Kemalizm musibeti(!)

TÜRKİYE’nin İslamcı, Fethullahçı, bobstil demokrat, “Ne oldum ben”ci liberal çevreleri ile ABD’nin vakıfçı lobileri ve Türk işbirlikçilerinin ortak bir iddiası vardır: Başta TSK olmak üzere Türkiye’nin Kemalist kurumlarının demokrasi ile başı hoş değildir!

Haberin Devamı

İlkin Türkiye’de “Kemalist” olan ve olmayan kurumlar diye bir kategorik ayrım yoktur. Türkiye’nin bütün kurumları, aralarında yozlaştırılanlar, içi boşaltılanlar ve özelleştirme furyasında haraç-mezat satılanlar olmak üzere Cumhuriyet’in kurumlarıdır.

Cumhuriyet’in kurucu ideolojisi elbette Kemalizm’dir. Ama bu Kemalizm Cumhuriyet’le birlikte oluşmuştur. Marx-Engels’in manifestosu gibi bir ön programı yoktur.


* * *


Yukarda sözünü ettiğim çevrelerin sözcülüğünü yüklenen Arı Grubu, Bilgi Üniversitesi’nde “Türkiye’de Sekülarizasyon ve Modernizasyon” başlıklı bir panel düzenlemiş ve Prof. Dr. Eric Jan Zürcher adlı bir lejyoneri (Hollandalı bir tarihçi) konuşmacı olarak davet etmiş. Lejyoner Zürcher, Kemalist rejimin 1934-1941 yılları arasında, kendi hedef ve ideallerini Batı dünyasına anlatmak için yayınladığı “La Turquie Kemaliste” adlı propaganda dergisinin içerik analizini yapmış.

Haberin Devamı


Derginin kapağında ve içinde sağlıklı çalışanların, sanayi kurumlarının, inançlı insanların resimleri, fotoğrafları varmış. Ankara’da yapılan binaların önyüzleri, heykeller ve büstler faşist sanat estetiğine uygunmuş. Ama aynı zamanda Sovyetik ideolojinin ilkelerini de yansıtıyormuş. Toplantılara katılmadığım için Taksim Anıtı’ndaki İki Sovyet generalinden söz edip etmediğini bilemiyorum. İhbarı(!) ben yapıyorum: İkisi de komünisttir!


Lejyoner Zürcher’e göre bu faşist-komünist karışımı Kemalist ideoloji günümüz politikasına da egemenmiş ve resmi ideoloji olarak dayatılmaktaymış.

Kim dayatıyor bu ideolojiyi? AKP hükümeti Cumhuriyet karşıtı bir teokratik ideolojinin temsilcisi olduğuna göre kim dayatıyor? Hedefteki TSK mı?!


* * *


Kemalizm bir ideoloji değil oluşturucu bir kullanım kılavuzudur. Oluşturucu bir kullanım kılavuzu durağan olamayacağı için evrimci ve dönüşümcüdür. Yani sanıldığı ve iddia edildiği gibi tutucu ilkeler toplamı değildir. Kemalist Cumhuriyet’in 8 temel ilkesini 8 yasa oluşturur, ki bunlara Devrim Yasaları denir. Bu yasalar TC Anayasası’nın 174. maddesinin koruması altında olup değiştirilemezlik niteliğine sahiptir:


1. Tevhidi Tedrisat Kanunu; 2. Şapka İktisâsı Hakkında Kanun; 3. Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile birtakım unvanların men ve ilgasına dair kanun; 4. Türk Medeni Kanunu ile kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikâh esası ile aynı kanunun 110’uncu maddesi hükmü; 5. Uluslararası sayıların kabulü hakkında kanun; 6. Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında kanun; 7. Efendi, bey, paşa gibi lakap ve unvanların kaldırıldığına dair kanun; 8. Bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanun.


* * *

Haberin Devamı


Bir de altı ok var: Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik. Bunların arasında en tartışmalı olan Devletçilik’in miadının dolmadığını son ekonomik bunalıma karşı bütün dünyada alınan önlemler kanıtlamıştır. Bu altı okun hiçbir maddesi tutucu olmaya izin vermez!

Yazarın Tüm Yazıları