Facebok, Snapchat ve yüz tanıma teknolojileri

Uzun yıllar terör şüphelileri, fotoğraflarının olmasına rağmen hareket halindeki milyonlarca insan içerisinden bulunamıyordu. Trapwire’in liderliğini yaptığı güvenlik amaçlı yüz tanıma programları, aranan terör suçlularını ülkeye girişinden itibaren uyarmakla kalmıyor, eylem yapma ihtimali olan insanları da tespit edebiliyor.

Son zamanlarda Londra, Berlin, Nice ve Kudüs’teki gibi radikalleşen bireylerin araçları kalabalıklara sürerek terör eylemleri gerçekleştirmesi, bu tür programları daha da ön plana çıkardı. Trapwire, ilgili bölgelerde bulunan bütün kameralardan 10 kategorili algoritmasıyla insanların hareketlerini ve davranışlarını analiz ederek bir değerlendirme yapmaktadır. Risk oluşturduğunu değerlendirdiği kişileri ise güvenlik birimlerine bildirmektedir. Bu tür sistemler saniyede 100 milyondan fazla insan yüzünü aynı anda tarayıp sonuç çıkarabilmektedir. Araç ve plaka tanıma sistemleri de aynı algoritmaları kullanarak çalışmaktadır.

Bu teknolojinin daha emekleme dönemleri olan 2010 yılında Hong Kong’dan Amerika’ya uçan yaşlı bir yolcu Amerika’da tesadüfen fark edilerek tutuklandı. Şahıs, çaldığı pasaporttaki kişinin yüzünün sentetik maskesini yaparak yüzüne geçirmiş ve bütün kontrolleri geçerek uçağa binmeyi başarmıştı. Yüzünü aldığı yaşlı adama rağmen aynı maskeyi ellerine de uygulamayı ihmal edince, ellerinin çok genç olmasının fark edilmesiyle yakalanmıştı. Yeni sistemler, bu tür aldatmaları da anında tespit edebilmektedir.

Kadına Karşı Şiddet…
Yüz tanıma teknolojilerinin bir çok kullanım alanlarından birisi de bina güvenlikleri ve kapı girişleridir. Yetki verilen kişiler dışında binaya yaklaşan ya da girmeye çalışanlar, sistem tarafından anında tespit edilebilmekte; vardiya giriş-çıkışları da otomatik kaydedilebilmektedir. Evleriniz ve işyerlerinize, sadece tanımlayacağınız kişilere açılan kapılar yapabilirsiniz. Kadına karşı şiddeti önlemek amacıyla da tehdit oluşturan kişinin, konuta yaklaşması ya da bölgede keşif yapması, bu tür sistemler tarafından derhal tespit edilerek gerekli emniyet tedbirleri alınabilir.

Mağazalar ve Kafeler bu teknolojiyle müşteri memnuniyetini ve karlılıklarını nasıl artırabilirler?
Mağazaya gelen müşterilerin cinsiyeti, yaşları ve alışveriş tercihlerini bilmek paha biçilmez bir veridir. Bu istatistikleri kullanarak daha doğru stratejilerle müşterilerin harcama eğilimleri artırılabilir. Bu konuda çalışan bazı firmalar mağazadaki güvenlik kamera görüntülerinden, kişinin internetteki eğilimlerine ulaşarak mağaza içinde kişiye özel kampanyalar ve reklamlar sunmaktadır. Kafeler de, bu teknoloji sayesinde müşterilerine isimleriyle hitap edip, onlara özel menüler sunabilir. İngiltere’deki mağazaların %30’u, satışları artırmak ve mağaza hırsızlarını tespit etmek amacıyla bu sistemi kullanmaktadır.

Bu teknolojiye, Facebook, Google ve Snapchat’te ciddi yatırımlar yapmışlardır. Bugüne kadar bir çoğumuz farkında olmadan fotoğrafları taglerken sunulan önerileri onaylayıp onaylamamakla, aslında algoritmalarını eğittik. 2 milyar kullanıcısı olan Facebook’un şu anda dünyanın en gelişmiş yüz tanıma sistemlerinden birine sahip olmasına da, bu nedenle şaşırmamak gerek!

Biyometrik imza olarak parmak izi mi yüz tanıma mı?
Parmak izinde, doğruluğu eşleştirilen nokta sayısı 20 iken bu sayı yüz tanımada 60’tır. Kişinin gözleri arasındaki mesafe, gözün derinliği, burunun genişliği ve derinliği, yüzdeki çizgiler gibi bir çok parametre kullanıldığından daha güvenli bulunmaktadır. Mastercard, online alışverişte pilot bölgelerde şifre yerine çekilen selfiyi kullanmaktadır.

Durmadan isimleri unutuyoruz, bir çare!
Nametag adındaki cep telefonu uygulaması tam olarak bu sorunu çözüyor. İsmini hatırlamak istediğiniz kişiye doğru kameranızı tutuyorsunuz ve onunla ilgili bütün bilgileri ekrana getirerek sizi olası minik krizlerden kurtardığı gibi derin bir nefes almanızı da sağlıyor.

Artık yolda yürürken gördüğünüz kameralara bir Turist Ömer selamı çakmadan geçmeyin!

SİLİKON VADİSİNDEN GİRİSİMCİLİK SIRLARI

Küçük Adımlar Atın
Bugüne kadar birikmiş tecrübenizle ya da önemli bir problemi çözen fikrinizle hayata geçirmek istediğiniz projenizde asla aceleci davranmayın. Duvarı; harcına, şakulüne, temeline dikkat etmeden hızlıca örerseniz çabuk yıkılır. Her briketi koyduktan sonra terazi ve şakulle kontrol ettiğiniz gibi küçük adımlar atın ve sık sık durum kontrolü yapın.

Kum saati olmayın
Projenin fikir sahibi olsanız da ekibinizde çalıştığınız insanları mümkünse kendinizden daha zeki insanlardan seçin. İster kurduğunuz şirketinizde olsun ister fikir aşamasındaki projenizde, her şey sizin kontrolünüzden geçeceği için mümkün olduğu kadar daraltıcı olmayın. Farklı görüşleri ve yaklaşımları dikkate alarak, kontrolün bir bölümünü de diğer takım üyelerinize dağıtın.

Biri problem mi dedi?
Girişimci, gücünü yenilikçiliğinden ve problem çözme yeteneğinden alır. Karşılaştığı her soruna yaratıcı çözümler üretebilmeli, kısıtlı imkânları bahane etmemelidir. Unutmayın, herkesin muhteşem bir fikri vardır ancak onu başarıya taşıyan girişimcinin azmi ve problemler karşısındaki istikrarlı duruşudur.

Cebinizde akrep varmış gibi para harcayın!
Parasızlık bir girişimcinin kamçısıdır. Sonuçta mevcut para, asla yeterli gelmeyecektir. En önemli aşamalar; problemi doğru tespit edip, kullanıcılardan yeterli geri bildirim almanız ve ürünün ilk prototipini buna göre hazırlamanızdır.  Var olan paranızı kırk defa düşünmeden harcamayın, her kuruş sizin çok değerli! Erkenden bitirirseniz bir anda kendinizi arkadaşlarınıza dilenirken bulabilirsiniz!

En başarılı şirketlerin, özellikle kriz zamanlarında dogması bir tesadüf değildir. Kısıtlı kaynaklar ve artan ihtiyaçlar, insanları daha yaratıcı olmaya iter. Bugünlerde de girişimci ruhlular için mükemmel bir ortam var. Yılgınlığa düşmeden şirketinizin ilk adımlarını atın!

cikmazozcan@gmail.com

https://www.facebook.com/ozcan.cikmaz.7

https://twitter.com/ozcan_cikmaz

http://www.linkedin.com/in/ozcancikmaz