Madrabazlık, dolandırıcılık, kalpazanlık

DİYANET İşleri Başkanlığı, türbanın dinsel açıdan bir gereklilik, bir zorunluluk olduğunu ileri sürmüyor muydu? Artık, Doç. Dr. Şahin Filiz’in, "Bireysel Dindarlık mı, Kamusal Dinsellik mi? ’Başörtüsü Söyleminin Dinsel Temelsizliği ve İslam Felsefesi Açısından Eleştirisi’ (Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Yayınları)" adlı kitabının bilimsel meydan okumasını yanıtlamak, onu teolojik siyaset meydanında çürütmek (halletmek) zorunda!

FERC-AVRET-SEV’E

Doç. Dr. Şahin Filiz’in kitabı, benim "Muhammed bin Hamza’nın Kuran Tercümesi" başlıklı yazımın yayınlandığı gün (22.01.08) geldi. Yazar Şahin Filiz’e ve yayıncı dostum Prof. Dr. Çetin Yetkin’e çok teşekkür ederim. Kitabı heyecanla açıyorum ve okuyorum:

["Mü’min erkeklere söyle, gözlerini çeksinler... ve ferclerini (ön ve arkalarını -ş.f.) korusunlar." Bu ayet, başkalarının ferclerine ve avret yerlerine bakmayın emrini de içeren bir anlam taşımaktadır. Ferc, avret, sev’e (çoğulu sev’at)’den maksat, kadın ve erkeğin genital organları ve makatlarıdır.] (S.47)

Madrabazlık, dolandırıcılık, kalpazanlık sona ermeli artık!

Nûr Suresi’nin 30. Ayeti erkeklere, "Başkalarının genital organlarına ve makatlarına bakmayın, kendi genital organlarınızı ve makatlarınızı kimseye göstermeyin!" diyor.

Nûr Suresi’nin 31. Ayeti kadınlara, "Başkalarının genital organlarına ve makatlarına bakmayın, kendi genital organlarınızı ve makatlarınızı kimseye göstermeyin... ve bir örtüyle (hımar ile) memelerinizi (jayb, juyub) gizleyin!" diyor.

İşte, 22 ve 23 Ocak tarihli yazılarımda da üstüne basa basa yazdığım gibi, Nûr Suresi’nin 30. ve 31. ayetlerinin Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, İslamcıların ve imam hatipçilerin anlayacağı şekilde açık ve seçik anlamı bu.

Hadi benim yazılarımı ciddiye almadılar diyelim ama alsalar çok iyi olur kendileri için! Evet benim yazılarıma inanmıyorlar diyelim, ama türbanı Anayasa’ya sokmadan Doç. Dr. Şahin Filiz’in kitabını okumazlarsa günaha girerler:

Kitaptan öğrendiğimize göre, hadislerde 12 olarak anılan büyük günahlar (kebair) şunlardır: 1. Allah’a ortak koşmak, 2. Haksız yere adam öldürmek, 3. İffetli, temiz bir kadına zina etti diye iftirada bulunmak, 4. Zina yapmak, 5. Düşman hücumu sırasında savaştan kaçmak, 6. Sihir ve büyü yapmak, 7. Yetim malı yemek, 8. Müslüman ana-babaya asi olmak, 9. Aileye karşı istikameti terk etmek, 10. Faiz yemek, 11. Hırsızlık yapmak, 12. İçki içmek. (S.77)

5 ŞARTI, 6’LADILAR

Durum böyle. Ama Cumhurbaşkanı ile Başbakan, söz ve davranışlarıyla türban takmamayı 13. günah olarak ilan ediyorlar; İslam’ın beş koşuluna altıncı olarak türbanı ekliyorlar.

Örtünme, İslam öncesinde kadınlar için hürlük ya da cariyelik konumlarını belirleyen bir simge. Bu töre İslam’da da devam ediyor. Köle ve cariye örtünürse dayak yiyor. Peki örtünemeyen köle ya da cariye Müslüman değil mi, olamaz mı? Müslüman’sa ne olacak? En iyisi Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la birlikte siz de okuyun bu kitabı!

ŞANDIR DA KANITLASIN

MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır, Erdemli’de (Mersin) yaptığı konuşmada türbanın Kuran’ın emri olduğunu söylemiş (Zaman, 27.01.08). Bu, laik Anayasa’yı ve yasaları ilgilendirmez ama o gene de kanıtlamak zorunda bu iddiayı!
Yazarın Tüm Yazıları