İşin aslı ve astarı

EMEKLİ hariciyeci dostum, Mavi Marmara seferiyle ilgili olarak birkaç yazı gönderdi. Yazıların birbiriyle örtüşen ve çelişen yerleri var.

Haberin Devamı

Bu nedenle hepsini okuduktan sonra bir karara vardım: Hukuksuz gazeteciler ve televizyon alimleri sahneden çekilip, işin uzmanları söz almalı artık. Yoksa millet birbirini yiyecek duruma geldi. Uzmanlar bir değil dört alanda:

1. Devletler umumi hukuku;

2. Devletler özel hukuku;

3. Uluslararası ilişkiler (diplomasi) uzmanı;

4. Adalet Divanı’nın emsal kararlarını Mavi Marmara özelinde ele alıp tartışacak hukukçu.

Bir başka hukuk profesörü dostumun dediğine göre bunlar hemen yapılmalı. Çünkü oluşturulacak uluslararası komisyon ve gidilecek uluslararası mahkemeler konuyu zaten yukarıdaki dört bağlamda ele alacaklar.

* * *

Ben sadece hukuk uzmanlarının yayımlanmamış yazılarından çıkardığım sonuçları bilginize arz edeceğim:

1. Terör şüphesinin bulunması durumunda ilgili (hedef) taraflar açık denizlerde seyreden gemilere ziyarette bulunabilirler.

2. Ortada açıkça ilan edilmemiş bir abluka bölgesi vardır. Bu ise İsrail’e açık denizlerde seyreden gemilere müdahale, gemiyi durdurma ve gemiye çıkma hakkını verir. Ancak bu müdahale, ilke olarak, silah kullanma yetkisi vermez. Mavi Marmara gemisinde bulunanların İsrail askerlerine saldırmaları misillemeye yol açmıştır. Bu da ciddi olarak tartışılmalıdır.

3. Mavi Marmara bir Türk gemisi değildir, bu nedenle Türkiye gemide işlenen suçlara müdahale edemez.

4. Ancak, Türkiye Hambourg Sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak gemiye hareket izni verdi ise, ölenlerin aileleri adı geçen sözleşmenin yaşam hakkı ile ilgili maddesine dayanarak Türkiye aleyhine dava açabilirler.

5. Gemi Türk bandralı olmadığı için Türkiye’nin yargı yetkisi yoktur. Devletler eşit ve egemen oldukları için Türk mahkemelerinde İsrail aleyhine dava açılamaz.

6. Savaş hukukunda sivilleri öldürmek kesinlikle yasaktır diye bir hüküm yoktur. Savaş hukukuna göre kural sivillere en az zararı vermek yükümlülüğüdür. Savaş hukuku kurallarını düzenleyen 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri’nde Ek ve Uluslararası Silahlı Çatışmaların Kurbanlarına İlişkin Protokol’ün 57. madde 2. maddesi bu bağlamda aydınlatıcı bir dayanak oluşturmaktadır.

7. Hareketin, sivil toplum girişimi olduğu kuşkuludur. İsrail’in Hamas ile savaş halinde olduğu unutulmamalıdır.

8. Mavi Marmara olayı şehitlik edebiyatı ile açıklanamaz. Türkiye’nin hava kuvvetleri Irak’ın kuzeyindeki PKK kamplarını hangi yetki ile bombalamaktadır?

Düşünülmesi gerekir. Acaba İsrail de aynı haktan yararlanıyor olamaz mı?

* * *

Evet, bir başka dünya mümkündür, ama bunca bilgi kirliliği ve yalanla olmaz bu iş!

Yazarın Tüm Yazıları