ASKERİ darbelerle ilgili yanılsamalardan (illusion) kurtulmamız gerek:
1. Askeri darbe iktidarın temsil ettiği ideoloji ve uygulamalara karşı yapılacağı gibi;
2. İktidara karşı olmamakla birlikte, iktidar, darbenin gerçek hedefine karşı etkili bir varlık gösteremediği için de yapılır.
Bu bağlamda, 1961 Anayasası dışında, 27 Mayıs epeyce karışıktır. Bulanıktır!
Ama 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri sanıldığı gibi Adalet Partisi iktidarına karşı olmayıp, darbenin hedeflediği düşmanla iyi mücadele edemediği (edebilmek) için yapılmıştır.
MUHALEFETE DARBE
Yani 12 Mart ve 12 Eylül iktidar partisine karşı değil ama muhalefetteki, sokaktaki sola (sosyal demokrasi, komünizm) karşı yapılmıştır.
12 Eylül’ün Süleyman Demirel başta olmak üzere öteki parti liderlerini gözaltına alması, partilerini kapatması ileri sürdüğüm gerçeği değiştirmez.
Partiler kapatılmış, liderleri de gözaltına alınmıştır, çünkü bu partiler kendi aralarında dalaşırken büyük ve geleneksel düşmana, sola karşı etkili bir politika üretememişlerdir.
12 Eylül ve Kenan Evren çok etkili(!) bir politika icat edip bizzat kendileri siyasal İslam’ı temsil etmişlerdir. 12 Mart’ın Erbakan’a Milli Selamet Partisi’ni yalvararak kurdurduğu dikkate alınırsa, iki darbenin birbirinden farklı olmadığı görülür.
Bu da gösteriyor ki 12 Mart ve 12 Eylül kesinlikle (toptan) sola karşı, onu ezmek için yapılmıştır. Sonuç olarak tekmil sağa ve siyasal İslam’a hizmet etmişlerdir.
ZEHİRLİ KELEBEK
1980’lerin başından itibaren her şey öylesine bir yalana büründü ki her yazıdan önce bir yalan kırma paragrafı yazmak gerekiyor. Tıpkı kar temizler gibi.
6 Kasım 1983’te iktidara gelen ANAP’ın 12 Eylül darbecisi cumhurbaşkanı Kenan Evren’e "şükran plaketi" vermiş olduğunu söylesek günümüzün demokrasiperest sağcılarını inandıramayız.
Aynı şey AKP için de söz konusu. AKP’nin muhafazakár demokrat bir parti olduğu söyleniyor. Önce kendisi söyledi bunu! Kesinlikle bir merkez sağ parti değil. O, DP, AP, YTP, ANAP ve DYP içinde, merkez sağ elmasının içinde, siyasal İslam kurdu olarak yaşadı. Çürük elma yere düşerken zehirli bir kelebeğe dönüştü. AKP nasıl bir parti?
İdeoloji olarak Cumhuriyet karşıtı siyasal İslamcı bir parti. Kimse başka sıfat aramasın! ABD, AB ve küresel kapitalizm (Dünya Bankası ve IMF) dışardan dayattığı için ekonomi anlayışı liberal görünüyor. Biri siyasal İslamcı, ikincisi muhafazakár İslamcı iki tabanı var. (Avantacı göçebe seçmen ile "cezalandırmacı", "tepkici" saçma seçmenleri saymıyorum. )
CUMHURİYET’E KARŞI
Hiçbir iktidar bu ikili tabanın giderek daha da sekterleşmesini, radikalleşmesini kontrol edemez. Bu sekterlik ve radikallik kesinlikle kozasından çıkacak ve demokrasinin sınırları iyice daralıp şeriatın kapısı açılacak. O zaman da "Ne yapalım millet iradesi!" diyecekler.
AKP’nin yere düşen çürük elmanın çekirdeğinden büyümüş, büyüyecek yeni bir merkez sağ elmasına ihtiyacı yok. Böyle bir şey olanaksız. Olsa olsa onu bir stepne olarak kullanır.
AKP elmasının içinde de bir kurt var, ama bu kurt demokrasi kurdu değil, İslam devleti kurdu. O zaman kurtuluş askeri darbede mi? TSK demokrasi ve laiklik için darbe yapmaz; hiçbir zaman yapmadı zaten. Bu nedenle bir daha askeri darbe olmayacak! Ergenekon’un yapmak istediği temizlik askeri darbeye karşı değil, Cumhuriyet’e karşı!.. (Devam edecek.)