Müteahhitler TOBB'dan ihale vizesi alacak

Oya BERBEROĞLU

Bazı müteahhitlik şirketlerinin yurt dışı işlerde kartel oluşturdukları, buna Türk Müteahhitler Birliği'nin göz yumduğu hatta olayın içinde olduğu, bazı şirketleri koruyup kolladığı şikâyetleri var.

Bu konuyu Türk Müteahhitler Birliği'nin yeni Başkanvekili Nihat Özdemir'le görüştüm. ‘‘Bu yönde çok şikayet aldık bizde. Şimdi yeni bir düzen getireceğiz, standarda bağlayacağız, detaylar önümüzdeki günlerde netleşecek’’dedi.

Yurt dışı müteahhitlik işlerinin nasıl yürütülmesi gerektiğine ilişkin, ilgili Bakan Mehmet Batallı, Türk Müteahhitler Birliği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında sağlanan konsensusa göre yeni düzen açısından ortaya şöyle bir resim çıkıyor:

İşin başında TOBB olacak. Bünyesinde bir kurul oluşturulacak. Bu seçici kurul, müteahhitlik firmalarına belge, bir anlamda yetkinlik sertifikası verecek. Tabii bazı kriterlere göre.Yurt dışında iş yapacak firmaların geçmişte bitirdiği işler, performansları, kapasiteleri, makine ekipmanı, personeli, sermayesi, kredi ve nakit durumuna bakılacak. İşler sınıflandırılacak hem nitelik hem nicelik olarak. Kriterlere uyan firmalara adı geçen kurul yurt dışında iş yapabilir belgesi verecek. Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla bu yeni işleyiş tüm ülkelere, ilgili kuruluşlara bildirilecek. Ve ihalelere ancak belgeli Türk firmalarının katılabileceği belirtilecek.

Özetle, yurt dışında iş yapmak isteyen Türk müteahhitlik firmaları, yönetmeliği de TOBB tarafından hazırlanacak olan ve bu birliğin bünyesinde oluşturulacak seçici kuruldan yetki almak zorunda. Belgesi olmayan ihalelere katılamayacak.

Anladığım kadarıyla amaç ilk başta disiplini sağlamak, ikili ilişkilerle, siyasi baskılarla yaratılan haksız rekabeti önlemek. Kalitesiz iş, yarım kalmış iş gibi itibar düşürücü gelişmeleri bertaraf etmek.

Umarız içerideki ihaleler için de yeni standartlar getirilir. İyi iş yapmayan, zamanında işi bitirmeyen, fahiş fiyatla, siyasi ilişkilerle iş götüren firmalar ayıklanır.

‘Devlet malı deniz, yemeyen ...’ anlayışı kırılır.

Tiflis'te adaylık kulisi

Başbakan Mesut Yılmaz'ın Gürcistan'ı resmi ziyareti, Emlak Bankası Tiflis Şubesi'nin açılışı dolayısıyla geçen hafta sonu Tiflis'teydik.

Muhteşem Opera Binası'ndaki enfes gösteriden sonra bir grup gazeteci ve işadamı kaldığımız Sheraton Otel'e dönüyoruz. Lobideki sohbetimize bazı parlamenterler de katılıyor. Saatler sabaha yaklaşırken kapıda gazeteciler Leyla Umar, Yalçın Doğan, Mehmet Ali Birand ve Muharrem Sarıkaya görünüyor... Aman diyorum adettendir mutlaka yurt dışı gezilerde böyle atlatmalar yapılır, başbakanlardan özellikle iç politikaya ilişkin bir demeç alınır!

Bakalım neler olmuş derken öğreniyoruz ki Başbakan Mesut Yılmaz'ın tiyatral yeteneği çok yüksek. Ama ne yapsın... Yılmaz ‘‘Demeç vermem, söyleyeceğimi söyledim’’ diyor, ‘‘beni rahat bırakın’’ demeye getiriyor. Bizimkiler Nuh deyip, peygamber demeyince kamuoyuna da yansıyan sessiz film olayı gerçekleşiyor...

Ben de size başka bir anektodu aktarayım...

Heyette ANAP İstanbul Milletvekili Ali Talip Özdemir de vardı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için adı geçiyor biliyorsunuz. Orada konuşulduğuna göre, Başbakan Mesut Yılmaz, Özdemir'e, ‘‘Rakiplerin çoğalıyor. Recep Tayip Erdoğan, Adnan Polat da var’’ diye takılmış. Mesut Bey, öyle soğuk ve sert görünür ama esprilidir. Her esprinin altında bir gerçek payı vardır ya... Ben de Adnan Polat ismini ciddiye aldım açıkçası. İstanbul'un RP'li Belediye Başkanı Recep Tayip Erdoğan ANAP adayı olmayacağına göre... Gerçi bu Türk siyaseti belli olmaz ama...

Partilerde özellikle üç büyük şehrin belediye başkan adaylığı için yarış hızlandı. Son kulislere göre ANAP tarafına bakarsanız, İstanbul için; başta Ali Talip Özdemir (Bakırköy eski Belediye Başkanı, eski Bakan, Milletvekili) olmak üzere, THY Yönetim Kurulu Başkanı, eski ANAP Milletvekili Cem Kozlu, Uğur Dündar, Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan, Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya, Bahçelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut ve Polat Holding'den Adnan Polat'ın adı geçiyor. ANAP bu isimlerin yer aldığı bir de anket hazırlığında...

Bakalım Mesut Yılmaz yeşil ışığı kime yakacak...

Polat siyasete ısınıyor

İş adamı Adnan Polat, ‘‘Hayır’’ demiyor. Politikaya ısınıyor... Adnan Polat'a, ‘‘Mesut Yılmaz'dan adaylık teklif aldınız mı?’’ diye soruyorum. Resmen teklif almadığını, bu konuyu konuşmak için erken olduğunu söylüyor doğal olarak. Ama Alevi tabanından, siyasete girmesi yönünde gelen baskıları gizlemiyor. Sohbetimizden edindiğim izlenime göre, Polat siyaseti ciddi olarak düşünüyor. Kamuoyunda Galatasaray'ın eski Futbol Şube Sorumlusu olarak tanınan Polat, yönetenleri eleştiren, kendi kendine oturup söylenen insanlar grubu içinden çıkmak istiyor. Söyleneceğine gel de yap yaklaşımında. Türkiye'deki siyasi partilerde, merkezin sağında ve solunda büyük farklılıklar görmüyor. Laik, demokrat bir partide siyaset yani. İnsanları mutlu edecek sistemleri radikallerin kuramayacağı kanısını taşıyor. Babası İbrahim Polat'ın, 42 yıl önce kurduğu inşaat şirketinden, bugün seramik, kimya, turizm, maden gibi birçok sektörde faaliyet gösteren İ. Polat Holding'de tepe yöneticisi olan Adnan Polat, siyasetin başarılı insanların mesleği olmak gerektiğinden hareket ediyor.

Sanatçının gelinliği

Ulya Turgut'u ilk kez Pakistan'da dinlemiş, tanımıştım. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Pakistan ziyaretindeki Türk gecesinde.

Sonra geçenlerde Tiflis'te tarihi Opera Binası'nda izledim. Bu kez de Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnatze'nin karşısındaydı.

Yıllardır Devlet Halk Dansları Topluluğu'nda dansçı ve solist olarak görev yapıyor. Şimdiye kadar 50'ye yakın ülkede Türkiye'yi temsil etti. Sadece Türk Halk Müziği'nin o güzelim ezgilerini taşımakla kalmadı, gittiği ülkelerin müzikleriyle de dostlukları pekiştirdi. 39 dilde şarkı söyledi. En son Tiflis'te söylediği Gürcüce parçayla Gürcüleri mest etti.

Ve bir sanat yönünü daha öğrendim. Gelinlik ve kostüm dikiyor. Bu onun için sadece hobi değil. Hayatını kazanmaya çalışıyor.

Çok merak ediyorum bu sanatçılar niçin televizyonlarda olamıyorlar. Türk halkının da bu sanatçıları tanıması gerekmez mi? Niçin Ulya gibi sanatçılara kaset, TV'lerde konser olanakları tanınmıyor. Sanat programları yaptırılmıyor?

Bu arada, TRT'den Gürcü kökenli bazı sanatçılarımız da Tiflis'e gelmişlerdi. Onların da derdi büyük. TRT dışında hiç bir TV kanalına çıkamıyorlar. Yasak. Bu da bana çok saçma geliyor. Yanı sıra kaset yapabiliyorlar, ama klip çekemiyorlar, yasak... TRT de yavaş yavaş sanatçılarını kaybediyor.

---