TÜRKİYE’nin içinde bulunduğu topludurumda (konjonktürde), CHP’nin varolduğu ve sürdürdüğü politikalarla yetiniyorum.
Dikkat ederseniz, "Hoşnutum, beğeniyorum, destekliyorum" demiyorum. "Yetiniyorum" diyorum. CHP elbette bir sosyalist parti değil, kendine göre bir sosyal demokrat parti. Bu bile, günümüzde, Türkiye için bulunmaz bir nimet.
Bunları söyledikten sonra, iç ve dış "mihraklar" tarafından hedef tahtası ve vur abalıya muamelesi gören CHP karşıtı yürütülen psikolojik savaş ve beşinci kol faaliyetleri hakkındaki gözlemlerimi yazabilirim:
AKP SOLDAYMIŞ
Şu anda SHP Genel Başkanı olan eski bir devrimcinin (!), Hüseyin Ergün’ün dediklerine bakın (Taraf, 16.06.09):
"AKP, CHP’den çok daha özgürlükçü bir parti. CHP, AKP’yle MHP arasında duruyor. CHP, AKP’nin sağında kalıyor."
Hüseyin Ergün’ün benzeri eski solcu örneği Türkiye’de mebzul miktarda var. AKP, hangi alanda CHP’den daha solcu? Ekonomik programı söz konusu ise liberal ekonomi ne zamandır solda? İnsan hakları konusunda mı, sosyal devlet konusunda mı, eğitim ve öğretim konusunda mı, dış siyaset tercihleri bakımından mı, altı yıldır çıkartılmayan sendikalar yasası yüzünden mi? Avrupa Birliği politikasının bir göz boyama olduğu son beş yılda ortaya çıkmadı mı? Bırakın katmerli yalanları Allah aşkına!
AKP, CHP’den daha fazla oy oranına sahip olduğu için mi daha solda? Öyle ise oyu binde bir bile olmayan bir SHP’nin genel başkanı hangi hakla CHP’yi beğenmiyor?
Sağa kayan bir Avrupa Birliği’nin gelişmesini sürdüreceğini ve daha da güçleneceğini ileri süren bir aymazlıkla konuşuyor Hüseyin Ergün!
Gelelim yurtdışına: Haziran başlarında bir grup Türk gazeteci ile konuşan Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) lideri ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier CHP konusunda yandaş medya ağzıyla konuşuyor (11-15 Haziran 2009 tarihli gazeteler):
"CHP’nin Avrupa’dan yana tavır almama, iç reform sürecine karşı çıkma, düşünce özgürlüğünün genişletilmesine muhalif tavrını anlamakta güçlük çekiyorum" (Milliyet,12.06.09) diyor. Zaman gazetesi (11.06.09) Steinmeier’in ağzından, Sosyalist Enternasyonal’in CHP’yi izlediğini yazdı.
CHP, Onur Öymen ve Mustafa Özyürek’in demeçleriyle Steinmeier’in ağzının payını verdi.
Onur Öymen’den, Steinmeier’in Türkiye’ye birkaç kez gelmesine karşın kardeş parti CHP’yi ziyaret etmediğini öğreniyoruz. Mustafa Özyürek daha acıtıcı: "SPD bizim sicil amirimiz değil? Cumhuriyetin temel değerlerine, laikliğin, Atatürk ilkeleri ve çağdaş sosyal demokrasinin gereklerine sahip çıkıyoruz. AB konusunda CHP’nin tavrı çok net: Teslimiyetçi olmadan tam üye olmak istiyoruz."
İNSAF YAHU!
Daha ne söylesinler! AB, karşısında "enseye tokatlık" bir Türkiye istiyor. Özgür basın bu saldırgan tavrı değerlendireceğine, CHP’ye arka çıkacağına, İdris Küçükömer’in "Türkiye’de sol sağdadır, sağ soldadır" zırvasını tekrarlamayı sürdürüyor(D. Sazak, Milliyet, 13.06.09).
Zırvalar zırvadır, ama 24 Haziran tarihli Radikal’in "Nihayet Baykal da darbe karşıtı oldu" manşetinin anlamı ne? Şimdiye kadar darbeci miydi? İnsaf bre! İnsaf yahu!