Paylaş
On yıldır söylenen cümlelerin, yanlış kullanılan kavram ve deyimlerin, özellikle saptırılan metinlerin gerisindeki anlamları ve gizlenen talepleri yorumlamak için ter döküyordum. Düşünsenize, “Kürtçenin özgürce öğrenilmesinin önündeki engellerin kaldırılması” ile “anadilde öğretim” arasındaki farkı en azından yüz kez yazdım ama öğrenmesi gerekenler on yılda öğrenmediler. Taa 3 Eylül 2000’de “Anadilde eğitim deyişinin kapsamı çok geniş: Kürtçenin resmi dil olması; anaokulundan üniversiteye kadar eğitimin içerdiği bütün derslerin bu dilde yapılması anlamına geliyor” diye uyarıda bulunmuşum.
Daha sonra şöyle bir formül oluşturmuşum: Anadilde
öğrenim=Federasyon ya da ayrılık!
* * *
Daha bu kavramları kavramaktan aciz kimileri (eski CHP’liler, üniversite âlimleri ve can sıkıcı birtakım zevat) CHP ve solu AKP’nin açılım sürecini desteklememekle suçluyorlar.
Kürtçülerin (PKK, DTP, Kürtçü yandaşları ve benzerleri) kafasından geçen, hayal ettikleri çözüm planını birkaç ay önce bir kâğıda yazmışım. Birlikte okuyalım:
1. Anadolu Federal Cumhuriyeti, Kürtler ve Türkler tarafından kurulmuş demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Federal ve federe devletlerin yapısı âdem-i merkeziyetçidir.
2. Diyarbakır ve Ankara iki federe devletin başkentleridir. Federal başkent İstanbul’dur.
3. Federe devletlerin resmi dili olan Kürtçe ve Türkçe federal devletin resmi dili ve aynı zamanda eğitim ve öğretim dilidir.
4. Anadolu Federal Cumhuriyeti’nin özel bir bayrağı vardır. Kürt Federe Devleti’nin bayrağı PKK bayrağıdır. Türk Federe Devleti’nin bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
5. Federe devletlerin dilleri öteki federe devlette isteğe bağlı seçmeli ders olarak öğretilir.
6. Her iki federe devletin kendi meclisleri, cumhurbaşkanları, bakanlar kurulu, kamu yönetimleri, kolluk ve polis kuvvetleri vardır. Yönetim ve yargı dilleri Kürtçe ve Türkçedir.
7. Her iki federe devlet kendi sınırları içinde vergi toplar. Kürt Federe Devleti, federal hazine ve bütçeye on yıl katkıda bulunmaz. Buna karşın federal bütçeden yüzde 25 katkı payı alır.
* * *
Abdullah Öcalan’ın basına sızan ve “iki halkın yan yana varlığından, yaşamasından” söz eden projesi, benim çalakalem, özensizce yazdığım 7 maddenin tamamını içermektedir.
Şu anda ne AKP hükümetinin ne de Kürtçülük tarafının kırmızı çizgili planlarını biliyoruz.
Durum böyle iken, açılım hamlesinin başta CHP olmak üzere muhalefet partileri, solcu kesimler, aydınlar, sivil toplum örgütleri tarafından desteklenmesini istemek ve girişime mesafeli duranları barış düşmanı ve savaş yandaşı olarak ilan etmek terbiyesizce bir zorbalıktır.
Ben Kürtçülük tarafının plan ve taleplerinin yukarıda ilan ettiğim 7 madde eksen ve doğrultusunda olacağından, ne yazık ki, eminim! AKP, bu politikayı kendi İslamcı politikaları için kullanıyor, kullanacak. Açılım paketinin zulasında türban da yer alıyor. DTP, “Türban serbest kalmadan PKK dağdan inmez” derse hiç şaşırmam.
Gizli federasyon talepleri ve tehditleri karşısında, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ulusun, federasyon yerine bölünmeyi tercih etmeyeceğini kim garanti edebilir?
Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Diziye salı günü devam edeceğim.
Paylaş