Bu ne biçim hesap?

Dadaistler ve letrisler, kısaca tanımlamak gerekirse, sözcükleri bir torbadan çekerek şiir yazarlardı. Bizim ekonomistler de öyle! Sadece sayıların, yüzdelerin yorumlarında uzlaşmasalar neyse, sayı ve yüzdelerde de anlaşamıyorlar.

***

Kimi ekonomi yazar ve yorumcularına bakılacak olursa Türkiye’de her şey yolunda. Örneğin alım gücündeki artış Burger King’e ayda iki restoran (yani doğru Türkçesi ile “Lokanta”) açtırıyormuş. “Ekonomideki canlanma hamburger satışlarına yansıdı. Yükselen alım gücü nedeniyle müşteriler daha pahalı üst menülere geçti. Son 8 ayda fiş sayısında ve değerinde rekor bir artışa imza atan Burger King-Türkiye şimdi cirodaki bu yükselişi yatırıma dönüştürüyor.” (Vatan, 23.11.04)

***

Eser Karakaş 20 Kasım 2004 tarihli Referans gazetesinde yayınlanan “İşler galiba iyi gidiyor” başlıklı yazısında 2001-2004’ün ekonomik verileriyle ilgili bir yığın yüzde ve sayı verdikten sonra�sonuç olarak şunları söylüyor: “2005 yılında ihracat alanında kişi başına bin dolarlık hedefe ulaşılacak gibi duruyor.”

2005 yılında 70-80 milyar dolarlık ihracatın tek başına hiçbir şey ifade etmeyeceğini anlayacak kadar ekonomi bilsek de, masal masaldır, ne mutlu bize! Ama yazının sonundaki şu karakuşi suçlama olmasa.

“Ekonomik değişkenlerin gelişimi iyi sinyaller veriyor; aksini söylemek için yeminli bir kötümser olmak gerekiyor.”

Bu�II.Cumhuriyetçiler neden böyle oluyor, neden kendileri gibi düşünmeyenleri suçluyorlar? Bir vatandaş olarak aktaracağım şu manzarayı yorumlamasını isteyeceğim Eser Karakaş’tan.

***

1.2003 yılı “Ramazan Çadırları”nda toplam 15 milyon kişi doyurulmuş. Bu sayı 2004 yılında 20 milyona çıkmış. (Posta, 15.11.04) 5 milyonluk artış ne anlama geliyor?

2.Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan�“Bütçe Raporu”nda Türkiye’nin son 20 yılı mercek altına alınmış. Bu rapordan ilham alan ATO Başkanı�Sinan Aygün Türk ekonomisinde 7 yarasa (Siyasi popülizm; Faiz ve rant baronları; Sıcak para tacirleri; Bankalarını hortumlayan patronlar; İhale sülükleri; Kayıt dışı ekonomi; IMF politikaları ve kötü yönetim) bulunduğunu ileri sürüyor. Bu yedi yarasaya karşın iyiye doğru gelişim nasıl olacak? (Cumhuriyet, 17.11.04)

3.Beyanname yoluyla toplanan vergi gelirleri sürekli düşüyor. (Referans, 15.11.04)

4.Ağır vergi yükü ve SSK primleri kayıt dışı çalışma oranı yüzde 58’e çıkarmış. Türkiye’de çalışan 21 milyon kişiden 11 milyonu kaçakmış.(Posta, 15.11.04)

***

Gazetelerden aktardığım örnekler ve veriler, ekonominin tepe taklak olduğunu ve halkın alım gücünün yükselmesi iddialarının iktidar yanlısı masal öğeleri olduğunu göstermiyor mu? Şairlere dedikleri gibi,”İnanma ki ekonomist sözü elbette yalandır!” mı diyelim?