UMBERTO Eco, "A Paso di Gambero" adlı kitabında yer alan "Özel Okul Nedir?" başlıklı makalesinde okurlarına soruyor:
"Demokratik bir ülkede, her aileye çocuğuna istediği eğitimi aldırabileceği bir olanak sunan özel okul sistemi kurmanın meşru (yasal) olup olmadığını, birine soralım. Cevap mutlaka evet olacaktır. Yoksa demokrasi ne işe yarar?"
HİTLER OKULLARI!
Şu "Yoksa demokrasi ne işe yarar?" sorusu kim bilir herkese ne kadar doğru geliyordur. Acaba öyle mi? Umberto Eco bu soruyu sorduktan sonra, sözü ABD’deki okullara getiriyor ve güzel bir gırgır geçiyor. ABD özel okullarının bile dünya sıralamasında 35-40 arasında yer alması ayrı bir konu. Yirmi yıldır ABD’de yaşayan Tanbey’in "ABD dışardan yetişmiş göçmen almasın on yılda çöker" demesi de ayrı bir şey.
Umberto Eco ironisi, sözü bizde pek konuşulmayan bir alana getiriyor. Mademki Katolik ve laik okullar var, o zaman Müslümanlara, Budistlere, komünistlere, masonlara da aynı hak tanınmalı diyor. Marx-Engels, Hitler okulları ne güzel olur(du), öyle değil mi?
Bu satırları okurken, okulların tıpkı ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de cemaatlere bırakılmasını öneren Taha Akyol’un kulağını çınlattım. Bu konuda yanılıyorsam, kendisinden şimdiden özür dilerim.
Gördüğünden göz kirası, duyduğundan kulak kirası istemekle olmaz: Demokrasi her vatandaşa fırsat eşitliği sunar, öyle değil mi?
SATANİST OKULLARI!
Devlet okulları Cumhuriyet’e, laik ideal ve ideolojiye uygun eğitim-öğretim verirler; cemaatler de kendi inançlarına göre, Cumhuriyet karşıtı ve İslam şeriatına uygun programlar uygularlar. "İşte bu olmaz mı?" diyorsunuz, demokrasilerde asıl sizin dediğiniz olmaz(!).
Mademki Cumhuriyet okulları tek tip, tornadan geçmiş, birbirine benzer sürahiler üretiyor, bırakın cemaat okulları da Karamürsel sepeti ve Avanos testisi üretsinler.
Ama bu kadar demokrasi de gerçek demokrasi değildir. Fethullah cemaatinin okulları var zaten, onlar demokrasiden bol bol yararlanıyorlar. Bütün Sünni tarikatlar kendi okullarını açmalı. Bu da yetmez, Aleviler de, Şii tarikatlar da, komünistler de, ateistler de çocuklarını kendi okullarına gönderebilmeli. Feministleri, vejetaryenleri de unutmamalı. Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Romanlar, Boşnaklar, Araplar var, var oğlu var! Öyle değil mi?
Bu kadar da olmaz mı, diyorsunuz. Yani sadece zorunlu din dersli laik devlet okulları olsun, bir de onun karşısında dini ağırlığı olan cemaat okulları olsun, diyorsunuz.
Nerede o yoğurdun bolluğu, hani eksiksiz, vesayetsiz demokrasi istiyordunuz. Cemaat okulları olursa, satanist okulları, ateist okulları da olur. Yoksa ateistler cemaat değil mi?
ÜRETİM HATALARI!
Bitirmeden bir başka yalanın balonunu patlatmak istiyorum: Mademki Cumhuriyet okulları tek tip insan yetiştiriyor, peki Cumhuriyet tornasından nasıl oluyor da Mehmet Ali Aybar, Süleyman Demirel, Erdal İnönü, Necmettin Erbakan, Özal biraderler, Behice Boran, Nilüfer Göle, Tarık Akan, Korkut Boratav, Burhan(ettin) Kuzu, R. T. Erdoğan, Abdullah Gül’ler yetişmiş ve yetişiyor. Taha Akyol Yozgat Lisesi’ni bitirmiş, ben Mersin Lisesi’ni bitirmişim. Ama birimiz ötekine göre bir "fotoğrafın arabı" durumunda. Bu nasıl bir tek tip tornadır ki bu kadar imalat hatası üretmekte. Fethullah cemaatinin okullarına gelince, tek tip robot üretimine hatasız devam etmekte!.. Elbette etsin mi?!