Paylaş
“Avrupa’nın kirli, CHP düşmanı sosyal demokrasisi CHP’ye örnek olamaz. Bu yazıda, sosyal demokrasinin ne olup ne olmadığını tartışacak değilim. Ancak Avrupa sosyal demokrasilerinin ‘sol’luğunun kuşkulu olduğunu söyleyebilirim. Tartışacaksak çağdaş sosyalizmi tartışalım: Çağdaş sosyalizmde üretim araçlarında kamu mülkiyeti ile özel mülkiyetin uyuşumlu birliğini tartışalım. Üretim araçlarındaki kamu mülkiyetinin özelleştirilmesi yoluyla halkın ve devletin soyulması oyunbazlığının foyasının meydana çıkışını konuşalım.”
SOSYAL DEMOKRASİ İSVEÇ’İ
CHP’nin yolunu çizecek, ona (haşa) yol gösterecek değilim! Ancak, ne olduğu belli olmayan Avrupa sosyal demokrasisinin Türkiye’nin işine yaramayacağını, küreselleşme abrakadabralarına karşı Türkiye’nin elinden tutamayacağını söylemek istiyorum.
İsveç’te de çalışmış bir emekli ve çok değerli diplomat dostumun, 22 Mayıs tarihli yazımla ilgili olarak gönderdiği mesajı aktarmakla yetineceğim:
“Avrupa’da Sosyal Demokrasi’ye İsveç’i de eklemek istiyorum. Bu görüşlerimi İngiliz Daily Telegraph Gazetesi’ne de bundan 5 ay kadar önce göndermiştim ve yayınlanmıştı. Yeri geldi. Senin de dikkatine getirmek isterim. 3 yıl görev yaptığım İsveç’in Sosyal Demokratları sanıyorum Dünya Barışı’na ihanet eden ülkelerin başında gelir. İsveç dünyanın en gelişmiş silah sanayiine sahip ülkelerden biridir. Dünyanın en gelişmiş denizaltılarını yapar. Bofor uçaksavar sistemleri onun icadıdır. Her iki savaşta da tarafsız kalıp silah ticaretini sürdürmüşler ve şehirlerini bombardımandan korumuşlardır. İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalıp hem Almanlara, hem müttefiklere silah satmışlardır. Norveç’i işgal etmeleri için Almanlara koridor açmışlardır. Irak-İran Savaşı sırasında her iki taraf da silah satmışlardır... Rajiv Gandi döneminde Hindistan’da açılan Sahra Topları ihalesini almak için 50 milyon dolar rüşvet vermişlerdir. Ve tüm bu ticaretten elde ettikleri servetin sonuçlarını dünyaya ülkelerinde uyguladıkları Sosyal Demokrasi’nin zaferi gibi takdim etmişlerdir.”
ÇAĞDAŞ SOSYALİZMİ KEŞFETMEK
Külah düşmüş artık kel görünmüştür: Zorba liberalizm, liberal kapitalizm insanlığın izleyeceği tek yol değildir. Artık komünist ve sosyalistlerin ülkelerini ve halklarını açık artırmayla sattıkları yalanları da sona ermiştir. Gerçek satıcılar bellidir! Artık, Berlin Duvarı ile birlikte çağdaş sosyalizmin önündeki duvarlar da yıkılmıştır. Modern sosyalizmde özel sektör ile kamu sektörünün birlikte uyum içinde çalışabileceği kanıtlanmıştır. Çağı anlamak köhne liberalizme teslim olmaktan değil, çağdaş sosyalizmi keşfetmekten geçmektedir.
Başka bir dünya ve hayat mümkündür. Kapitalist cehennem, liberal faşizm insanlığın aşılmaz kaderi değildir. Tıpkı grizu patlamasının madencinin kaderi olmadığı gibi!
Paylaş