İslamcı örgütler

MUSTAFA Kemal Paşa 30 Ağustos 1925 günü Kastamonu’da yaptığı konuşmada şunları söylüyordu:

"Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamıyla medeniyetin yaydığı ışık karşısında filan ya da falan şeyhin yol göstericiliğiyle maddi ve manevi saadet arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni camiasında mevcudiyetini asla kabul etmiyorum.

Efendiler ve ey millet; İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için káfidir. Tarikat reisleri bu dediğim hakikatı bütün açıklığıyla idrak edecek ve kendiliklerinden derhal tekkelerini kapatacak, müritlerinin artık reşit olduklarını elbette kabul edeceklerdir." (Atatürk’ün Bütün Eserleri, Cilt 17, S.294, Kaynak Yayınları)

KORALTAN’IN PARTİSİ

"Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına Dair Kanun", Konya Milletvekili Refik Bey ve beş arkadaşı tarafından hazırlanan yasa önerisiyle 30 Kasım 1925 tarihinde TBMM’de görüşülerek yasalaştı.

Yasa önerisini yapan Refik Bey, Demokrat Parti’nin kurucularından biri olan Refik Koraltan’dır. 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidara gelen Demokrat Parti döneminde TBMM Başkanlığı yaptı. Refik Koraltan’ın kurucusu olduğu parti, önerisini verdiği yasayı ilk fırsatta çiğnemeye başladı ve tarikat şeyhlerinden, Saidi Nursi’den destek aradı. Adnan Menderes, Saidi Nursi’nin ellerini öptü.

Atatürk yaptığı bir konuşmada, "Türk Milleti’nin, milli birliğini kurmak maksadı ile bütün tarikatları kaldırdım. Çünkü onlar, ayrı ayrı cemaatlar halinde, imparatorluğun devamı müddetince milli birliği bozmuşlardı. Yeni Türkiye devleti ile Türk Milleti’nin milli birliği kurulacaktır. Artık birbirinden ayrı zümreler yaşatmayacaktır." (Enver Behnan Şapolyo, "Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi", Elif Kitabevi, S.14)

Ortaçağ’dan itibaren zamanımıza kadar Hıristiyanlık áleminde 72, Musevilikte 71, Müslümanlıkta 73 tarikat ve mezhep meydana gelmiştir. İslami tarikatlar ve mezheplerin şeyhleri ve halifelerinin kollar ve fırkalar kurmak suretiyle İslam tarikatları 204’ü bulmuştur. (Age.S11.)

BİRLİKSİZLİK NEDENİ

Arap ülkeleri ve Müslüman ülkelerinde ulusal birliğin neden kurulamadığını ciddi olarak araştıranlar bu birliksizliğin nedeninin tarikatlar olduğunu görürler. Tarikatlar ve cemaatler artık iyice politize olmuşlar ve bulundukları ülkelerde iktidar savaşına girmişlerdir. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Filistin’in fiilen bölünmesine yol açan Hamas örgütüdür.

Aynı olguya günümüzde Sudan’da tanık olmaktayız. Siyasal partilere dönüşen tarikat ve cemaatler ülke yönetiminde söz sahibi olmak için şeytanla bile işbirliği yapmaktadır. (Faik Bulut, "İslamcı Örgütler 1" Cumhuriyet Kitapları, S.235)

HOCAEFENDİ VE ABİLER

Günümüz Türkiyesinde, 30 Kasım 1925 tarih ve 677 sayılı yasaya karşın tarikatlar "Cemaat" adı altında varlıklarını sürdürmekte. Takiye gereği "Şeyh"e "Hocaefendi" denilmekte ve Hocaefendi’nin adamları "Abi" sıfatıyla tarikat müritlerini yönetmektedir.

"Tarikat" dinin örgütlenmiş halidir ve bütün örgütlü dinler ve dinsel örgütler iktidar mücadelesi yaparlar. 1980’den bu yana bu mücadeleye tanık olmaktayız.

(Devam edecek)
Yazarın Tüm Yazıları