Paylaş
Süzer Holding'in sahibi Mustafa Süzer'i, bir söylenti üzerine arayınca Şili kıskançlığını da öğrendim, anlatınca ben de çok kıskandım...
Önce duyduğumdan başlayayım. Söylenen şuydu: İşadamı Süzer Kanada'da bir mahalle satın almış...
Süzer, ‘keşke ama yok öyle bir şey’ diyor. Mustafa Tatlıcı ile karıştırılmış olabileceğini söylüyor. Tatlıcı’nın orada mahallesi var, biliniyor.
Süzer ile sohbeti ekonomi, politika üzerine sürdürüyoruz. Şili’yi niçin kıskandığını anlıyoruz.
Süzer bakın neler anlattı:
‘‘Biz siyasi istikrar istiyoruz Türkiye'de. Bugün Şili'li bir genel müdürle konuşuyordum. Şili'den bahsetti çok kıskandım doğrusu. 2.5 sene önce tüm özelleştirmeleri bitirmişler. Fert başına geliri 8 bin dolara çıkarmışlar. Japonya'ya kadar sebze meyve sattıklarını, dış ticaret fazlasının 12 milyar dolara yakın olduğunu anlattı.’
Nasıl başarmışlar?
‘İstikrar sayesinde. Hiçbir hükümetin uygulanan programları bozmadığını söylüyor o genel müdür. Gerçekten çok kıskandım niye biz bu haldeyiz diye. Yüreğimiz hep ağzımızda. Bir problem çıkar mı diyerek. Yanlış anlamayın bir partinin tarafı gibi konuşmuyorum. İktidarda kim olursa olsun istikrar olsun istiyoruz, bir hükümet 4-5 sene sürsün istiyoruz. Hükümetler değişse bile doğru programlar uygulanmaya devam etsin istiyoruz.’’
Peki bu hükümet sürer mi?
‘‘Uzun bir süre problem çıkacağını sanmıyorum. Kayıkçı kavgaları oluyor ama çok problem çıkmaz gibi geliyor bana.’
Yılmaz'dan Fenerbahçe için dua
1907 Derneği yöneticileri önceki gün Vakıflar Genel Müdürü Nurettin Yardımcı'ya gidiyorlar. Dernek Başkanı Necdet Ersoy ile Yardımcısı Önder Fırat.
Maruzat şu: Fenerbahçe Derneği için Vakıflar'dan uygun arazi istiyorlar. İstanbul'da Anadolu yakasında dernek binası yapacaklar. Sportif, sosyal kültürel amaçlı bir kompleks olacak bu. Vakıflar'dan kiralama yöntemiyle arazi talep ediyorlar.
Nurettin Yardımcı ile bu konuyu konuşurlarken sekreter Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ın geldiğini haber veriyor. Yılmaz yan odaya buyur ediliyor. Türkiye Diyanet Vakfı'nın lağvedileceğini söyledi ya Bakan Yüksel Yalova. Mehmet Nuri Yılmaz'ın randevusu bu konuyla ilgili olsa gerek.
Biz Fenerbahçe konusuna dönelim.
Vakıflar Genel Müdürü Nurettin Yardımcı, Ersoy ve Fırat'a Mehmet Nuri Yılmaz ile tanışmak isteyip istemediklerini soruyor. Onlar da memnuniyetle tanışmak isteyince yan odaya geçiyorlar ve merhabalaşıp biraz sohbet ediyorlar.
Tabii Fenerbahçeli yöneticiler Diyanet İşleri Başkanı'yla olunca istekte bulunmazlar mı? Fenerbahçe'nin hali yıllardır perişan. Şampiyonluğu ne zaman göreceğiz Allah bilir!
Önder Fırat diyor ki:
‘‘Ne isteyelim Diyanet'ten. Ne diyelim? Fenerbahçe'nin bu sene şampiyon olması için dualarınızı bekliyoruz dedik. Nuri Bey de ‘Memnunuyetle dualarım sizinle olacak' dedi.’’
1907 Derneği yöneticileri, Yılmaz’ın hayır duası sözünü alınca rahatlamışlardır. Gerçi onlar bu sene şampiyon olacağımıza kesinlikle inanıyorlar. Fenerbahçe'nin işi sadece dualara kalmasın diyoruz biz de.
Çoban nasıl da bildi?
Çoban dağ başında sürüsünü otlatıyor. O sırada çok havalı bir cip yanaşıyor. İçinden Armani takım elbiseli, rayban marka gözlüklü bir adam iniyor.
Çobana diyor ki:
- Süründe kaç koyun olduğunu bilirsem bir tanesini bana verir misin? Çoban da ‘‘Tamam bil bakalım’’ karşılığını veriyor. Genç adam ‘‘Bana biraz müsaade’’ diyerek arabasına biniyor. Wap'lı cep telefonundan Nasa'ya bağlanıyor. Isıya duyarlı kameralarla bulunduğu bölgenin fotoğrafını istiyor, print alıyor. Sonra da çobanın yanına geliyor. Çobana, ‘‘Süründe 150 koyun var’’ diyor.
Çoban çok şaşırıyor. ‘‘Tamam bildin al bir tane koyun’’ diyor. Adam bir hayvan alıyor ve arabasına biniyor.
Bu arada çoban adamın yanına koşuyor ve ‘‘Ben senin ne iş yaptığını bilirsem bana cipini verir misin’’ diyor. Adam kabul ediyor. Çoban adamın filan yabancı yönetim danışmanı firmasının yöneticisi olduğunu söylüyor. Bu sefer şaşırma sırası adama geliyor. ‘‘Vallahi bildin, al cipi tamam da nasıl bildin?’’
Çoban aynen şöyle diyor:
- Bir, çağrılmadığın halde geldin.
- İki, benim zaten bildiğim bir şeyi bana söyleyip benden bir şey aldın.
- Üç, o kadar dangalaksın ki 150 koyun arasında tutup çoban köpeğini arabana sokmaya çalışıyorsun...
Başkan olmak istiyor
PARTİ başkanlığı işini bilemem tabii. Ama Fenerbahçe'ye başkan olmak istediğini biliyorum.
Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, Fenerbahçe Kulubü'ne başkan olmak istiyor.
Yalova ile özelleştirme, KİT'lerin durumu, enerji açığı, çevre sorunları, vakıflar gibi daldan dala muhabbet ederken (Bunlar ayrı yazıların konusu olacak) 1907 Derneği için arazi konusunu da konuşmuştuk. Vakıflar Genel Müdürlüğü Yalova'ya bağlı biliyorsunuz. Yüksel Bey, Fenerbahçe Kulübü'ne bir yıl önce Üsküdar'da 32 dönümlük bir arazi teklif ettiğini, gidin bakın dediğini, ‘‘onlar vakit bulur da müracaat dilekçesi verirlerse’’ arazi işinin hallolacağını söylüyor.
Başkanlık konusuna gelince.
Yüksel Bey sıkı Fenerbahçeli, kongre üyesi. Bu yönetime de destek verdi.
Müstakbel başkan adayına ne zaman misal önümüzdeki kongrede mi Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı'na soyunacağını soruyorum:
‘‘Şu özelleştirme meselelerini halledelim sonra, bakanlık bitince’’ diyor gülerek.
Peki bakanlık ne zaman bitecek?
Yanıtını bilen var mı?
Paylaş