Dünü ve bugünü ile 1915 olayları (3)

Doç.Dr.Ömer Turan’ın “Dünü ve Bugünü ile 1915 Olayları” başlıklı makalesinin üçüncü bölümünü aktarıyorum:

Ermeni Patrikhanesi isteklerini gerçekleştirebilmek için yabancı devletlerden destek aradı. Başta Rusya olmak üzere güç kaybetmekte bulunan Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarında gözü olan büyük devletler, kendi emperyalist emellerine ulaşabilmek için Ermenileri bir araç olarak gördüler; bu meyanda Ermeni milliyetçiliğini desteklediler. Rusya bazı Ermeni patriklerini elde etti. Protestan misyonerlik okullarında Batılı liberal, milliyetçi fikirlerle donanmış, Türk ve Müslüman düşmanı yeni nesiller yetiştirildi. Bu nesiller gerek okul sıralarında gerekse takip eden yıllarda söz konusu misyonerlerin gazete, dergi ve kitaplarıyla beslendiler. Sydney Whitman, misyonerlerin Ermeni milliyetçiliğinin doğması ve gelişmesindeki rolünü şu cümlelerle anlatmaktadır: “Ben gönülden inanıyorum ki… onlar(misyonerler) karışıklık çıkarmaya veya Türk makamlarına karşı isyanı teşvik etmeye hiç bir zaman niyetlenmemişlerdi. Bununla beraber hiç şüphe yoktur ki, onların öğretimleri –belki doktrinleri değil – her halde hiç arzulanmayan ve bir kaç nesil sonra ortaya çıkan bir neticeyi, Asya Türkiyesi’nde Ermeni ihtilal hareketini doğurmuştur”.
***
1876 yılında Balkanlarda önemli karışıklıklar yaşanıyordu. 1875 yılında Bosna-Hersek’te başlayan isyan bir türlü bastırılamıyordu. 1876 yılında buna bir de Bulgar isyanı karışmıştı. Uluslararası bir konferansın toplanması suretiyle reform ve muhtariyet taleplerinin tartışılması bekleniyordu. Bu çerçevede Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan, 1876 yılı sonlarında büyük devletlerin İstanbul’daki elçiliklerini ziyaret ederek Ermeni meselesinin de gündeme alınmasını istemiştir. İngiliz Büyükelçisi Henry Elliot, 7 Aralık 1876 tarihinde Londra’ya gönderdiği raporunda, Patriğin bir gün önce gelerek taleplerini ilettiğini, kendisine cevaben konferansın gayesinin isyan çıkan yerlerdeki ahalinin durumunu görüşmekle sınırlı olduğunu belirtince, Patriğin “Avrupa devletlerinin sempatisini çekmek için isyan zaruri ise, böyle bir hareketi başlatmakta zorluk bulunmadığını” söylediğini nakletmiştir.
***
Balkanlardaki problemleri görüşmek üzere İstanbul’da 23 Aralık 1876 tarihinde toplanan Tophane Konferansı’nda Ermeni istekleri gündeme gelmemiştir. Tophane Konferansı’nın bölgede istenilen düzeni sağlayamaması üzerine 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı çıktı. Ruslar İstanbul yakınlarına kadar geldiler. Savaşın sonunda Edirne’de ateşkes görüşmeleri yapılırken, Ermeniler, Ruslardan Balkanlardaki Hristiyanlara verilecek hakların kendilerine de teşmil edilmesini istemişlerse de, Edirne Ateşkesi’nde Ermenilerle ilgili bir hüküm yer almamıştır. Daha sonra Ayastefanos’da barış görüşmeleri yapılırken, Ermeni Patriği Rus Karargâhına giderek Başkumandan Grandük Nicolas’tan, yapılacak olan antlaşmaya Ermenilerle ilgili bazı hükümlerin konulmasını istemiştir. Bu defa Ermeniler başarılı olmuşlardır. Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 3 Mart 1878 tarihinde yapılan Ayastefanos Antlaşması’nın 16. Maddesi ile Doğu Anadolu’da Ermenilerle meskun yerlerde ıslahatlar yapılması hükme bağlanmıştır. Ayastefanos’tan bir kaç ay sonra toplanan Berlin Kongresi bu anlaşmanın hükümlerini yok sayarak onun yerine Berlin Antlaşması’nı çıkarmıştır. Bununla beraber Berlin Antlaşması’nın 61. maddesinde de Ermenilerle ilgili benzer bir madde yer alır. Üstelik, Berlin Antlaşması’nı imzalayan büyük devletler bu ıslahatları denetleyeceklerdir. Osmanlı yönetiminin Ermenilerin oturduğu vilayetlerde ıslahatlar yapacağı vaadi ve büyük devletlerin bu ıslahatların denetlemeleri veya kısaca Ermeni meselesi, artık uluslararası gündeme girmiştir ve yarım asra yakın bir süre daha gündemde kalmaya devam edecektir.

(Devamı pazartesi günü.)
Yazarın Tüm Yazıları