AKP’ye ben hücum etmeyeceğim. AKP ya da başka kuruluşları sık sık eleştiririm.
Genellikle övgüsü az bir yazarım. Ama anımsarsanız geçen hafta içinde çevirmenlik mesleğini göklere çıkardım. Ama edebiyat dergilerine yazdığım çeviri eleştirisi yazılarımda da işini iyi yapmayan çevirmenleri acımasızca eleştirdim. Evet, kurulduğu ve siyaset sahnesine çıktığından, daha sonra hükümet olduktan sonra bu partiyi, yöneticilerini, kurduğu hükümeti birçok yazımda eleştirdim. Bu yazımın konusu AKP değil. *** Son bir haftadır gazetelerde okuyor, televizyonlarda izliyoruz. Yerel seçimler için partilerin yerel yönetim (belediye) adaylarını saptama evresine girmelerinden bu yana AKP’ye inanılmaz bir aday adayı akını, hücumu var. Sanki bir yerde altın madeni bulunmuş da bir yığın servet avcısı o bölgeye hücuma kalkmış. Genellikle böyle olur. Bir parti hükümet olduğu dönemde türlü nedenlerle başarılı olduğu izlenimi uyandırmaya, böyle bir imajın ışıklarını saçmaya başlar başlamaz fırsatçılar hemen harekete geçerler. “Bal tutan parmağını yalar” ve “Komşuda pişer bize de düşer” atasözleri yürürlüğe girmeye başlar. *** Geçen hafta, 10 ocak tarihine kadar, yerel seçimler için yaklaşık 500 bin kişi AKP’den aday adayı olmak için partiye başvurmuş. Aday adaylarının ödediği adaylık harcından AKP 75 trilyon para toplamış. AKP büyük şehir belediye başkanı aday adaylarından 5’şer milyar lira alıyor. İstanbul aday adaylığı için 10 ocak tarihine kadar 8 kişi başvurmuş. Bu 600 milyar lira eder. AKP’ye aday adayı olmak için en düşük harç 150 milyon liradan başlıyormuş. *** AKP’den aday olabilmek için partiye başvuranlarla partinin amaçları örtüşüyor mu acaba? AKP kadın adayların türbanlı olmamasını istiyor. Bunun için parti örgütüne talimat verilmiş. Ancak başvuran kadın sayısı 50 kadar. 500 binde 50... Partiye adaylık için başvuranların hepsinin yani 500 bin aday adayı AKP’nin siyasal ve ekonomik programını benimsediğini; bunların partinin görünür programı olan muhafazakar demokrasiyi seçtiklerini sanmıyorum. Bunların çoğunluğu AKP’yi bal kovanı olarak görüyorlar. *** AKP yerel seçimlerde aday adaylarını seçerken oportünist bir tutum içinde. Örneğin Mersin’de, partinin hiçbir görüşünü paylaşmayan, ancak çok parlak ve Mersinlilerin güvenini kazanmış bir işadamına el altından aday olmasını öneriyorlar. Yoklama yapıyorlar, ağız arıyorlar. Ne pahasına olursa olsun yerel seçimleri kazanmak istiyorlar. Adaylar belli olduktan sonra sıra o çok bilinen şantaja gelecek: “Hizmet istiyorsanız AKP’nin gösterdiği adaya oy verin!” diyecekler Ancak AKP umduğu başarıyı elde ederse, kısa bir süre sonra herkes büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak. Çünkü Türkiye’de belediyelerin, belediye başkanlarının ve üyelerin parmaklarını banacakları kadar bal kovanı yok. İşte o zaman bal kovanları yaban arısı kovanlarına dönüşecek!