Paylaş
El konulan bankaların off-shore hesapları
Merkez Bankası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun kabataslak hesaplarına göre, off-shore hesaplarının tutları şöyle:
EGEBANK: 72 milyon dolar
YURTBANK: 70 milyon dolar
SÜMERBANK: 60 milyon dolar
YAŞARBANK: 47 milyon dolar
Bilgi veren kaynaklar off-shore bakımından Egebank'ta 60.4, Yurtbank'ta 66.3, Sümerbank'ta 58.5 ve Yaşarbank'ta 36.5 milyon dolar kaldığını söylüyorlar. Esbank’ın ise off-shore bankası yoktu. Dolayısıyla orada böyle bir sorun yok.
ULUSLARARASI üne sahip 8 büyük bağımsız denetim kuruluşu inceliyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na en son devredilen bankaları. Raporlarını 15 Mart'tan sonra vereceklermiş. Ayrıca devletin müfettişleri, murakıpları ile bu bankaların yönetimine atananlar da incelemelerini sürdürüyor.
Henüz resim netleşmiş değil.
Ankara'da bulunduğum süre içersinde ekonomiyle ilgili bakanlar ve bazı bürokratlarla da görüştüm. Benim kafam karıştı. Fon'daki bankaların geleceğine ve off-shore hesap sahiplerine ilişkin yapılacaklar bakımından söylenenler birbirini tutmuyor.
Önümüzdeki ağustos ayında Bankalar Kanunu gereği Bankacılık Üst Kurulu'na bağlanacak olan Mevduat Sigorta Fonu'ndaki bankaların nasıl (Kötü aktifler ayrılarak mı) özelleştirileceği veya eski sahiplerine geri verileceği, (Bu iş Kurul'a kalıyor), Kurul'a atanacaklara ilişkin kulisleri, bu bankalara talip olduğu belirtilen yabancı bankaların (Citibank- isimleri belirtilmeyen Japonya ve Fransa kökenli bankalarmış) ilişkin konuları başka bir yazıya bırakıyorum.
Biliyorsunuz Fon'a devredilen bankalarda mevduatlarını off-shore hesaplarda değerlendirenler ‘‘Biz devletin izin verdiği bankalara parımızı yatırdık. Bizim paralarımız da ödenmeli, güvence altına alınmalı’’ diyorlar. Off-shore hesaplarının yüzde yüz mevduat sigortası kapsamında olmadığını bilmediklerini, o bankalarca kandırıldıklarını haykırıyorlar.
Off-shore hesapları mevduat güvencesinde olmadığı için off-shore'zedeleri kurtarmak bakımından yasa değişikliği gerekiyor. Ancak edindiğim izlenim böyle bir yasa değişikliğinin olmayacağı yönünde. Bazı bürokratlar hazırlık yapıyoruz derken bakanlar bunun mümkün olmadığını söylüyorlar. Bekleyip göreceğiz.
Peki Hükümet tarafında off-shore'zedeler için düşünülen ne?
Öncelikle Fon'a devredilen bankaların off-shore araştırmasının sonucu bekleniyor. İlk etapta ortaya çıkan manzara hoş değil. Bazı bankaların off-shore hesaplarıyla organik bağları var. Bazılarının banka olarak bağı yok, grup şirketleriyle bağlantılı. Bazı bankaların ise hiçbir bağı yok. Tam anlamıyla tasarrufçu dolandırılmış anlayacağınız.
Ne yapılacakmış? Fon'un yönetimindeki bu bankaların yöneticileri bankaların eski sahiplerine off-shore'daki paraları getirtirmeye çalışacaklarmış. Alınabilen paralar da off-shore hesap sahiplerine peyder pey dağıtılacakmış. Hakkaniyet olsun diye 500 milyon 1'er milyar gibi tutarlarla zaman içinde ödenecekmiş. Şimdilik düşünülen bu.
Türkmenistan'da işler iyi gidiyor
HER yerde Saparmurad Türkmenbaşı'nın resimleri var. Duvarlar, onun özlü sözlerleriyle bezeli...
Örneğin, ‘‘21. asır Türkmenistan'ın altın asrıdır’’, ‘‘Bağımsız Türkmenistan bizim mukaddes özümüzdür’’, ‘‘Bitarap Türkmenistan’’...
‘‘Halk, Vatan, Türkmenbaşı’’, ‘‘Türkmenbaşı'nın siyaseti bizim yönergemizdir’’ gibi yazılar da sıkça karşınıza çıkıyor. Birazcık Irak'ı hatırlatmıyor değil...
Saparmurad Niyazov, Türkmenistan Devlet Başkanı seçildikten sonra soyadını Türkmenbaşı olarak değiştirmişti. Artık ölünceye kadar da başkan. Halkı özellikle çocuklar ve kadınlar tarafından çok seviliyor. Bizim katıldığımız törende de tanık olduk. Sürekli ‘‘şükran’’ sunuyorlar, ‘‘kurban sana serdar’’ diyerek selamlıyorlar... Tören alanlarında, kortej oluşturmuş genç kızlar ellerindeki gül yapraklarını Türkmenbaşı'nın ayaklarının altına seriyorlar. Yollarına gül döküyorlar...
Bir grup işadamı, yönetici ve gazeteci, geçen hafta, GAMA'nın davetlisi olarak 4.5 milyon nüfuslu Türkmenistan'a gittik. Çok sıcak karşılandık. Evimiz gibiydi. Ancak, Türkmen kültürünü anlamayanlarca skandala dönüştürülen şarkıcı Pınar Eliçe olayının kırgınlığı devam ediyor.
Neyse biz ana konumuza dönelim.
Alarko'nun inşaa ettiği Aşkabat Havaalanı'na indiğimiz andan itibaren sempati başlıyor hemen. Yazılar hiç yabancı değil. İngilizce ve Rusça yazıların yanında ‘‘Çıkalga’’ yazan levhaların oklarını takip ederek alandan çıkıp şehre geldik. Ertesi gün de eski adı Krasnowodsk olan Türkmenbaşı şehrine uçtuk. Burada Türkmenbaşı Rafinerisi'ndeki açılış törenine katıldık. GAMA müteahhitlik firması Türkmenbaşı Rafinerisini modernize ediyor. Yanı sıra yıllık 750 bin ton üretim kapasiteli Türkmenbaşı Rafinerisi yüksek oktanlı benzin üretim tesisini yaptı. 139 milyon dolarlık bir yatırım. Japon Chıyoda firması ile beraber yaptılar. Bu tesisin hizmete giriş töreni görkemliydi. Devlet Başkanı Saparmurad Türkembaşı da geldi. Birkaç gündür 60. doğum günü kutlanan Türkmenbaşı, tören alanına kurulan çadırda 60. yaş yazısının altında yaptı konuşmasını. Daha çok Türk işadamını ülkesine yatırıma, işbirliğine davet ediyor. GAMA Yönetim Kurulu Başkanı Erol Üçer de konuşmasında, Türkmenistan'ın dünya enerji pazarında hakettiği yeri alması için gerçekşeştirilecek yatırımlarda görev almaya hazır olduklarını vurguluyor. Törende Alarko'nun patronu Üzeyir Garih ile Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Sever de vardı. Tabii Türkmenistan'daki en tanınmış işadamımız Malatyalı tekstilci ve Türkmenistan Tekstil Bakan Yardımcısı Ahmet Çalık da oradaydı.
Bir not: Türkmenistan dünyanın en zengin doğal gaz rezervlerine sahip. Yıllık 100 milyar metreküp olduğu tahmin ediliyor. Bu rezervlerin dünya ekonomisine kazandırılması Türkmenistan'ı da 10-15 yıl içinde zengin ülkeler sınıfına katacak. Elektrik, su, gaz, ev bedava ama aylık kazançlarının 30-40 dolar olduğu düşünülürse Türkmen halkının geleceği de bu rezevlerin işlenmesine bağlı...Bu ülkede şu sıralar hummalı bir imar çalışması var. Modern şehirler, dünya standartlarında yaşam uzak değil...
Türk işadamları neler yapıyorlar?
TÜRKMENİSTAN bizim işadamlarımıza büyük kolaylıklar sağlıyor. Düzgün çalışma koşuluyla öncelik Türkiyeli'lerde.
GAMA'nın yaptığı rafineriden kısaca söz ettik. GAMA ayrıca Aşkabat'da Türkiye'nin, Türkmenistan'a bağımsızlık hediyesi olan Ertuğrul Gazi Camii'ni yaptı. (Türk halkından toplanan paralarla.) Türkmenistan'ın yazlığı Avaza yarımadasında 5 yıldızlı otel de inşaa ediyor. Orta Asya'daki büyük işleri bir kenera Türkmenistan'da Hazar geçişli doğal gaz boru hattı projesiyle de ilgileniyor. Hem sermayedar hem yapımcı olma hedefleri var.
Türkiye ve Türkmenistan arasındaki doğalgaz anlaşmasının Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 27-28 Mart'ta bu ülkeye yapacağı ziyarette imzalanması bekleniyor.
19 Şubat hem Türkmenbaşı'nın doğumgünü hem de Bayrak Bayramı'ydı. Bu kutlamalar çerçevesinde bazı Türk firmalarının Türkmenistan'daki tesislerinin açılış veya temel atma törenleri yapıldı. Türkmenbaşı'nın, bakan yardımcılığı payesini verdiği, aynı zamanda gaz ve petrol konularında vekil tayin ettiği işadamımız Ahmet Çalık'ın bu ülkede çok sayıda tekstil fabrikası var. Çalık'ın yeni bir tekstil kompleksi de aynı gün törenle açıldı. Türklerin yaptığı hipermarketler, oteller, anıtlar da.
Nurol ve Metiş firmalarının kurduğu Mensel, Aşkabat'taki Türkmenbaşı Stadyumu'nu yaptı. Otoyolları rehabilite etti. Yine bu firmanın inşaa etmekte olduğu Olimpiyat Stadyumu da 27 Ekim'de bitecek. Türkmensel adıyla oluşturulan şirket ise (Yüzde 51'i Türkmenistan'ın) Özbekistan sınırına kadar olan otoyolu yapacak. 660 bin kilametre. 1 Nisan'da temeli atılıyor.
Türkler irili ufaklı güzel işler yapıyorlar Türkmenistan'da. Ancak potansiyel çok büyük. Daha fazla Türk müteahhitlik firmasının Türkmenistan'a yönelmesi lazım gibi geliyor bana...
Paylaş