Bulgaristan’da durumun vaziyeti

16 ve 17 Ocak tarihlerinde yayınladığım Bulgaristan’a dair yazı bugün de devam ediyor:

AB, müzakere sürecinde Türkçe eğitim talebinde bulunmuş, ancak Bulgaristan çekince koyduğu için konu rafa kaldırılmıştır. Üyelik sürecinde ise tekrar hiçbir zaman gündeme getirilmemiştir. Türkler, anadillerini aile içerisinde öğrenmektedir.

Türk bölgelerinde valiler, hükümet tarafından atamayla görevlendirilmektedir. Ancak, belediye başkanları seçimle işbaşına gelmektedir.

Bulgaristan resmi rakamlarına göre, Türk sayısı 808 bindir. Ancak, bu sayıya henüz dilekçe vererek silah zoruyla takılan Bulgar adından kurtulmayanlar dahil değildir. Çünkü, silah zoruyla takılan Bulgar adını reddederek, Türk adı almaları halinde işlerini kaybetme korkusu taşıyanlar çoğunluktadır. Dilekçe vererek Türk adını alanların nüfus kayıtlarında ise Bulgar adı muhafaza edilmekte, resmi dairelerde yapılacak her türlü işlemde insanlar "Bulgar adın ne?" sorusuyla karşılaşmaktadır.

Türk-Bulgar karma aile sayısı çok düşüktür. Ama karma aile yapısının "yöneten" sınıfta fazla olduğu göze çarpmaktadır. Karma aileler, bu şekilde teşvik edilmektedir. Bulgar ile yapılan evlilikte, Bulgar kültürü baskın kültür olarak kabul edildiği ve o aile de Bulgar kabul edildiği için, Türkler "karma aile" modeline pek rağbet göstermemiştir. Ancak, ekonomik avantajlar sağlandığı için karma aile modelinin de arttığı gözlenmektedir.

Bulgaristan’da Türk yayınevi bulunmamaktadır. Komünist dönemin ilk yıllarında Türk gazetesi, Türk tiyatrosu, Türk kültür evleri ve kütüphaneleri yanında radyoda Türkçe yayınlar bulunuyordu. Ancak, 1970’li yıllardan itibaren bunlar da "yasaklı Türkçe" kurbanı oldular ve kapatıldılar. Demokrasiye geçişten sonra bir iki gazete denemesi olmasına rağmen, bugüne kadar yaşayan hiçbir Türk gazetesi olmamıştır. Şu anda Bulgaristan’da yayınlanan tek gazete, haftalık Zaman Bulgaria’dır ve yarısı Bulgarca yayınlanmaktadır. Türkçe gazete, radyo veya televizyon yoktur. Sadece Bulgaristan devlet televizyonunun (BNT) cumartesi ve pazar günleri hariç, haftanın belli günlerinde saat 16.00’da 10 dakikalık Türkçe haber servisinin dışında Türkçe televizyon yayını da yapılmamaktadır.

Türk partisinden kasıt, Hak ve Özgürlükler Hareketi ise bu hareketin özerklik talebi olmadığı gibi, Türk nüfusun da böyle bir "ayrılıkçı" talebi yoktur. Bırakın ayrılıkçı talebi, yıllardır Bulgaristan’da koalisyon ortağı olan Hak ve Özgürlükler Hareketi, Bulgaristan parlamentosuna Türk nüfusun uluslararası antlaşmalardan doğan hakları için tek bir önerge dahi sunmamıştır.

* * *

Şimdilik daha fazla kurcalamak istemiyorum Bulgaristan’ı. Bulgaristan, Avrupa Birliği’ne kuşkusuz kendi istediği koşullarda girmek isteyecekti. Bunu böyle istedi diye Bulgaristan ancak bir başka düzlemde eleştirilebilir. Biraz daha ileri gidip Avrupa Birliği’ni de eleştirmeyeceğim. O da kendi çıkarlarının peşinde. Benim hedefim, Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki "türlü çeşitli" hizmetkárları. Buyurun efendiler, efendinizi size bir sürek avı için sunuyorum. Cesaretiniz varsa?!..
Yazarın Tüm Yazıları