Paylaş
Sanayi Bakanı Yalım Erez'le konuşurken, ‘‘Hükümet olarak, müteahhitliği tanımlayan, kimlerin müteahhit olabileceğini belirten bir düzenleme düşünmüyor musunuz?’’ diye sordum. Yalım Bey, tek doğru şeyin kontrol mühendisliğini özelleştirmek olduğunu söylüyor. Yani, yapıların inşaa aşamasında kontrolünün özel sektör tarafından yapılmasını, yapılardaki aksaklıklar karşısında ağır çecalar getirilmesi gereğini vurguluyor. Devletin de bunu denetlemesini, ‘‘denetleyeni denetleyen sistemin’’ getirilmesini öneriyor. Böyle bir çalışma olacak mı? Bu iş de anladığım kadarıyla Bayındırlık Bakanlığı'na kalıyor...
Türk Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanvekili Nihat Özdemir de diğer yandan isyan ediyor. İnşaatların denetlenmesi için 12 yıldır uğraş verdiklerini, bu işin belediyeleri aştığını, gerekli kadrolara sahip olmadıklarını anlatıyor. Özdemir, inşaatın her aşamasında denetimi sağlayacak, betonun uygun dökülüp dökülmediğini, demirlerin bağlanıp bağlanmadığını denetleyecek bir yapı sigorta-müşavirlik şirketlerinin gerektiğini vurguluyor. Tıpkı Almanya’da, Fransa’da olduğu gibi müteahhidinizi sizin adınıza kontrol eden ve zorunlu olan sistemi öneriyor.
Adana depreminden sonra İstanbul’da belediyeler inşaatları sıkı takibe aldı. Deprem olması beklenmeden herkes sorumluluğunu bilse keşke... Osmanlı’nın yasağı üç gün sürer gibi olmasa...
Demirören Shell'le işbirliğine girdi
Petrol sektöründe önde gelen gruplardan biridir Demirören Şirketler Grubu. Patron Erdoğan Demirören, LPC sahasında Türk piyasasının yaklaşık yüzde 20'sini kontrol ediyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da. Milangaz'la...
250 tankerlik filoya sahip. Üç gemisi, 24 merkezde dolum istasyonları, üç yerde de likid gaz depolama parkı var. Ticareti yapılan bu gaz evlerde ve sanayide kullanılıyor. Arabalarda doğal gaz kullanımı yaygınlaşmaya başladı biliyorsunuz. Demirören Grubu, Demal markasıyla bu otogazın (LPC) servisini de yapıyor.
Demirören Şirketler Grubu Genel Koordinatörü Ertuğrul Kumcuoğlu'ndan öğrendiğime göre, kısa süre önce Shell ile anlaşma imzalanmış. Shell kendi istasyonlarında Milgaz pazarlayacak. Şimdi Demirören Grubu'nun Shell'le sözünü ettiğim bu işbirliği, ‘‘Bir ortaklığa mı gidiyor?’’ sorusunu akla getiriyor...(Shell satılıyor, Koç grubu satın alıyor gibi haberler yayılmıştı. Görüşmeler oldu ama anlaşılamadı.)
POAŞ ihalesine de giren, 748 milyon dolara kadar çıkan, sonra ihaleden çekilen Demirören Şirketler Grubu'nun enerji sektörüne ilgisi de sürüyor. Kanada'nın Quebec Eyaleti'nin TEK'i konumundaki Hidroquebec firmasıyla anlaşma yapmışlar. Türkiye'de hidroelektirk santralllar yapmak için...
Hep dörtlüyor
Ertuğrul Kumcuoğlu ile tanışıklığımız eskidir. Ankara'da gazetecilik yaptığım dönemde, kendileri Maliye Bakanlığı Müsteşarı’ydı. Ekonomide yapısal değişikliklerin yaşandığı,liberal ekonomiye adımların atıldığı sıcak, hareketli zamanlardı. Ağzı sıkı bürokrattı.
Kumcuoğlu sonra (1987) Lefkoşa Büyükelçimiz oldu. Kamudan emekli olarak (1993), o da birçok bürokrat gibi İstanbul'a geldi, özel sektörde çalışmaya başladı. 5 yıl Toprakbank Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptıktan sonra, yerini Mahfi Eğilmez'e bırakarak ayrıldı. 3 ay önce Demirören Şirketler Grubu Genel Koordinatörü oldu. Bu grubu niçin seçtiğini, ‘‘Tramplenin üstüne çıkmışlar. Sıçramaya hazırlar. Karınca kararınca bu sıçramada rol oynamak istedim’’ diye açıklıyor.
Kumcuoğlu hep dörtüyor! Nasıl mı? Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı' zamanında, Bakanlar Kaya Erdem, Adnan Başer Kafaoğlu, rahmetli Vural Arıkan ve Ahmet Kurtcebe Alptemoçin ile çalıştı. Büyükelçi iken, Vahit Halefoğlu, Mesut Yılmaz, Safa Giray ve Ahmet Kurtcebe Alptemoçin Bakanı oldu. Toprakbank'da da 4 genel müdür değiştirdi. Ertuğrul Bey, politikadan da uzak değil. Yani, Türkiye'nin geleceği konusunda söyleyecek sözleri, alınacak tavırları var...
Mallar bilgisayarda
Geçen mayıs ayında, DYP Lideri Tansu Çiller'le ilgili bir soruşturma daha başlatıldı Meclis’te. (3. oluyor)
Tansu Çiller'in Mal Varlığını Soruşturma Komisyonu’na dosyalar yağmur gibi yağıyor.. Sadece Maliye Bakanlığı, daha iki gün önce 62 dosya gönderdi. Sanayi Bakanlığı'ndan da 11 dosya gitti. Çiller Ailesi'nin şimdiye kadar kamuoyuna yansımamış 7 şirketi daha ortaya çıktı. Sanayi Bakanı Yalım Erez'e, ‘‘Daha önce kurulan komisyonlara niçin bu bilgiler verilmedi? Bu şirketler şimdi mi ortaya çıktı?’’ diye sorunca Erez, ‘‘İsim isim Komisyon şirketleri bize bildirdi ve bu şirketlerle ilgili bilgi istedi biz de gönderdik. Hatta bir şirket daha bildirdiler ama kaydına rastlayamadık’’ dedi. Çiller Ailesi'nin kaydına rastlanamayan bu şirketinin ismini Yalım Bey hatırlayamadı...
Komisyon bakalım bu dosyaların içinden nasıl çıkacak? İki aylık çalışma süresi var. Bu ayın sonuna doğru süre dolacak. Büyük olasılıkla iki aylık ek süre haklarını kullanacaklar. Maliye'den gelen 62 dosya ile ilgili özet bilgi dahi yok. Komisyon üyelerinin hepsi Maliyeci veya hukukçu değil. Bu anlamda bir çok kişinin danışmanlığına başvuracaklar.
Komisyon'un Başkanı ANAP İzmir Milletvekili Süha Tanık, doğruları ortaya koyacakları iddiasında. Bir yenilik getirmişler. Soruşturmayı bilgisayarlı yürütüyorlarmış. Tansu Çiller'in mal beyanlarıyla ilgili bilgisayar çizelgesini bile çıkarmışlar.
Pat bir düğmeye basıp alınan ve satılan mal hareketlerini izleyeceklermiş...
Aman Komisyon dosyalar altında ezilmesin de... Yoksa düğmeye basmak kolay.
Paylaş