Paylaş
Bunu taa 3 Eylül 2000 tarihli “Pandora’nın Kutusu” adlı yazımda okurlara haber veriyordum. Bir-iki kişinin ne anlama geldiğini yeni yeni anlayabildiği “anadilde öğrenim”in doğru anlamını açıklıyordum. Yazıyı “Pazar Yazıları” (Gendaş Yayınları, s. 78) adlı kitabımda da okuyabilirsiniz.
* * *
Bu yanlışlıklar komedisini daha önce kim bilir kaç kez yazdım: Adamlar “Biz üniter devletten yanayız” diye yemin billah ediyorlar, ama bir cümle sonra söyledikleri federe devlet faslına giriyor. Uyardığınız zaman “Vallah biz federasyon istemiyoruz!” diyorlar. Ağzını açan-açmayan üniter devlet diyor, federasyon diyor. Başka bir şey demiyor.
Herkes federasyondan söz ediyor, ama federasyonlar konusunda ciddi bir şey bildiklerini sanmıyorum. Federe devletler nasıl kurulur ya da üniter devlet iken federe devletlere bölünmüş herhangi bir devlet var mı? Bu sorunun yanıtını bilip söyleyen de yok!..
* * *
Federe devlet bir komandit ya da kolleklif şirket olmadığı için, “Gel gardaş bir federe devlet kurak!” demekle de olmaz. Yani herkes federe devlet olamaz. Bunun için tarihsel, dilsel, dinsel, etnik koşulların var olması gerekir. Size hemen bir ilke söyleyeyim: Federal devleti oluşturan birimler, birleşme döneminden önce genellikle bir büyük devlete bağımlı sömürgeler ya da mandalardır. Bazı devletler ise çok özel koşullar ve çıkarlar içinde federasyon kurabilirler
Livingston, çeşitli yazarlarca ileri sürülen görüşleri değerlendirerek, federal sistem bakımından evrensel veya temel araç olarak kabul edilen ilke ve grupları altı başlıkta toplamıştır. (Oktay Uygun, “Federal Devlet”, İtalik Kitapları, s. 53):
1. Yazılı anayasanın varlığı.
2. İktidarın iki eşit yönetim düzeyi arasında bölünmesi ilkesi.
3. Anayasayı yorumlayacak, yetki bölüşümüne ilişkin uyuşmazlıkları çözecek bir organın varlığı.
4. Eyaletlerin ulusal parlamentoda temsil edilmesi.
5. Çifte yurttaşlık; bireylerin hem federal hem de federe yönetimlere yurttaşlık bağı ile bağlı olması.
6. Ulusal yönetimde yürütme organının federal özellikler göstermesi.
* * *
Bu konuda söz alanların, almak isteyenlerin henüz Oktay Uygun’un sözünü ettiğim kitabını okuduklarını sanmıyorum. Okumadan âlim, yazmadan kâtip olunmaz. Zırvalanır.
Oktay Uygun federe ve federal devletleri anlatıyor. Ama üniter devletlerin federal devlet haline gelmesinden hiç söz etmiyor. Sizce böyle bir örnek var mıdır? Belki Belçika. İkincisini bilen varsa söylesin! (Devam edecek.)
Paylaş