Paylaş
İki adı birleştirdiğim zaman ortaya şöyle bir bireşim çıkıyor: Başka bir dünya mümkündür ama ancak bu dünyada mümkündür. Mümkündür ama ancak?
Evet, başka bir dünya mümkündür! Bakın nasıl: Bir yirmi tonluk kamyon düşünelim. Şoför direksiyona geçip kontak anahtarını çevirip gaza basmadan olduğu yerde durur. Direksiyona geçen her şoför kamyonu Ankara’dan İstanbul yönünde sürmez. Ben şoför olsam Çukurova’ya, Mersin’e doğru sürerim.
DEMOKRASİ MANİFESTOSU
Şimdi can alıcı ve can acıtıcı soruyu soralım: Başka bir Türkiye mümkün müdür? Mümkündür, eğer? Sırayla sayalım koşulları:
1. Siyasal partilerin Cumhuriyet’in temel nitelikleriyle çatışmadığı bir Türkiye;
2. Siyasal partilerin Anayasa’nın ilk dört maddesine saygılı olduğu bir Türkiye;
3. Siyasal partilerin Cumhuriyet devrimlerinin savunucusu, uygulayıcısı ve geliştiricisi olduğu bir Türkiye;
4. Gerçekten demokratik bir partiler yasasını uygulayan siyasal partilerin bulunduğu bir Türkiye;
5. İktidar ve siyasal partilerin Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararlarına saygılı olduğu, bağımsız yargının yaşayabildiği bir Türkiye;
6. Ulusal egemenliğin ne anlama geldiğini bilen bir Türkiye;
7. İktidarın varsayımsal milli irade ile diktatörlüğü karıştırmadığı bir Türkiye;
8. Feodalite (derebeylik, ağalık, şeyhlik, mirlik, seyitlik, vb.) ve tarikatlardan arınmış bir Türkiye;
9. Seçim barajının bulunmadığı bir Türkiye;
10. Sendikaların özgür, her çalışanın sendikalı olduğu bir Türkiye;
11. Kamu mallarının özelleştirme marifetiyle yağmalanmadığı bir Türkiye;
12. En katı Müslüman’ın bile laikliğe saygılı olduğu bir Türkiye;
13. Laiklerin bütün inançlara saygılı ve hepsine aynı uzaklıkta durduğu; inanç ile laikliği bağdaştırdığı bir Türkiye;
14. Kendini tek egemen sayan liberalizmin “sosyal liberalizm” anlayışına kavuştuğu bir Türkiye;
15. Bu maddelere sizler de kendinizce (ama aynı eksen ve doğrultuda) maddeler ekleyebilirsiniz. Demokrasi Manifestosu’na katkıda bulunabilirsiniz!
BU PARTİYLE MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR
Başka bir Türkiye, özetle, bütün siyasal partiler ve özellikle iktidarlar (dikkat ettiyseniz “Bütün vatandaşlar” demiyorum) Anayasa’nın ikinci maddesinde yazılı olan “demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti” ilkesine bağımlı olduğu bir ortam ve koşulda mümkündür.
İktidarın bir siyasal parti olarak, bu yazıda yer alan maddelerle başının hoş olmadığı 8 yıl sonra iyice anlaşılmış durumda. Bu partinin iktidarda değişmesi ve olumlu anlamda bir başka Türkiye yaratması mümkün görünmüyor. Onun istediği bir başka Türkiye ama bir Demokrasi Manifestosu olan bir başka Türkiye değil. Öğrenmesi gerekenleri muhalefetin demokrasi okulunda öğrenebilir mi? Bunu, deneyerek görmemiz gerekiyor.
Paylaş