YUSUF Abi (Yusuf Atılgan) fena halde áşıktı. Kendine bakacak parası vardı ama evlenecek parası yoktu. Aslında evliydi, boşanması ve sevdiği kızla (tiyatro oyuncusu Serpil Gence) evlenmesi için para gerekiyordu. Bu yüzden her hafta Spor Toto oynuyordu. Ama Beşiktaş’ın, Altay’ın maçlarında sadece galibiyeti işaretliyordu. Eli mahkûmdu. Bu yüzden de bir türlü kazanamıyordu.
Gazetede yazdığımı unuttum: Yusuf Abi dediğim Yusuf Atılgan kim mi? Modern Türk edebiyatının dünya düzeyinde en büyük, en has, en gerçek ve en reklamsız birkaç romancısından biri; "Aylak Adam" ve "Anayurt Oteli"nin yazarı...
İzmir’de yedeksubaylığımı yapıyordum. Yıl 1962 ve 1963. Yusuf Abi, Manisa’nın Hacırahmanlı’sından gelir, hafta sonu maçlara giderdik. Bir Beşiktaş maçında, Alsancak Stadyumu’nda, Entelektüel İhsan ile tanıştırdı.
KAFKA OKURDU
Ben zaten biliyordum İhsan’ı. Konak-Alsancak hattında çalışan dolmuşuna çok binmiştim. Yolcu beklerden Kafka, Faulkner gibi yazarları okur, teypte klasik müzik çalardı.
Tam anlamıyla bir bilgi ve öğrenme delisiydi. Bildiğini öyle yalapşap bilmezdi, köküne kadar giderdi. Roman delisiydi, müzik delisiydi, sinema delisiydi. Yusuf Atılgan delisiydi!
Anımsadığım kadarıyla sanat okulunda ya da ticaret lisesinde okumuştu, ama bitirdiğini sanmıyorum. Durmadan kendi kendine film senaryoları yazıyor, bu senaryoları gerçekleştirecek kadar para kazanmak istiyordu.
Yusuf Ağabey’in hoş bir huyu vardı: Sevdiklerini, yakınlarını birbirine düşürmeye, kavga ettirmeye bayılırdı. Bu nedenle beni ve İhsan’ı durmadan kışkırtırdı.
O sıralar Filiz ile Oğuz Onaran da Yusuf Abi’nin çok yakınıydılar. Oğuz Onaran, günümüzün Prof. Dr. Oğuz Onaran’dan başkası değil. Onlarla da tokuştururdu bizi. Muzır!..
Madem ki İzmir dönemimden söz ediyoruz, İhsan’ın eşi Ayten’den söz etmemek olmaz. Ayten, İzmir’in evlere giden en ünlü terzisi idi. İyi para kazanırdı. Bu sayede bir kitapçı ve tuhafiyeci dükkánı açtılar.
ROMAN ÖDÜLÜ
Anımsıyorum: İhsan okumak istediği kitapların çevrilip yayınlanması için kendi cebinden para vermeye hazırdı. Ülker onun istediği bir kitabı çevirse, kitap yayınlanmasa da olurdu. Sadece o okusun yeterdi. Sadece bu nedenle para ödemeye hazırdı.
"Entelektüel Şoför" İhsan Bayram olmasaydı Yusuf Abi büyük romancı Yusuf Atılgan olabilir miydi? Yusuf Abi "Aylak Adam"ın daktilo yazmasının bir kopyasını İhsanlara bırakmış. İhsan okumuş yazmayı ve Yusuf Abi’ye haber vermeden Cumhuriyet Gazetesi Roman Ödülü’ne göndermiş. Roman Ödülü kazanmasaydı Yusuf Abi’yi kimse Hacırahmanlı’daki ininden dışarı çıkartamazdı.
Ben İzmir’e askerliğimi yapmaya geldiğimde bunlar olup-bitmişti: Yusuf Abi, Yusuf Atılgan olmuş; Serpil Gence adında bir genç kız "Aylak Adam"ı okumuş ve ona áşık olmuştu...
YEDİ TAŞLI YÜZÜK
İhsan Bayram "Yedi Taşlı Yüzük"te (Şenocak Yayınları), benim anlattıklarımı değil, kendi dünyasını anlatıyor. "Yedi Taşlı Yüzük" İhsan Bayram’ın yayınlanan ilk romanı. Bohçada başkaları da var, biliyorum. Roman sanatını ve yazmayı öğrenmek için "yatırılmış" bir ömrün ürünü. Yusuf Atılgan ekürisinden, 40 yıl hiç yarışmamış bir safkan şimdi hipodromda!..