilmez. İyi veya kötü şarap getirdiği için onu döverse, bu özür ortadan kalkar.
Padişah, liyakatli vezirleri hariç, hizmet edecek kulları ile bir arada oturursa, şikáyetler ortaya atacaklarından, haşmetine zarar vererek, ona olan sevgiyi azaltacakları gibi ona karşı da gevşek olurlar. Büyükler sipáhsalar (asker), ámidlerle (komutanlarla, şeflerle) gerektiğinden fazla bir arada bulunursa, padişahın büyüklüğüne zarar getirir. Bu kişiler padişahın fermanlarını icrada gevşeklik gösterirler, cesaretlenerek yüzlerindeki tebessümü kaldırırlar." (Nizamülmülk, "Siyasetnáme", Dergáh Yayınları, 2003, S.142)
* * *
Dönemin padişahlarına, şehzadelerine ve devlet ileri gelenlerine, daha sonra bu görevlere gelecek kişilere yol göstermek, tavsiyelerde bulunmak amacıyla yazılan eserlere siyasetname denir.
Bu türden kitaplarda siyaset konularına yer verilir, devletin işleyişi, idare şekilleri ve devlet ileri gelenlerinin taşımaları gereken özellikler açıklanır.
Makyavelli’nin Prens’i de bu türden kitaplardandır.
Selçuklu Devleti’nin büyük veziri Nizamülmülk’ün kaleme aldığı Siyasetname’in (ya da Siyeru-l mülûk) bu alanda çok önemli bir yeri vardır.
Nizamülmülk bu yapıtında nasihat etmekle yetinmemiş, olaylar aktarmış, Selçuklu devletinin işleyişi, aksayan tarafları, alınması gereken önlemler, köleler hakkında bilgiler vermiş, yapılacak düzenlemelerle ilgili önerilerde bulunmuş; Selçuklu sultanını, devlet içinde yaygınlık kazanan, devleti tehdit eden Batıni-Rafizi kaynaklı hareketler konusunda uyarmıştır.
* * *
Nizamülmülk özellikle Batıni-Rafizi kaynaklı hareketleri açıklarken malların ve kadınların ortak kullanımından abartılı bir şekilde söz eder. Mazdek inancından olanların, evinin kapısına şapkasını asıp karılarını yatağa atan zamane zamparalarına göz yumduklarını yazar. Ki uydurmadır.
Siyasetname’nin en ilginç bölümlerinden biri, şarap içme adabından söz eden otuzuncu fasıldır. Selçuklu devletinin yapı ve kurumlarına damgasını vuran, demir yumruklu, çelik pençeli ulu vezir efendisi sultana nasıl şarap meclisi kurması gerektiğini öğretmektedir. Sultan ve kendisi (Nizamülmülk), şarap meclisine davet edilenlerin hepsi sofu Müslüman’dır.
AKP ámidleri, uleması ve fetva eminleri acaba ne der bu işe?