Paylaş
Bilgisayarınızdaki bütün dosyalarınızı şifreleyerek fidye isteyen ve dünyanın bir çok ülkesinde hayatı felç eden WannaCry saldırısı, hepimize sonradan dövünmemek için şimdiden tedbir almamız gerektiğini çok güçlü bir şekilde hatırlattı.
NASIL BU KADAR ÇOK SALDIRI OLABİLİYOR?
Programların kodları yazılırken, iyi bir yazılımcının yazdığı her 1000 satırlık kodda, saldırıya açık ortalama 50 hatalı kod satırı bulunur; bu en üst düzey yazılımcılarda ise 5 civarındadır. Bugün kullandığımız bir çok programın on milyonlarca satır koddan oluştuğu düşünüldüğünde, bir hackerin tek yapması gereken, bu hatalı satırlardan sadece bir tanesini bulup sisteme sızmaktır.
Her 4 saniyede yeni bir saldırı türünün keşfedildiği günümüzde, bu hızla artan kötü amaçlı yazılımlara karşı, var olan siber güvenlik sistemleri, her zaman önleyici davranamıyor.
EN İYİ ANTİ VİRÜS PROGRAMI, “SİZ”İ AKTİFLEŞTİRİN!
Eğer bir şirketin üst düzey yöneticisi değilseniz ya da ekonomik veya istihbari çok gizli bilgiler taşımıyorsanız, bu daha çok genel saldırı türlerine açıksınız demektir ve bunlardan korunmakta çok basit yöntemlerle kolaylıkla sağlanabilir. Bunun temel anahtarı da, bu konudaki farkındalığınızı artırarak küçük detayları hayata geçirmenizde yatıyor.
HARİCİ HARD DİSKLERE YEDEKLEME YAPIN
Dosyalarınızı, internet bağlantısı olmayan ortamlara, harici diskler gibi, yedeklerini mutlaka alın. Zira zararlı yazılımlar, içerdikleri kodlar nedeniyle internete bağlı yedekleme cihazlarına da sızabilmektedir. Yedekleme sürecince internet bağlantınızı kesmeniz de, ekstra bir güvenlik sağlayacaktır.
Bulut (cloud) hesabı kullanıyorsanız, bu durumda da çift doğrulamayı aktifleştirin. Bu, giriş yaparken kullandığınız şifre dışında; cep telefonunuza şifre gönderimi, rastgele şifre üretimi gibi yöntemlerden birinin kullanılması anlamına gelmektedir.
GÜNCELLEŞTİRMELERİ MUTLAKA YÜKLEYİN
Kullandığınız işletim sisteminin, anti-virüs ve diğer bütün programların en son versiyonunu yüklediğinize ve yayınlanan bütün güncellemeleri indirdiğinizden emin olun.
VPN KULLANIN
Bu servisler, internetteki gezinmelerinizi gözetleyip şifrelerinizi kaydeden hackerların, sadece VPN servisinin linkini görmesi onun dışında sizinle ilgili hiç bir detayı takip edemeyerek kör olmalarını sağlayan sanal yer altı tünelleridir.
Bir çok ücretsiz VPN servisi bulabileceğiniz gibi ücretli versiyonlarında ise, hız ve kişisel bilgi güvenliği daha üst seviyededir. Öne çıkan VPN servislerini ExpressVPN, IPVanish, NordVPN, VPNArea ve Buffered şeklinde sıralayabiliriz.
TADINDA PARANOYAKLIK YAPIN
Size bir şekilde şüpheli gelen sitelere girmeyin ve kesinlikle buralardan dosya indirmeyin.
Şifrelerinizi de düzenli aralıklarla değiştirmeyi de ihmal etmeyin.
EMAİL ADRES SATIRINI KONTROL EDİN
Eğer gelen email, olması gerektiğinden çok iyi görünüyor ve bir şey vaat ediyorsa , örneğin çekiliş kazandığınız; ya da tanımadığınız ve şüpheli görünen bir adresten açmanız gereken bir dosya gönderilmişse, muhtemelen zararlı bir maildir ve derhal spam olarak işaretleyip silin. Mümkünse, kurumunuzu arayarak teyit alın.
HALKA AÇIK WİFİ NOKTALARI
WannaCry virüsü, wifi sunucularından bağlı bilgisayarlara bulaşarak yayılmıştır. Bu konuda en güvenlisi, elbette ki halka açık istasyonları kullanmamaktır. Hackerler, geliştirdikleri özel yazılımlar sayesinde bir wifi noktasından yapılan bütün internet trafiğinizi kolaylıkla takip edip, şifrelerinizle beraber size ait her türlü kişisel verilerinizi de çalabilirler.
Dışarda bulunduğunuz sürelerde; eğer evinizde Türk Telekom internet servisini kullanıyorsanız, ayni şifrenizle bir çok yerde bulunan TTNET Wifi noktalarına ücretsiz bağlanarak güvenli sörf yapabilirsiniz.
Halka açık internet kullanacaksınız da, şifreli olanları kullanmaya dikkat edin. Mümkünse kimlik bilgilerinizi ele veren bankacılık işlemlerine, mail adreslerinize ve sosyal medya hesaplarınıza bağlanmamaya özen gösterin. Bu hesaplarınıza ulaşmanız gerekiyorsa da, VPN kullanmanız sizi daha güvende tutacaktır.
YATIRIM ALMAK İÇİN NERELERE BAŞVURMAK LAZIM?
Her girişimcinin en büyük baş ağrılarından bir tanesi de, çalışmalarında bir sonraki aşamaya geçebilmek için ihtiyaç duyduğu fonu nasıl bulabileceği konusudur. Bir başvuru kılavuzu olarak bu yöntemleri sizler için derledim:
ARKADAŞ ÇEVRENİZ
Projeniz daha fikir aşamasındayken ve 50bin TL’ye kadar olan ihtiyaçlarınızda, en kolay ikna edebileceğiniz ilk yatırımcı grubunuzdur. Ancak bu grup, projeniz hakkında çoğunlukla uzmanlığı olmadığından, yatırım kararları biraz daha şüpheli ve size olan güvenlerine dayalı olacaktır. Eğer yıllardır tanıdığınız çevrenizi bile ikna edemiyorsanız, bu durumda projenizin biraz daha geliştirilmeye ihtiyacı olabilir.
HALİ HAZIRDA ÇALIŞTIĞINIZ ŞİRKET
Projeniz şu anda çalıştığınız şirketin vizyonuna hizmet eden bir çalışmaysa, bu durumda konuyu üst yönetime sunun. Kurumunuzun iş sahası olduğundan, ürünü geliştirmeniz konusundaki katkısı eşsiz olacaktır.
CROWNFUNDING ya da KİTLESEL FONLAMA
Halk fonlaması da denilen bu yöntemde, herkes sistemde bulunan ve beğendiği projelere 1 TL’ye kadar çok küçük rakamlarda sağladıkları katkı sonucunda; ya daha sonra o üründen edinmekte ya da şirket hissesi alarak ortak olmaktadır. Çekeceğiniz kısa bir klip ya da hazırladığınız sunumla, çalışmanızı çok daha hızlı büyük kitlelere ulaştırarak destek alabilirsiniz.
En çok bilinen kitlesel Türk fonlama siteleri : fongogo, fonlabeni, arıkovanı ve crowdfon’dır.
Uluslararası crowdfunding siteleri ise: gofundme, kickstarter, indiegogo, patreon, youcaring, crowdrise, ve kiva’dır.
MELEK YATIRIMCI AĞLARI
Özellikle de son yıllarda girişimcilik konusundaki farkındalığın artmasıyla, melek yatırımcıların da projelere destekleri artmıştır. Ülkemizdeki melek yatırım şirketlerinden bazıları LabX, Galata Business Angels, E-Tohum, Inventram, 500 Startups, BIC Angels Investment, Keiretsu, Aslanoba Capital, Inovent, Teknoloji Yatirim A.Ş., İstanbul Startup Angels şeklinde sıralanabilir.
Uluslararasi projeleri destekleyen ve internet üzerinden başvuru yapabildiğiniz AngelList ve Gust’ta da, şansınızı denemenizde fayda olan kuruluşlardandır.
DEVLET DESTEĞİ
Bu destekler her ne kadar daha çok üniversiteler ve KOBİ’ler üzerinden sağlansa da, gerekli şartları sağladığınızda en kolay alabileceğiniz ve şirketinizden hisse vermek zorunda kalmadığınız için de en kârlı ve mantıklı alternatiftir. Son yıllarda hem Avrupa Birliği hem de devletimiz girişimcilere sağladıkları desteği ciddi oranda arttırmışlardır. Gerekli şartları öğrenmek için bulunduğunuz ildeki sanayi ve ticaret odalarını ziyaret edip TUBITAK ve KOBI destek fırsatlarını takip edin.
DİĞER YATIRIMCI ALTERNATİFLERİ
Belli büyüklük ve kârlılık oranlarını yakaladığınızda ise, daha büyük rakamlarda yatırım için, Venture Capital (VC) ya da Private Equity (PE) şirketlerinin kapıları çalınır. Bunlardan yatırım almayı başardığınızda, ulusal piyasalardan uluslararası piyasalara level atlarsınız.
Girişimcinin yatırımcısıyla ilişkisi, Pi’nin Yaşamı gibidir; başarısızlığınızda fonunuzu kısacak yatırımcınızla karşı karşıya gelmeden, yolculuğunuza hayatta kalarak devam etmek zorundasınız. Başarıya kürek çekin!
cikmazozcan@gmail.com
https://www.facebook.com/ozcan.cikmaz.7
https://twitter.com/ozcan_cikmaz
Paylaş