KENDİ değişeceğine Anayasa’yı değiştirmek istiyor! Naylon demokratların “çağdaş, ilerici, yenilikçi, değişimci” diye pohpohladığı bir iktidar, kendi değişeceğine Anayasa’yı değiştirmek istiyor.
Ve gene o naylon demokratlar tarafından demokrasinin uçbeyi olmakla taltif ediliyor. İktidarın aklı varsa, bu türden yıkama-yağlama servislerine inanmayıp naylon demokrat denen çetenin cemaziyülevvelini dikkate alması gerekir! Aslına bakarsanız, iktidar, yaptıklarının demokrasiyle, demokrasi okyanusuna açılmakla ilgili olmadığını elbette biliyor. Niyeti türlü gözbağcılıkla tekneyi karada yürütüp totaliter bir iç denizde iskeleye bağlamak! DÜŞÜK YAPMIŞ DARBE! Bir iktidarın demokrasiyle, hak-hukukla, özgürlüklerle ilgili olumlu niyet ve kaygıları olmayabilir. Bunun demokratik hesabını seçimlerde kendisi verecektir. Ama seçmenin demokrasiye meyilli niyet ve talepleri varsa. Yoksa, sen sağ ben selamet! Ama, naylon demokratlar, durmadan demokrasi goygoyculuğu yapıyorlar ve ana muhalefet partisi CHP’yi tembellikle, muhalefet yapmamakla suçluyorlar. Son bir örnek: AKP iktidarı güya askeri darbelerle mücadele edecek. Olmuşların, yapılmışlarının hukuki hesabını sormadan, en iyi olasılıkla “düşük yapmış darbe” olarak tanımlanacak kurguların peşinde. Kuru deriden bal çıkarmaya çalışıyor. Tam bu sırada, AKP iktidarı demokrasi çalım ve nümayişi ile kostaklanırken, münafık CHP’nin bir münafık milletvekili Mersinli Ali Rıza Öztürk ve 34 arkadaşı “faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için Meclis araştırması açılmasını” isteyen bir önerge veriyor. Amaç: İktidarın demokratik açılımına katkıda bulunmak; adaleti sağlayarak huzursuz ruhları huzura kavuşturmak! Ama olan ne? 6 Nisan günü AKP Meclis grubunun oylarıyla CHP önergesi reddediliyor. Kimi saflara göre, bu ret, AKP’den beklenmemesi gereken bir tepki. Oysa aynı konuda yüz kez öneri verilse AKP Meclis grubu bu önergeyi yüz kez reddeder. ABRAKADABRAYLA GEÇİLMEZ İşliden çok işsizin yaşadığı doğu ve güneydoğuyu konuşmanın gereği yok. Biliyoruz. Orada PKK’nın despotizmi, toprak ağalarının, aşiret reislerinin temsil ettiği feodalizm sona ermeden, çiftçi topraklandırılmadan, GAP tam gün çalışmadan ciddi bir şey yapmak mümkün değil. Güneyde, Ege ve Marmara Bölgesi’nde traktörlü-mraktörlü modern tarım yapan çiftçilerin yirmi-otuz binlercesi can ve mal derdine düşmüş durumda. Traktörler satışta, evler ve tarlalar haciz altında. Topu atmışlar, kârı kediye yüklemişler. Kepenk indiren esnaf kan ağlıyor! AKP iktidarı bu sırat köprüsünden Anayasa değişikliği abrakadabrasıyla geçemez. Geçse de hayır gelmez. Elindeki büyük fırsatı kaçırıyor: Kimseye avuç açmadan, kendi oylarıyla, Siyasal Partiler Yasası’nı, Seçim Yasası’nı değiştirsin, seçim barajını kaldırsın; antidemokratik yasaların tamamını demokratikleştirsin ve öteki partileri Anayasa’yı ortaklaşa değiştirmek için masaya çağırsın! Yedi kat yeminli muhaliflerinin bile gönlünü kazanır o zaman! Ama artık çok geç, çoookkk!..