Paylaş
Artırılmış gerçeklikle (AG) sanal gerçeklik (SG) birbirine yakın terimler olduğundan çok karıştırılır. Sanal gerçekliği, yaşadığımız gerçek dünyayla karşılaştırdığımızda farkını anlamakta zorlanacağız derece de benzeyen ancak tamamen bilgisayarda kodlanan bir ortam vardır. Kafaya takılan bir kaskla, bu sanal dünyanın içinde yolculuğa çıkarız.
Artırılmış gerçeklikte ise, yaşadığımız gerçek dünyanın üzerine bilgisayarda kodlanmış sanal bir katman eklenerek ikisini bir arada yaşarız. Yani gördüğümüz nesnelerden sadece biri ya da bir kaçı sanal, gerisi ise gerçektir. Günlük kullanım gözlüklerimize benzer gözlükler ya da kamerası açık cep telefonu ekranlarından bu deneyimi yaşayabiliriz.
İlk ayak sesleri
AG, ilk büyük çıkışını geçtiğimiz yıl temmuz ayında Pokemon Go oyunu ile yaptı. İnsanlar, cep telefonu kamerasından, etrafı izleyerek pokemon avına çıkmış ve çevrede gözünü telefon ekranından bir an olsun ayırmayan yeni bir zombi oyuncu türü belirmişti.
Hatta öyle ki bazı komplo teorisyenleri, pokemonların, dış güçler tarafından kritik tesislere yerleştirilerek işgal edilmeye çalışılacağını dahi, iddia etmişti.
Gençler arasında hayli popüler olan Snapchat de, AG’yi en çok kullananlardan! Kamerada yüze tavşan kulağı, kedi burnu gibi bir çok farklı maske ekleyerek videolar çekip arkadaş grubuyla paylaşılmasını sağlıyor.
Çeyizinize ya da evinize mobilya almak
İstanbul’daki Modoko ya da diğer mobilya pazarlarına gidip evinizin dekoruna uyan istediğiniz ölçüdeki bir mobilya almanın ne kadar yorucu olduğunu bilirsiniz. Şimdi tüm o çileyi bir kenara bırakın, çayınızı koyun ve eşinizle arttırılmış gerçeklikle keyifli bir deneyime hazır olun.
Cep telefonunuzun kamerasını açarak oturduğunuz yerden mobilyayı yerleştireceğiniz köşenin ölçülerini alın. Eklenen derinlik sensörleri, milimetre hassasiyetinde istediğiniz alanın ölçüsünü almanızı sağlıyor. Sonra da bu ölçülere uyan mobilya için tek tuşa basarak aramanızı gerçekleştirin.
Karşınıza çıkanlardan, beğendiklerinizin üzerine tıklayıp kameranızı evin yerleştireceğiniz köşesine tuttuğunuzda; eşyanızı yerleştirip, yakışıp yakışmadığını ya da başka bir şey mi denemeniz gerektiğini, rahatınızı bozmadan canlı olarak görebileceksiniz.
Bu teknoloji tam annelerimize göre…
Herhâlde en keyiflisi de annelerimizin, bu işte bizde varız deyip, ördükleri sanal dantelleri, evdeki bütün eşyaların üzerine koymaları olacaktır.
Mesajınızı, istediğiniz konuma sabitleyerek paylaşmak
Yaptığınız bir çalışmayı, cep telefonundan konum girerek sabitlediğinizde, o noktaya telefonunu tutan herkesle paylaşabilirsiniz.
Örneğin önümüzde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı var. Cumhuriyet değerleriyle kazanımlarının ülkemizi, bugün dünyanın sayılı ülkeleri arasına nasıl getirdiğiyle ilgili hazırlanan çalışmalar, şehrin bir çok noktasına sanal olarak konumlandırılarak, etkileşimli bir iletişim sağlanabilir.
Her şey bu kadar süt liman mı?
Teknolojinin hayatımıza kattığı değerleri yaşamak, maalesef beraberinde vazgeçişleri de zorunlu hale getirmektedir. Önceleri sokaklarda oyun oynamaktan eve sokulamayan çocuklar, cep telefonlarının başında geçirilen zamanlardan dolayı, içine kapanık ve iletişim sorunları yaşayan bireylere dönüştükleri, yapılan en sert eleştirilerden biriydi.
Eğer bu, bizim de şikâyetlerimizden biriyse, artırılmış gerçeklikle (AG) iyice hayal dünyasına gömüleceğimiz yeni bir sıçramaya hazır olun. Artık çevremizde var olmayan nesnelerle konuşup arkadaşlıklar kuracak, onların varlığıyla mutlu olacağımız yeni bir dönem başlıyor. Bu arada evcil hayvanların sağladığı dostluğa, güçlü bir rakip geliyor dersek, sanırım çok da uçmuş olmayız.
Silikon Vadisi yazılımcılarından Mihir Mathur’a göre ise AG, insanlara yeni kişilikler kazandıracak. Örneğin kendisine sanal dövme yapabilir ya da yüz özelliklerini değiştirerek farklı maskelerle dolaşabilir.
Çekirdek çitleyerek, bu teknolojinin getirdiklerini izleyelim mi?!?
AG, hayatımıza yoğun olarak girmesi hemen yarın olmayacak ancak gerçekleşmesi için gerekli yazılım altyapısı, geliştiricilerin hizmetine sunulmaya başlandı.
Apple, AG uygulamalarının yapılmasına olanak sağlayan platformu ARKit’i, IOS 11 ile gelecek hafta kullanıma açacak.
Google da, 23 ağustosta AG aplikasyonları yapmak için gerekli yazılımsal araçları ARCore platformuyla kullanıma açtı. Hedefi de yıl sonunda 100 milyon Android cihaza ulaşacak şekilde teknolojisini uyarlamak.
Geçen süre içinde, dünyanın geri kalanı çayı kahveyi bir kenara koyup, düz dünyayı tartışmak yerine harıl harıl bu yarışta var olmak için çalıştı.
Bu alanda bir uygulamanın geliştirilmesi ortalama 7-8 hafta almakta ve sadece temel seviyede Java/OpenGL programlarına hakim olmayı gerektirmektedir.
Pazarın ise, 2024 yılında 165 milyar dolarlık bir büyüklüğe erişeceği öngörülüyor.
Köprüyü geçen ödesin ben niye ödeyeyim…
Basit bir örnek: Apple’ın sadece AG oyunu Pokemon Go’dan, önümüzdeki iki yıl içinde, oyunda harcanmak üzere alınacak sanal para PokeCoins’ten 3 milyar dolar gelir elde etmesi bekleniyor.
Yani, yeni bir Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü, halkın cebinden geçsen de geçmesen de ödeyeceksin tartışmasına son vererek, herkesin bedava geçeceği şekilde yaptırabiliriz.
Çekirdek çitleyip, uzaktan “helal olsun be adamlara” diyerek bu alanda var olamayız. Ülke olarak kendimize 2023 hedefleri koyduysak, bu teknolojileri kaçırmamız da düşünülemez.
Murathan Mungan’ın dediği gibi nerede olduğumuzu hep kontrol edelim
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Belki de daha da kötüsü arafta olmaktır, acaba biz neredeyiz?
Beni Facebok ya da Twitter’dan takip edebilir, sorularınız için mail (cikmazozcan@gmail.com) atabilirsiniz.
Paylaş