İspanyollar Telekom'un peşinde

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar ve işadamları Ankara ve İstanbul'da temaslarda bulundular geçen hafta. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu da (DEİK) Aznar onuruna teknede öğle yemeği verdi, muhteşem Boğaz turu eşliğinde. İspanyol işadamları ve hariciyecilerin yanı sıra bir gurup da Türk işadamı vardı yemekte.

ANASOL-D Hükümeti'ni, Devlet Bakanı Cavit Kavak temsil etti. Aznar da puro seven politikacılardan. Cavit Bey'le karşılıklı purolarını içip sohbet ettiler. Cavit Kavak, Aznar'la resmimi çekti ama malesef yayınlayamıyorum, çünkü fulû. Bu, basından sorumlu Bakan Kavak'tan kaynaklanmıyor, kuşkusuz makinenin yetersizliğinden...

Neyse önemli noktalara gelelim. İspanya ile Türkiye arasında hem siyasi hem ekonomik açıdan ciddi diyalog oluştu. Siyasetteki en mühim nokta İspanya'nın, Türkiye'nin AB üyeliğine tam destek vermesi. Ekonomi açısından da İsponyollar'ın iki yönlü yaklaşımı var. Birincisi direkt olarak Türkiye'de yatırım, ikincisi Türk Cumhuriyetleri'ne Türkiye ile taşınma. Yani Asya bacağı Türkiye olsun istiyorlar. Buna karşın Türkiye de milyonlarca İspanyol'un yaşadığı, İspanyollar'ın pazar hakimiyetinin olduğu Güney Amerika'ya ve Afrika'ya İspanya ile girme çabasında. Tabii ekonomik işbirliği bir günde bir ayda olmaz...

Peki bugün için somut ne var? 20 İspanyol işadamının Başbakan Mesut Yılmaz ve Türk işadamlarıyla yaptıkları görüşmelerden edindiğim bilgilere göre, İspanyollar Türk Telekom özelleştirmesiyle ilgileniyorlar. Türk partner arıyorlar. İspanya'nın Telekom'u olan Telefonica (özelleştirildi) şirketi, Türk Telekom'a talip. Tekfen, Koç, Sabancı, Doğan, Çukurova, Erdem Grupları, Turkcell'le görüşmeleri olmuş. (Tekfen, Koç ve Sabancı Gurupları'nın İspanya'da yatırımları var.) Yanı sıra Türk Cumhuriyetleri'nde de bu bağlamda özelleştirmeye girme niyetini belirtmiş Telefonica yetkilileri.

İspanya tarafı Devlet Demir Yolları (DDY) özelleştirilmesi, Ankara-İstanbul arası hızlı tren işiyle de ilgilendiler. İstanbul'da boğaz köprüsü ve tüp geçit, Çanakkale'de boğaz köprüsü yapımı için kredi vermeyi teklif ettiler.

Türk-İspanya İş Konseyi Başkanı Zeynel Abidin Erdem'le de görüştüm. Kendisi İspanyol Casa uçaklarının Türkiye temsilcisi. Erdem'e iki ülke arasında savunma sanayiiyle ilgili yeni gelişme olup olmadığını sordum. Erdem, ‘‘Her türlü savaş malzemeleri mevcut. Cumhurbaşkanımızın İspanya ziyaretinde fırkateyn ve uçak gemisi konusu görüşülmüştü. Almanya'nın baskısıyla Türkiye birçok ülkenin ambargosunda. Ama İspanyollar dinlemiyor’’ demekle yetindi. Erdem, yılda 70 milyon turisti ağırlayan, bütçesi fazla veren, kişi başına düşen geliri (GSMH) 15 bin dolar olan, sanayiide dünyanın 8. ülkesi konumundaki İspanya'yı hem siyasi hem ekonomik ittifakla yakaladığımıza inanıyor. ‘‘Bunun için iki sigortamız var, Aznar ve Mesut Yılmaz’ diyor.

Masraflar bu çıkından

Olsa olsa gelin bohçasıdır bu. Onca altın ve kâğıt para çıkına (minik bohça-çıkı) sığar mı hiç?

TBMM Tansu Çiller'in Malvarlığını Soruşturma Komisyonu'nda ifade veren Özer Çiller, dingin, rahat, kendinden emin ve güleryüzlü bir biçimde sorulara bildik yanıtlar verirken, milyarların kaynanasından kaldığını söylüyordu. 53 sayfalık Meclis tutanağına göre, elleriyle tarife çalışıyordu paraların yerini. ANAP'lı Erkan Mumcu imdada yetişip ‘‘Çıkın’’ deyince Özer Bey, ‘‘Gizli çıkın’’ diyerek siyasi litaratürümüzü ‘‘Kaynanamın çıkını’’ ibaresiyle taçlandırıyordu...

Komisyon üyeleri, ‘‘Peki, ev kirasını ödeyemeyen rahmetli kayınvalideniz bu paraları nereden bulmuş acaba? ’’ diye sormuyorlardı ne hikmetse! Herhalde yanıt vermez diye düşünüyorlardı. Belki de Tansu Çiller kendilerini reddedemez de ifade vermeye gelir, O'na sorarız diye ummuyorlardı. Özer Çiller'e bilerek yüklenmiyorlardı! Herhalde kekliği avlamak için önce tavlamak gerekir planını yapmışlardı. Tavlayacaksın ki keklik taklalar atarak şen şakrak gelsin, sonrası malum... Ama tutmadı, Tansu Hanım gelmedi...

Tekrar çıkına dönersek... Şimdi Komisyon'da bir çıkın oluşuyor...

Komisyon'un CHP'li üyesi Tuncay Karaytuğ, DYP'li üye Ömer Barutçu'yu mahkemeye verdi. Komisyon toplantılarında hakaret ettiği gerekçesiyle Barutçu aleyhine 5 milyar liralık manevi tazminat davası açtı. Karaytuğ, ‘‘Sürekli hakaret. Komisyon çalışmalarında hakaretlerine katlanacağız artık Ömer Bey'in. Seçim masrafımızı böylece çıkarırız’’ diye espri yapıyor. Karaytuğ'un seçimlerde harcayacağı paranın kaynağı şimdiden belli yani, Ömer Barutçu'nun çıkını...

Müfettiş kökenli olan Karaytuğ, Çiller Ailesi'nin, rahmetli annelerinden kalan mirasın kaynağını da açıklamak zorunda olduğunu, veraset ve intikal vergisinin yetmeyeceğini vurguluyor. Tansu Çiller'in ifade vermeye gelmemesini, ‘‘Yalan beyanlar, çelişkiler bir bir ortaya çıkıyor’ diye yorumluyor. ‘‘Gözlük alımı bile Marsan üzerinden gösterilmiş, pes doğrusu’’ demekten kendini alamıyor. Sorum üzerine, Maliye Bakanlığı'ndan vergi incelemesine ilişkin 7 rapor beklediklerini söylüyor.

Bu arada bir hatırlatma:

30 Eylül ‘‘Mali Milat’’ oldu. Bu tarihten sonra kimse kaynağı belli olmayan geliri için, ‘‘Kaynanamın çıkınında bulduk’’ benzeri gerekçeler ileri süremeyecek. Kayda alınmamış gelirler tespit edilirse gelir vergisi cezalı kesilecek..Çıkının yarısı vergiye gidecek!

Milyarlardan vazgeçti

Bazı okuyucular uyardılar. Haberim de böyle oldu itiraf edeyim. Yani Vakıflardan Sorumlu Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin genelgesinden.

Metin Bey, vakıflara bağlı camilerin hariminde bulunan tuvaletlerin bedava kullanılacağına ilişkin genelge yayınlamış. Bu haberin kamuoyuna duyurulmasından sonra ise fiyatlar artmış! Örneğin İstanbul Kasımpaşa Büyükcamii'nde ücret 30 bin liradan 50 bin liraya çıkmış. Bu caminin sokağında çorap, mendil satan, kimsesi olmayan 82 yaşındaki Hulusi Bey amca, mahalle esnafından Bülent Ağırgün'e dert yanmış:

‘‘Bende hem şeker hem prostat var. Tuvalete günde dört beş kere gitmem hasıl oluyor. Bu fiyatlarla ne yapacağız. Hacetimizi duvar diplerine mi yapalım? Herşeyi ilgililere yazıyorsun bu konuyu da başvekile duyuruver...’’

İşin aslı nedir diye Bakanlık'tan ilgililerle görüştüm. Bir yanlış anlaşılma söz konusu. Evet vakıflara bağlı camilerin tuvaletleri bedava olacakmış, ama önümüzdeki yıl. Çünkü bu tuvaletleri işletenlerle yapılan sözleşmeler var. Sözleşmeler bu yıl sonunda feshedilecek. Kısaca önümüzdeki yıl sözü edilen tuvaletler kiraya verilmeyecek, vatandaşlar bedava kullanabilecek. İşletme vakıflarda olacak, belediyelerle de anlaşma yapacaklar. Bu kapsama giren 202 tuvalet varmış. Vakıfların buradan elde ettiği gelir yıllık ortalama 65 milyar lirayı buluyormuş.

Cami harimindeki tuvaletler aslında hayrat olarak ihdas edilmiştir. Kiraya verilmemeleri gerekir. Bu anlamda Bakan Metin Gürdere iyi bir hizmet yapıyor. Devlet 65 milyar liradan olacak belki ama sosyal bir hizmet sonunda. Bir de bu gelirlerin kullanımıyla ilgili kimi dernek yöneticilerinin paraları kendi çıkarları için kullanmalarının da önüne geçilmiş olur.

40'ın altına inen alçak!

ANAP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici ve eşi Binhan Kesici'nin İstanbul Çubuklu 29'da geçen perşembe akşamı verdikleri davet, siyasetin en civcivli günlerine denk geldi.

Başbakan Mesut Yılmaz'ın da olduğu, 300'e yakın kişinin katıldığı bu yemekte hemen hemen her masada seçim konuşuluyor, tahminler yapılıyor, iddialara giriliyordu. Ali Koç'la oturduğumuz masada POAŞ özelleştirmesi, Koç-Ford yatırımı- Seka da konuşuldu tabii. Koç'un, bedava tahsis edilen Seka arazisi için 15 milyon dolar önerdiği, Yılmaz'ın ise ‘‘Eğitim için çevre için şu şu yatırımları yaparsanız ona gerek yok’’ dediği...

Kesici çiftinin daveti şıktı. Herzamanki gibi konuklarıyla tek tek ilgilendiler. İlhan Bey bizim masaya uğradığında ‘‘Belediye başkan adayı mı oluyorsunuz’’ diye takıldık. Tabii ki hayır yanıtıyla karşılaştık. Genel seçimde muhtemel birinci parti dışındaki sıralamada ayrı düştük. Her parti kendi yaptırdığı anketlerde birinci çıkar biliyorsunuz. İşte ANAP'ın da son anketine göre ANAP birinciymiş. Partinin büyükleri, ‘‘Yüzde 32 görünüyoruz, ne dersin İlhan’’ deyince Kesici kendini tutamamış olacak ki ‘‘Yüzde 40'ın altında diyenin..., 40'ın altına inen alçaktır ’’ gibi cümlelerle içini boşaltmış! Yanlış anlaşılmasın, Kesici, alçak kelimesini çok sık kullanır, sevgi ifadesi olarak...













Yazarın Tüm Yazıları