22 Eylül tarihli Hürriyet Gazetesi’nde o müthiş başlığı gördüm: AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ veciz bir konuşma yaparak “Mahkeme Evren’i çağırıp darbenin hesabını soracak” demiş. Kuşkusuz sadece Evren hesap vermeye davet edilmeyecek; 12 Eylül’e bulaşan herkese “Sen o vakit ne iş yapıyordun?” diye sorulacakmış. Haydi bakalım!
Güzel yurdumuzun dört bir yanında “12 Eylül”ün gerçek ya da sanal mağdurları suç duyurusunda bulunmak için kuyruğa girmişler. Haydi hayırlısı! Gösterişe, yalancı pehlivanlığa bakmam ben, yargı işine de karışmam! Hükümetlik, Meclislik bir olanak var mı ona bakarım. BUNLAR NE OLACAK? Yargıya gitmeden, hükümet ve TBMM tarafından düzeltilecek 12 Eylül eylemleri var: YÖK, Siyasal Partiler, Milletvekili Seçim yasaları var; Atatürk’ün vasiyetiyle kurulmuş özerk Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarını devletleştiren Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurulu var. 12 Eylül ile hesaplaşma bağlamında bunlar hemen düzeltilebilir. Ayrıca 12 Eylül döneminde çıkartılan 669 yasa ve 139 kanun hükmünde kararname var. Bunlar ne olacak? O dönemde 650 bin kişi gözaltına alındı; 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 517 kişiye idam cezası verildi; haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı; 71 bin kişi TCK’nın 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı; 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmaktan yargılandı; aralarından biri de bendeniz olmak üzere 388 bin kişiye pasaport verilmedi; aralarında 1402’likler de olmak üzere 30 bin kişi sakıncalı oldukları için işten atıldı; 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkartıldı; 30 bin kişi yurtdışına çıkıp siyasi mülteci oldu; 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü; 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi; 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı; 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu; 3 bin 854 öğretmen, 120 üniversite öğretim üyesi ve 47 yargıcın işine son verildi; gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi; 31 gazeteci cezaevine girdi; cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi; 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü; 14 kişi açlık grevinde öldü; 16 kişi “kaçarken” vuruldu; 95 kişi çatışmada öldü; 73 kişiye doğal ölüm raporu verildi; 43 kişinin intihar ettiği ileri sürüldü; 13 büyük gazete için 303 dava açıldı; 39 ton gazete ve dergi imha edildi; gazeteler toplam 300 gün yayın yapamadı. GERÇEK HESAPLAŞMA Peki bunlar ne olacak? Yukarda siyah renkle yazdığım maddeler yargının alanına giriyor. Ya ötekiler, idam edilenler, ölenler, sakat kalanlar, özlük hakları çiğnenenler ne olacak? 12 Eylül yasadışı bir girişim olduğuna göre, bundan zarar görenlerin itibarları iade edilmeyecek mi? O dönemde hapse girenler ne olacak? 12 Eylül’den zarar görenlere tazminat ödenecek mi? Kenan Evren ve şürekası mahkemeye verilecekmiş: mahkemeye çıkartılsınlar, cezalandırılsınlar da görelim. Asıl önemli olan benim yukarda belirttiğim maddelerdir. 12 Eylül ile hesaplaşmanın gerçek alanı yukarıda belirttiğim hususlardır. Gerisi safsatadır!