Paylaş
“Yapar” diyenlerin gönlü olsun diye biz de “Yapar!” diyelim. Ama ve ancak bir şekilde anayasa yapar. Onu da bizzat yapmaz! Bir ayaklanma ile ihtilal yapar, hükümeti iktidardan postalar, iktidar sahiplerini içeri atar. Bu birinci devre! İkinci devrede bir kurucu meclis kurulur; bu kurucu meclis de türlü çeşitli yöntemle anayasa yapar; bu kurucu meclis, isterse, yaptığı anayasayı kendi onaylar, halkın onayına bile sunmaz.
Halkın işi anayasa ya da yasa yapmak değildir. Halk eğer adama benzer bir halk ise, adama benzer, halk dostu elitleri kendine temsilci seçer.
* * *
Haydi isterseniz “AKP’nin özel halkı nasıl anayasa yapar?” başlıklı bir kurgubilim metni yazalım. Önce yürürlükteki anayasa maddesi sonra AKP halkının önereceği madde:
Madde 1: Türk Devleti bir Cumhuriyettir.
Değişiklik önerisi: Anadolu devleti bir İslam cumhuriyetidir.
Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Değişiklik önerisi: İstanbul özerk kent olmak üzere, Anadolu Devleti 12 eyaletten oluşmuştur. Dili Türkçe değildir; her eyalet ya da kentin anadili kendi dilidir.
Madde 3 (devam): Başkenti Ankara’dır.
Değişiklik önerisi: Başkenti Ankara değildir. Konya’dır, Kayseri’dir, Diyarbakır’dır, Kars’tır, Trabzon’dur, vb.
Madde 17: Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Değişiklik önerisi: Herkes, tarikat ve cemaatinin denetim ve buyruğu altında, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Madde 24: Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.
Değişiklik önerisi: Din ve ahlak eğitim ve öğretimi tarikat ve cemaatlerin gözetim ve denetimi altında yapılır.
* * *
Size uçuk geliyorsa, denemesi, denenmesi bedava! Ama hiçbir uygar ülke töresi anayasa yapmayı halka bırakmaz. Zaten hiçbir aklı başında halk da böyle bir nane yemeye kalkışmaz.
ABD Anayasasını sayıları belli olan bir Kurucu Babalar takımı kaleme almıştı. Halkın yazılan anayasa metninden haberi bile yoktu. Kurucu Babalar uzun süre tartıştıktan sonra rejimin adının cumhuriyet olmasına karar verdi. Bu kararı verirken kutsal halka sormadı bile. Dahası, Kurucu Babalar, halk tarafından rahatsız edilmemek için, gizli bir yere gittiler ve orada çalıştılar.
Ayrıca parlamentoların başkentlerin göbeğinde olmasına, halkın serbestçe girip çıkmasına karşı olan görüşler de vardır. Bunlar, yasa yaparken halkla temasın yasanın özünü zedeleyeceği ve yasanın ömrünün uzun olmayacağı görüşündedir. Bunlara göre, parlamento sapa bir yerde olmalı.
Mısır anayasasını devrimci halk yazmıyor. Kaddafi gidince ya aşiret töresi anayasa olur ya da iş bir komisyona bırakılır. AKP’nin özlediği anayasa ise başbakanın cebinde.
Paylaş