Böyle nereye Salim Amca?

‘Salim Amca(m) öldü!’ diyemem, ‘Salim Amca(m) vefat etti!’ diye yazamam, ‘Hakkın rahmetine kavuştu’ cümlesi de olmaz.

Bunların hiçbiri ‘Salim Amca’nın yansıttığı anlama uygun değildir. Salim Amca’ya ben ‘Nereye böyle Salim Amca?’ diye sorabilirim.

Bana yeni yayınlayacağı kitapların kapağı için krome karton, dergi için de üçüncü hamur kağıt aramaya çıktığını söyleyecektir.

1950’lerde, 60’larda parayı bastırsan da karton ve kağıt bulamazdın, satın alamazdın SEKA’dan. SEKA’dan tahsis gerekirdi. Tahsis yoksa ya da daha önce kullanılmışsa, karaborsanın kucağına düşerdin, ki Salim Amca’nın delilenmesine yeterdi bu olasılık.

1947-1997 yılları arasında, Ankara ve İstanbul’da, Salim Amca kadar hiç kimse yürümemiştir. Tamı tamına yarım yüzyıl!

*

Salim Amca’nın nüfus kağıdındaki adı Salim Şengil’dir. Salim Amca’ya ‘Salim Amca’ adını eşi, ‘Anamız’, yazarlar yazarı Nezihe Meriç taktı. Sonra hepimizin ‘Salim Amca’sı oldu.

Salim Amca, 1916’da Selánik’te doğdu. Bir muhacir. Nüfus cüzdanı ‘Bakanlar Kurulu kararı ile’ verildiği için doğum günü ve ayı belli değil. Ancak 2005 yılının 28 Haziran günü öğleye doğru ‘gitti.’ Nezim Anamız, Salim Amca’mızın giderken mutlu olduğunu söyledi.

Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’nde Salim Şengil hakkında verilen bilgi şöyle:

Günümüz yazarlarından. Ortaokulu İzmir’de bitirdi (1936). Bir süre banka memurluğu yaptı. 1935-36 yıllarında Tan Gazetesi’nde muhabir, daha sonra Ankara Radyosu’nda tiyatro sanatçısı olarak çalıştı. Seçilmiş Hikáyeler (66 sayı, 1947-1957) ve Dost (102 sayı, 1957-1973) dergilerini çıkardı, Dost Yayınları’nı kurdu. Eserleri: Kafasını Törpüleyen Adam (hikáyeler, 1943), Bir Rüzgár Esti (piyes, 1945), Es Be Süleyman Es (hikáyeler, 1980), Güzel Bir Oyun (hikáyeler, 1983), Savrulup Gidenler (1987), Anılarda Kalan Portreler (anı, 1991), Penceredeki Işık (öykü, 1992). CHP’nin açtığı öykü yarışmasında ‘Toprağa Dönüş’ adlı öyküsüyle birincilik (1937) ve Komşumuz Bulgaristan adlı röportajıyla 1972 Türk Dil Kurumu Basın Dil Ödülü’nü ve ayrıca Ankara Halkevi’nin öykü yarışmasını (1944 ve 1945 yıllarında iki kez) kazandı.

*

Salim Şengil’in Ankara’da yayınladığı Seçilmiş Hikáyeler (1947-1957) ve Dost (1957-1973) adlı dergiler, çağdaş Türk edebiyatının en önemli dergileri arasında yer alır. Bence Varlık ve Yeni Dergi kadar önemli iki dergidir. Ankara’da yayınlandığı için İstanbul vitrinine pek çıkmamıştır bu dergiler ama işten anlayan kültür ve sanat insanları bu iki derginin Türk edebiyatındaki yerinin çok önemli olduğunu iyi bilirler.

Salim Şengil’in Nezihe Meriç’le birlikte çıkardığı dergiler, Türk edebiyatının özgürlük sığınağı olmuştur. İktidarlar, dergi yönetimleri, yayınevleri tarafından soluğu kesilmek istenen yazarların çoğu Ankara, Ulus, Rüzgárlı Sokak, OVE Han’daki büroda yönetilen dergilerde kendilerine özgürlük sığınağı ve yayınlanma olanağı bulmuşlardır.

Örneğin Yaşar Kemal’i Yaşar Kemal yapan ‘Pis Hikáye’, Seçilmiş Hikáyeler’in bir özel sayısında yayınlanmıştır. Şimdi edebiyat seçkinlerinin gözdesi olan, edebiyatımızın en büyük öykücülerinden Vüs’at O.Bener, öykülerini Seçilmiş Hikayeler ve Dost’ta, ilk kitaplarını ise Dost Yayınevi’nde yayınladı. Aralarında Bilge Karasu da olmak üzere 1950-60 kuşağı öykücüleri Salim Amca’ya uğramıştır.

Attila İlhan’ın ilk şiir kitapları Duvar, Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, ilk romanları Sokaktaki Adam ve Zenciler Birbirine Benzemez Salim Amca tarafından yayınlandı.

Salim Şengil modern anlamda, Yaşar Nabi’den sonra ikinci dergi ve yayınevi editörüdür. Ancak Salim Amca, Yaşar Nabi’ye nazaran daha yenilikçi ve öncü bir editördür. Kitapların kapaklarına bir anlam, renk ve hareket getirmiştir. Örneğin Attila İlhan’ın Sisler Bulvarı ve Sokaktaki Adam kitapları dönemine göre başdöndürcü bir estetik düzeye sahiptir.

Salim Şengil’in Dost dergisi ve Dost Yayınevi, Názım Hikmet yasağını delen ilk dergi ve yayınevi değilse, ikincidir.

Ben kendi adıma Salim Şengil’in kendisine, dergi ve yayınevine çok şey borçluyum.

Türk edebiyatında, benim durumumda en azından elli yazar ve şair vardır, Salim Amca’ya borçlu olan.

*

Salim Amca, başkalarının yapıtlarını yayınlamak için 40 yıl kendi yapıtını ihmal etti. Ama 1980’lerin ortalarına doğru yapıtına geri döndü ve önemli kitaplar yayınladı. Dünya edebiyatında Salim Şengil gibi adamlar vardır ama sayıları çok değil.

Salim Amca, 28 Haziran 2005 günü 89 yaşında Erden Irmağı’na doğru yola çıktı. Ona bir çift sözüm var yolluk olarak:

Salim Amca, Aden bahçesinde de çok yürüme, krome karton, üçüncü hamur kağıt arama! Yaz, oku, istersen tek başına kazazka oyna, istersen hayranın genç hurilerle vals yap!
Yazarın Tüm Yazıları