Dünü ve bugünü ile 1915 olayları (9)

Doç.Dr.Ömer Turan’ın “Dünü ve Bugünü ile 1915 Olayları” adlı makalesinin son bölümünü aktarıyorum:Ermeni tehcirini bir soykırım şeklinde takdim etmek isteyenlerin dayanaklarından birisi de Alman misyoner Johannes Lepsius’un Deutchland und Armenian 1914-1918 isimli kitabıdır. Lepsius, “eğer Almanya Türkiye Ermenileri nezdinde popularite kazanabilirse savaştan sonra Rusya Ermenistanı daha kolay Alman himayesine girer” fikrini savunmuş ve bunun için çalışmış, tek yanlı olarak seçtiği bazı belgeleri tahrif ederek yayınlamaktan çekinmemiştir. ***Genocite yani soykırım kavramı gettolar yaratan bir kültürün doğurduğu bir kavramdır. Tarih boyunca çok kültürlülüğü, farklı inanç, dil ve kültürleri bir arada yaşatmayı başarmış ve bu konuda örneklik etmiş Türklere ait değildir. Naziler döneminde Yahudilere yapılan soykırımdan evvel, 20. yüzyıl için bir başka “ilk soykırım” aranıyorsa, ve bu “ilk soykırım” Doğuda aranıyorsa, 1915 olaylarına değil, 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşları’na bakılmalıdır. Bu savaşlar esnasında Avrupa Türkiyesi’nin Müslüman Türkleri, yüzlerce yıldır üzerinde yaşadıkları vatanlarından zorla sökülüp atılmış, her türlü katliam, tecavüz ve haksızlığa maruz bırakılmışlardır. Aynı coğrafyada biraz daha geriye gidilmek gerekirse 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı esnasında Ruslar ve Bulgarlar tarafından öldürülen yüzbinlerce Müslüman Türk’ün durumu hatırlanmalıdır. Bu savaş esnasında İngiliz ve Fransız konsolosluk mensuplarını, savaşı izleyen Batılı gazetecileri ve hatta bazı Rus subay ve generallerini bile itiraza ve isyana sevk eden katliamlar yapılmış, yüzbinlerce sivil Müslüman Türk öldürülmüş, bir milyonu aşkın Müslüman Türk de canını ve namusunu kurtarabilmek için, yüzlerce yıldır üzerinde yaşadıkları topraklarını terketmeye mecbur bırakılmıştır. Biraz daha geriye gidilirse 1850’li ve 1860’lı yıllarda Rusların Kuzey Kafkasya Müslümanlarına reva gördüğü soykırım hatırlanabilir. Biraz daha kuzeye çıkılacak olursa 19. yüzyılın başlarında nüfusunun tamamı Kırım Tatarlarından oluşan Kırım’ın, Rusya’nın hakimiyetine girişi ile nasıl Tatarlardan boşaltıldığı sorusu sorulabilir. ***Doç.Dr.Ömer Turan’dan aktardığım makale yukardaki soruyla sona eriyor.Nisan’dan bu yana, haftada üç gün (pazartesi, çarşamba, cuma) yayımladığım “İslamcı Arie Oostlander”, “Soykırım ve İsveç”, “Yalanın Süryanicesi”, “Hesaplaşma ve Adalet Duygusu” başlıklı dizi yazılarım ile Doç.Dr.Ömer Turan’ın “Dünü ve Bugünü ile 1915 Olayları” adlı makalesinden aktardığım yazılar “militan” Ermenileri, Süryanileri ve ayrılıkçı PKK-KADEK Kürtlerini rahatsız etti. “Hafif” (light) Türkleri esnetip canlarının sıkılmasına yolaçtı.Amacım da buydu zaten! Bu nedenle, yazılarımın başarıya ulaştığını kabul edebilirim.***Nisan’dan bu yana yayımladığım bu pedagojik yazılar mayıs ayından itibaren “Hürriyetim” web sitesine alındı. Yazılardan bazılarını kaçırmış olanlar bu internet olanağından yararlanabilirler.Tasarlanan yazılar şimdilik bitti ama bir muhasebesinin yapılması gerek!