İzler

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Güler Sabancı yeni şarabına isim arıyor

Güler Sabancı, Sabancı Holding'te, Kordsa, Brisa ve Beksa'dan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi. Yanısıra, Sabancı Üniversitesi projesi de Güler Hanım'a bağlı...

Güler Hanım'ın ‘‘zevk’’ için, ya da kendi deyimiyle ‘‘emeklilik günlerine hazırlık’’ amacıyla yaptığı bir başka işi daha var. Güler Sabancı, 1995'den beri dayısıyla birlikte şarap da üretiyor...

Ürettikleri şarapların isimleri Neveser, Berceste ve Şayeste...

Güler Hanım, şimdi bunlara dördüncü ismi ekleyecek, ama henüz bulmuş değil. Dördüncü isim, Güler Sabancı için önem taşıyor. Çünkü, bu şarabı Tekirdağ Mürefte'de kendi bağında yetiştirdiği üzümlerden elde edecek. Sabancı, heyecanlı, şöyle diyor:

‘‘Bağ, beşinci yılına gelmeden alınan ürünler şarap üretimine uygun değil. Yani, bu iş sabır istiyor. Ben de sabırla bekledim. Önümüzdeki yıl, yani 1998 bağ bozumunda benim bağ beş yıllını dolduracak. O üzümler de şarap

üretimine uygun olacak. Böylece ilk defa kendi yetiştirdiğim üzümlerden şarap üreteceğim. Şimdiden iyi bir isim bulmak için düşünmeye başladım.’’

Güler Hanım ilk şaraplarını 1995'te Fransız Semillon ve Cınsaud ile yapıncak üzümleriyle üretmişti. Yıllık üretimi de 250 bin şişeydi.

Güler Sabancı'nın mevcut şaraplarının isimlerinin anlamlarına bir bakalım:

Neveser (beyaz şarap): Mürekkep bir makam adı.

Berceste (beyaz şarap) : Nazik, güzel.

Şayeste (kırmızı şarap): Uygun, yaraşır.

Bağcılık, şarap merakı, Güler Hanım için, kontrol edilemeyecek şeyler için üzülmemek anlamına geliyor. Örneğin, yağmur tepeye yağıyor, vadiye yağmıyor. Bütün sene ilaçlıyorsun, gübreliyorsun, bakımını yapıyorsun, ama yağmur yağmıyor. Sonuçta, o sezon ürün kötü olabiliyor. Güler Sabancı, ‘‘Hayatta kontrol edilemeyecek işler var. Üretimi kontrol ediyorsunuz, ama tabiatı kontrol edemiyorsunuz’’ diyor.

Yeri gelmişken ben de Güler Hanım'a, diğer şaraplarına uygun isimler önereyim:

Şehdkâm: Tadı damağında kalan.

Mahüza: Saf, temiz, şerefli, halis.

Mey-inâb: Halis şarap, katıksız şarap.

DİSK'in Susurluk randevusu

DİSK, (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Susurluk'ta, malum kamyon kazasının olduğu yerde randevu verdi. 3 Kasım'da Susurluk'ta, temiz toplum, temiz siyaset, tam demokrasi için ses yükseltilecek...

DİSK'in kısa süre önce seçilen yeni yönetimi, ilk yönetim kurulu toplantısında aldı bu kararı.

Yeniden DİSK Başkanlığı'na seçilen Rıdvan Budak, başta Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi olmak üzere, TÜSİAD, TESK, TİSK, Türk-İş gibi tüm sivil toplum örgütlerine, demokrasiden yana olan tüm kurumlara, siyasi parti liderlerine, milletvekillerine çağrı yapıyor. Yazılı çağrı da yolda. Budak, Sururluk olayının her an canlı tutulması gereğinden yola çıkıyor. Budak, ‘‘Gerçekten bu işi çözmek niyetindeysek, temiz toplum için, RP'de de DYP'de de bu niyette, bu ciddiyette olan herkes oraya gelmeli. Bir yıldönümünde anlam kazandırmalıyız. Lafla destek olan siyasetçiler bakalım randevumuza gelecekler mi çok merak ediyorum’’ diyor.

30 Eylül'de tekrar başlayan, Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Eylemi de sürüyor.

Susurluk'ta buluşalım.

Çetelere dokunalım, dokunulmazlıkları kaldıralım...

Vergi adaleti gelir adaleti

Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD), siyasetçileri, kamuoyunu, ‘‘Tarihi Çağrı’’ başlıklı bir metinle uyarıyor. Vergi reformunun gecikmemesini istiyor. Rant ekonomisini körükleyen kronik yüksek enflasyonla mücadele ve tabii kamunun kendi harcamalarına çeki düzen vermesi talebi de zincirin halkaları.

Bence uyarının tarihi yönü, vergi reformu çerçevesinin açıkça çizilmesi: ‘‘Vergi reformu, dünyanın hiçbir yerinde, milli gelir pastasının paylaşımı değiştirilmeden başarılamamıştır. Vergi reformu ilk bakışta ekonomik faaliyetleri olumsuz şekilde etkileyecekmiş gibi görünse de, kısa ve orta vadede devletin kanak ihtiyacını karşılayarak bir rahatlama ve reformun diğer alanlara yayılması gereğini ortaya çıkaracaktır. Bu aşamada ‘Vergi tabanını yayarak sorunu çözeceğiz' yollu öneriler kaçak güreşmekten ibarettir. Kayıtdışılığın nedenlerini ortadan kaldırmadan bu yaklaşım bir sonuç vermeyecektir.’’

Bu arada EMD’nin üç ayda bir yayınlanan ‘‘EKONOM’’ isimli dergisinin son sayısında, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le yapılan bir söyleşi var. EMD Genel Başkanı Taylan Erten'in, Demirel'le yaptığı söyleşide, Cumhurbaşkanı, devletteki yolsuzluk ve usulsüzlüklerle savaşım için Batı'daki gibi Devlet Ahlak Yasası çıkarılması gereğini vurguluyor.

Yazarın Tüm Yazıları