Paylaş
Mahsun Kırmızıgül, Emlakbank için bir ‘‘moral konseri’’ vermek istiyormuş. Bankanın durumu, itibar kaybı, çalışanlarının moral bozukluğu çok etkilemiş olmalı Mahsun Kırmızıgül'ü...
Mahsun'u biraz tanırım. Çok içlidir. Beraber türkü söylemişliğimiz de vardır. Yorumunu değil, ama sesini beğenerim.
Mahsun Kırmızıgül, ara ara Emlakbank yöneticilerini arayıp, ‘‘Bir moral konseri vereyim abi’’ diyormuş. Bunu önce çok duygusal olmasına bağlamıştım ve konser tarihini merak etmiştim. Belki izlerim diye...Ama daha sonra Kırmızıgül'ün Emlakbank'tan kredi talebi olduğunu öğrenince, moral konserinin kredi talebinden kaynaklandığını düşünmedim desem yalan olur. Eğer bu benim kötü düşüncemse Mahsun beni affetsin.
Duyumlarına göre teminatlarının yetersizliği dolayısıyla bankanın kredi komitesi, Kırmızıgül'ün şirketi Prestij Müzik’in 6.5 milyon dolarlık kredi talebine sıcak bakmıyormuş.
Tabii Mahsun Kırmızıgül'ün de bir Türk vatandaşı ve şirket sahibi olarak olarak Emlakbank'tan kredi istemesinde ayıplanacak bir durum yok. O da gider, başkası da... Bir üst düzey bürokrat, bir sinema sanatçısı arkadaşının şahsı için milyarlarca lira verilmesini de ister. Spor kulüpleri de bağış için bu bankanın kapısındadır. Erol Evcil de bu bankada milyonlarca dolar (2.2) batırmıştır. Siyasilerin yakınları her zaman kredi müşterisidir.
Memlekette başka banka mı yok kardeşim herkes bu kapıda!
Kamu bankaları siyasilerin kasası, güç merkezi olmaya devam eder, kamu bankalarının genel müdürleri basiretsiz olursa, bu bankalar özelleştirilmezse, olacağı budur...
Önce kredi verildi, sonra ortak olundu
İş Bankası'nın, Erol Evcil'e kullandırdığı batan kredilere ilişkin bazı detayları yazarken, konu Basisen Başkanı Metin Tiryakioğlu'nu da içermişti.
Çünkü, şimdinin kaçak işadamı, Türkiye'yi sarsan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı'nın kadim dostu, Malki cinayetinin azmettiricisi Erol Evcil, Tiryakioğlu'nun oğlu Burak ile ortak şirket sahibiydi. İş Bankası Munzam Sandığı'nın yönetim kurulu üyesi de olan Metin Tiryakioğlu'nun (Ki bu sandık İş Bankası Yönetim Kurulu'nda 4 kişi ile temsil ediliyor) İş Bankası'ndan Erol Evcil'e kredi verilmesinde etkili olduğu yaygın bir kanaatti. Metin Tiryakioğlu'nun İş Bankası'nın Bursa Şubesi üzerindeki etkisi (Ecvil'e kredi oluru Bursa'dan çıkmıştı) banka içinde konuşuluyordu.
Metin Tiryakioğlu, bu yazı üzerine ziyaretime geldi ve kendisiyle 2 saate yakın sohbet ettik. Oğlu Burak'ın Erol Evcil ile 1996 yılının sonlarına doğru ortak şirket kurduğunu kendisinin de Evcil'i bu vesileyle tanıdığını, oysa Evcil'in malum kredileri (94-96 toplam 50 trilyon lira) bu ortaklıktan ve tanışmadan önce İş Bankası'ndan aldığının ortaya çıktığını anlattı. Ayrıca oğlunun, Erol Evcil'in asker kaçağı olduğunun anlaşılması üzerine 1997 yılında ortaklıktan ayrıldığını da belirtti.
Tiryakioğlu, ‘‘Evcil kredileri konusunda kimseyle görüşmem konuşmam olmamıştır. O dönemde ayrıca tanımadığımı bir kez daha söylemek isterim. Benim sadece onunla değil İş Bankası'nın kredileriyle ilgili bir tek kişi için bile bir tavassudum olmamıştır. Böyle bir etkim olduğunu iddia edenler varsa ortaya çıksınlar, yüzleşelim. Ben demokratik bir kitle örgütünün başıyım. Şahsımda örgütüm yıpratılıyor’’ diyor.
Bu arada 14 yıldır sendika (Basisen) başkanı, 17 yıldır da munzam sandığın yönetim kurulunda olan Tiryakioğlu, sendika başkanlığına önümüzdeki seçimlerde yine aday. İş Bankası Yönetim Kurulu'na girecek mi onu da zaman gösterecek.
İstanbul'la Türkiye tanıtımı
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) bugün beyin fırtınası estirecek. İstanbul üzerine. Yani İstanbul'u ön plana taşıyarak, İstanbul'a özel bir tanıtım projesi hazırlayarak Türkiye'yi Türk turizmini tanıtmayı hedefliyorlar.
Türkiye'nin yurtdışı tanıtımı için çok çeşitli çalışmalar var. Kamu ve özel sektör olarak. Ama ortak bir strateji olmadığı için Türkiye imajı gerçek ve istenen noktaya taşınamıyor. Politikalarda bazen yanlışlıktan bazen eşgüdüm ve istikrar eksikliğinden dolayı turizm başta olmak üzere birçok alanda Türkiye'nin rekabet şansı azalıyor.
Bu gerçekten yola çıkan TÜROB, İstanbul'a özel bir tanıtım projesi hazırlamayı öngörmüş ve bu bağlamda bugün İstanbul'da çalışma gruplarıyla beyin fırtınası yapılacak. Mutabık kalınan görüşler çerçevesinde İstanbul tanıtım projesi oluşturulacak. Türkiye'nın dıştanıtımında İstanbul tanıtım projesinin lokomotif olabileceği düşünülüyor. Başkan Ali Güreli, ‘‘İtalya kültür ve tarih simgesi Venedik, Roma ve Floransa, İspanya kültür ve tarih simgesi Barselona ve Madrid gibi İstanbul'un da Türk turizmi için sürükleyici olacağına inanıyoruz’’ diyor. Bakalım İstanbul tanıtımı için otelciler ne gibi fikirler ortaya koyacaklar, nasıl promosyonlar yapacaklar....
Korkunun ecele faydası yok
Temiz toplum için ufacık da olsa gazeteci olarak üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Doğru habercilik yaparak, gizli kalmış yönleri ortaya çıkarmaya çalışarak.
En son Türkbank ihalesi ve Çakıcı kasetleri dolayısıyla, başta bu ihaleyle ilgilenmiş işadamları olmak üzere genelde işadamlarıyla konuşarak, bunları yansıtarak açıklık sağlamaya çalışıyoruz. Burada, mafya-siyaset-işadamı üçgeni konusunda bu sütün için açık yüreklilikle korkmadan Hamdi Akın ve Mustafa Süzer konuştu. Onların dışında ihaleyle ilgili ilgisiz birçok işadamıyla görüştüm. Maalesef hem açıklığı, temiz toplum için çalıştıklarını savundular hem de konuşmalarının yazıya dökülmesinden çekindiler. ‘‘Ortalık çok karışık, adımız lekelenir’’ korkusuyla! DGM'ye verdikleri ifadelerde de bu işadamlarının tüm çıplaklığıyla bildiklerini açıkladıklarını sanmıyorum. Savcılar da zaten bundan şikayetçi.
Ama korkunun ecele faydası yok. İşte Korkmaz Yiğit'in kasete alınmış konuşması kendi kanallarında yayınlandı, kamuoyuna mal oldu. Birçok işadamının adı geçiyor. Sonra zorunluluktan onlar da konuşmaya, açıklama yapmaya başladılar. Devlet ihalelerinin nasıl yapıldığı, başka işleri yokmuş gibi hükümet üyelerinin, bazı işadamlarının nasıl ihale yönettikleri bir bir ortaya dökülüyor. İyi ki kasetler çıkıyor da bu rezaletleri millet görüyor. Tansu Çiller Başbakanken konutunda ihale zarfı açınca haklı olarak ayağa kalkmıştık. Daha büyük rezaletler de şimdi vizyonda.
Onun için korkunun ecele faydası yok diyoruz. Herkes bildiğini, yaşadığını yüreklice ortaya koysun, korkmasın da temizlik başlasın.Temizliği yapmaya çalışan eller de yıkansın...
Paylaş