Oya Berberoğlu: Vekil olunca uyuyamıyor

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

‘‘VEKİLKEN vallahi gözüme uyku girmiyor’’ diyor. Stresten tabii. Sabahlara kadar hem cep telefonu hem ev telefonu açık. Ha çaldı ha çalacak... Her an her şey olabilir!

Kolay değil tabii İçişleri Bakanı'na vekálet etmek.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, yurtdışı geziye çıkarken vekáletini Maliye Bakanı Sümer Oral'a veriyor. Vekaletlerde tercih bakanlara aittir. Oral ve Tantan iyi arkadaşlar.

Geçen akşam Maliye Bakanı Sümer Oral ile sohbet ediyorduk. Tantan'ın, polislerin maaşlarında düzenleme yapmak istediğini ancak ‘‘Maliye Bakanı karşı çıkıyor’’ dendiğini de aktarmıştık. Bunun üzerine Oral, ‘‘Benim yetkimde değil. Bakanlar Kurulu'nun yetkisinde. Böyle bir düzenleme bize ulaşmadı’’ dedikten sonra vekalet konusuna geldi. ‘‘Biliyorsunuz Tantan yurtdışına çıkınca vekaletini bana bırakıyor. O zamanlar hiç uyuyamıyorum. Her an tetikteyim’’ diyerek çok sevdiği Bakan arkadaşı Sadettin Tantan'ın nasıl zor görevi başarıyla yürüttüğünü gururla anlatıyor...

Tantan'ın pek fazla dış gezisi olmadı. Çin, İngiltere Arnavutluk ve Romanya... Bu ayın 20'sinde ise 3 gün sürecek Mısır gezisine çıkıyor Tantan. Vekálet tabii yine Oral'da.

O sohbette enflasyonu düşürme programı ve Hükümet'te gerçekten kararlılık var mı konusunu da konuştuk.

İstanbul iş dünyasındaki yaygın bir kanaati aktardık. ‘‘Üç bakan bu programı delebilir?’’ Deniliyor ki ‘‘Biraz şüphemiz var. Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Sanayi Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, istikrar programına uymaz.’’

Sümer Oral, bu kanaate kesinlikle katılmıyor. Diyor ki, ‘‘MHP Lideri Devlet Bahçeli de çok kararlı. Keza Ecevit ve Yılmaz da öyle. Hiç şüpheye kapılınmasın tüm Bakan arkadaşlarımız bu noktada hemfikiriz. Başka çare yok, bunun idraki içindeyiz. Enflasyonu düşürme programından kesinlikle sapma, delinme olmayacak...’’

Bakan Oral, hem ekonomik hedeflerin tutturulacağı hem de kararlılıkla istikrar programının uygulanacağı konusunda oldukça iyimser.

Karar alıcılar, uygulayıcıların iyimserliğini görünce biz de enflasyonun düşeceğine olan inancımızı korumaya devam ediyoruz...

Tantan'ı ham yapabilecekler mi?

BAŞARI niçin desteklenmez de bir çekememezlik, kıskançlık başlar. Hele siyasette bu sanki olmazsa olmaz kural gibi. Mensubu olduğun siyasi parti de başı çeker böyle bir durumda.

Geçmişi şöyle bir dönüyoruz. Çok başarılı Bakanlık yapan bir Hüsnü Doğan'ın, Vural Arıkan'ın Özal tarafından azledilmesi aklımıza geliyor. Ali Bozer'e istifa ettirilmesi. Keza MHP'li Bakan Sadi Somuncuoğlu'nun azli.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın, bir politikacı gibi değil devlet adamı gibi görev yaptığını biliyoruz. İçişleri Bakanlığı'nda ‘‘torpili’’ bile silmiş durumda. Başarıları herkesin malumu. Gazeteci Yazar Uğur Mumcu suikastını çözüm aşamasına getirmek de onun Bakanlığı döneminde oluyor.

Şimdi Hükümet'te revizyon olacağı beklentisi var. ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın da Kabine'ye girmesi ANAP'lılarca ısıtılmaya başlandı hemen. ANAP'ın bazı yöneticileri, demeçleri patlattılar. İçişleri Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı'nın partiler arasında yer değiştirmesi, Dışişleri'nin ANAP'a verilmesi ve Mesut Yılmaz'ın bu görevi alması için çaba gösteriliyor. Bu durumda İçişleri Bakanı Sadettin Tantan görevinden alınmış olacak tabii.

İki iddia var. ANAP'ta Mesut Yılmaz'ın yakın çevresinin Tantan‘‘istemediği’’... Diğeri ise asıl Yılmaz'a muhalefet edenlerin bu formülü ortaya sürdükleri.

Mesut Bey'e yakın olanlardan Tantan'dan ‘‘hazzetmeyenleri’’ de biliyorum. Yılmaz'a muhalefet eden kesimin Bakanlık takasını gündeme getirdiğini de. Gerçi dün bu kesim, ‘‘Tantan'la gurur duyuyoruz’’ diye açıklama da yaptı. ANAP içinde samimiyetsizlik had safhada. Mesut Bey Cumhurbaşkanı olabilseydi ANAP kazanı fokurdayacaktı.

Her neyse biz böylesi başarılara imza atan, kamuoyunun muhabbetle baktığı İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın görevinden alınacağına ihtimal vermiyoruz. DSP ve MHP'nin de takdirle karşıladığı bir Bakan ayrıca.

Tantan'a, İçişleri-Dışişleri Bakanlık takası tartışmalarını soruyorum. Mesut Yılmaz'ın Akdeniz gezisine katılmamasının özel bir nedeni olup olmadığını da. Her zamanki gibi sır vermiyor. Bakanlık konusu için, ‘‘Hiç ilgilenmiyorum’’ diyor. Yılmaz'ın gezisine katılmamasını da Ankara'da işlerinin yoğunluğuyla açıklıyor.

Tantan'ı ham yapabilecekler mi dersiniz? Hiç sanmam...

Politikacı

hep kendini

düşünüyor

Başkanlığa tanıdık bir sima geldi. Eski bürokrat, bankacı İsmail Emen, iki hafta kadar önce Türkiye Yöneticiler Vakfı Başkanı oldu.

Geçtiğimiz perşembe akşamı üyeler toplandılar. Ataköy Marina'daki Yat Kulüp'te. Konuşmacı, eski Bakan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Işın Çelebi'ydi. ‘‘Yeni Yüzyılda Yeni Politikalar’’ başlığı altında detaylı, doyurucu bir sunuş yaptı. Bu hafta sütunumuz siyasi ağırlıklı oldu ya tamamına erdirelim. Çelebi'nin yaptırdığı anketlerden (geçen ayki) bazılarının sonuçlarını bilginize sunuyorum: Seçmenin yüzde 40'ı herhangi bir partiye yakınlık duymuyor. Yüzde 48'i oylarının hiçbirşeyi değiştirmediğine inanıyor. Ankete katılanların yüzde 93'ü politikacıların kendi çıkarlarını düşündüğü görüşünde. Bu Hükümet'i başarılı bulanların oranı yüzde 20. Yüzde 40 başarısız buluyor. Seçmenlerin temel önceliği geçim ve din-vicdan özgürlüğü olarak ortaya çıkıyor. Seçmenler siyasal partilerde hangi özellikleri arıyor dersiniz? Birinci sırada yüzde 66.5 ile çalışandan yana, ikinci sırada ise demokrat siyasi parti istemi geliyor.

Yazarın Tüm Yazıları