GAZETELERİMİZ, dergilerimiz, televizyonlarımız, radyolarımız ABD’nin yeni başkanı Barack Hussein Obama’nın yemin töreninde yaptığı konuşmaya nasıl da hayranlar!
Beni Obama’nın konuşmasından çok devlet töreninin biçim ve içeriği ilgilendiriyor: Asker, bayrak, sancak, flama, kartal, Lincoln’ün simgesel gölgesi; Anayasa Mahkemesi üyelerinin Capitol’ün platformuna girer girmez oradaki milletin ayağa kalkması.
Törenin her karesinden ABD’nin bir ulusal devlet olduğu iradesi ve duygusu taşmaktaydı. Demek ki küreselleşmenin Kábe’sinde ulusal devlet (ulus-devlet) hiç de tırıvırı devlet değilmiş. Peki Türkiye devletinin küreselleşme adına küçülmesini, tırıvırılaşmasını, ulusallığından vazgeçmesini isteyenler, tavsiye edenler neye dayanmaktadırlar?
Obama törenlerinin ABD devleti çok hoşuma gitti, gözümü ve ruhumu okşadı. Türkiye devletinin de onun gibi olmasını istiyorum. Bir dirhem aşağısı idare etmez!
* * *
İslamcılar, naylon liberaller, eski ve yeni mürteciler, ötekiler ve berikiler Başkan Obama’yı nasıl dinlediler, ne türlü feyiz aldılar, müstefit oldular bilemem. Ama ben onların kesinlikle es geçtiklerini tahmin ettiğim bir doğruyu sizinle paylaşmak istiyorum:
Obama, "ABD devleti Hıristiyanların, Müslümanların, Musevilerin, ateistlerin (Allahsız ve kitapsızların) hepsinin; Anglosaksonların, Afro-Amerikalıların, Latinlerin, Hispaniklerin, Asyalıların, Avrupalıların, Afrikalıların, bütün renk ve soydan gelenlerin tamamının ortak devletidir!" dedi mi? Dedi.
Herhangi bir ırk ve dine dayalı olmayan karma bir ulustan söz etti mi? Etti!
Yani, bir ulusun oluşturucusunun, tutkalının din ve ırk olmadığını söyledi. Çünkü Hıristiyanlık dışında birçok din ve bir de ateistler var. Onlar da ana kuzusu!
Bunların çok ötesinde bir soyut erdemler bütünü var: Ortak tarih, ortak idealler, kurucu felsefe ve ilkeler. ABD ulusunu ulus yapan bu soyut erdemlerdir. Türkiye devletini oluşturan da ne bir ırktır ne de İslam dinidir; bu Anayasa’nın başında, ilk dört maddesinde ve tamamında yer alan soyut ilkelerdir. Bir ulus, bir millet bu soyut ilkelere dayanır!
* * *
Obama bütün din ve ırkların, inançların ötesinde bir soyut ilkeler bütününü referans verdi. Birleştirici, kavşak imge ve simge olarak da Abraham Lincoln’ü seçmişti.
Şimdi gelelim bize: Bizde, oluşturucu imgeleri, birleştirici simgeleri yıkmak, ortadan kaldırmak için her şey yapılıyor. Bir naylon demokrasi adına yapılıyor bu!
Cumhuriyet’in kurucu simgesi Mustafa Kemal Atatürk’ü yok etmek için yerli ve uluslararası fesatlar çevriliyor.
Ben bunları düşündüm Obama törenlerini izlerken.
Türkiye Cumhuriyeti eğer gerçekten laik ve demokratik bir devlet ise hiç kimsenin Türkiye’den söz ederken "Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye!" türünden cümleler kuramayacağını da düşündüm. Müslümanları temsil eden yüzde 99, Hıristiyanları, Musevileri, öteki inançları ve ateistleri temsil eden yüzde 1’den daha fazla ve daha büyük değildir. Bu insani matematikte 99 ile 1 eşittir!
Obama da bütün dinozorlar(!) gibi ulustan söz etti; ağzına hiç cemaat lafı almadı.