Oya Berberoğlu: Fakirlerin kaybedecek birşeyi yok

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

YEĞEN Murat Demirel, bankası Egebank'ı ‘‘iç edip’’ bir kenara çekildi ya...O bankada paraları batan binlerce insanın ahını da alarak...Murat Demirel, daha önce bedelli askerlik yaptığını iddia etmesine rağmen mecburen(!) askerlik görevini ifa ederken Egebank'tan kredi kullanan firmalardan biri olan Berdan Tekstil'te işten atılan biri tarafından bıçaklandı malumunuz. 29 yaşındaki işsiz Serdar Alptekin, ‘‘Paralarımızı sen batırdın’’diye bağırarak Demirel'in baldırına bıçağı sapladı! Diğer kendi bankalarını ‘‘soyanların’’ başına neler gelecek Allah bilir. Tabii dileğimiz suçluların yargıda hak ettikleri cezayı bulmaları.

Berdan Tekstil'in sahibi Muhteşem Ekenler'i arayıp sorularımızı soruyoruz. Yazıyı bitirmemize yakın bizim Doğan Haber Ajansı'nın, saldırganın 10 bin dolar karşılığı ‘‘Berdan'ın tetikçisi’’ olduğunu iddia ettiği, böyle ifade verdiği yönündeki haberi geliyor. Bıçaklama olayının perde arkası biraz karışık geldi bana. Etkili birileri mi tezgahladı! Yoksa sadece off-shore hesaplarıyla bu bankada parası batmış bazı vatandaşlar adına bu yolla ceza vermeye, dikkat çekmeye mi çalıştı. Başka bir oyun mu oynanıyor, ortaya çıkar inşallah...

Murat Demirel yayıyor diyorlar...

Berdan Tekstil'in sahibi Muhteşem Ekenler'i Tarsus'tan arayıp sordum:

Demirel'i sizin bıçaklattığınız yönünde imalar yapılıyordu. Saldırganın da benzer ifade verdiği haberleri geliyor.

- Böyle bir şey yaptırmam. Saçma bunlar. Gerçekten böyle bir ifade verilmiş mi bilemiyorum. Bıçaklama olayından sonra bazı şeyler duydum. Söylenen şuydu: Murat Demirel böyle yayıyor dediler bana. Bunun da doğru olmadığını ummak istiyorum. Saldırganın ifadesini bilmiyorum, teyid ederseniz sevinirim. Ben buradayım, oturuyorum. Tatile gidecektim, sizden bunu duyunca gitmemeye karar verdim. Buradayım, ifadeyi görelim. Ancak dediğim gibi benim saldırı olayıyla en ufak bir alakam yok.

Saldırgan eski çalışanınız. Tanıyormuydunuz onu?

- Bu çocuk iki sene önce benim talimatımla işten çıkarıldı. Biraz uyumsuz bulduk o nedenle. Personele, kodraya çok dikkat ederim. Daha sonra öğrendim ki 4-5 ay bizim İstanbul'daki şebemizde çalışmış. Orada da tutunamamış. 30 Temmuz itibariyle işine son verilmiş.

Bu kişiyi hiç görmediniz mi, tanımıyor musunuz?

- Son zamanlarda görmedim. Bizim burada 1500 kişi çalışır. Tarsus'a gelip gidermiş. Bizde arkadaşları var onları görmeye geliyordur herhalde.

Malum bankalarda birçok günahsız insanın da parası battı. Saldırıyı donkişotluk olarak mı görüyorsunuz?

- Bu çocuk maaşını geç almış. Bakın Egebank o zaman Mevduat Sigorta Fonu'nda. Bize diğer bankalardan daha sert yaklaştılar. Bizim bazı ödemelerimiz aksadı. Egebank ihtiyadi haciz kararı aldı. ) Saldırı konusuna gelirsek cahillik diyorum. Banka Fon'da ama Murat Demirel ismiyle özdeşleştiği için Murat'ı kendine hedef seçtiğini tahmin ediyorum. Kızıp bize de dönebilirdi, bıçaklayabilirdi. Bu sadece bir tahmin. Ben müthiş rahatsız etti bu olay. İma edilmesi dahi beni kahrediyor. Çok yanlış bir konuma düşüyorum. Neden yaptığını bilemem, fakir insanların kaybedecek birşeyi yok.

Egebank'tan ne kadar kredi kullandınız? Ne kadarını ödediniz? İsteğiniz üzerine krediye eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aracılık etmiş. Kredinin bir bölümünü de Murat Demirel'e vermişsiniz.

- 1999 sonu itibariyle Egebank’a 30 milyon mark kredi borcum var. İddia edildiği gibi bir kredi ilişkim ise yok. Sayın Süleyman Demirel babamla çok yakındı doğrudur. Ben okuldan mezun olup geldikten sonra 80'de babama işadamlığıyla siyasetin parelel gitmemesi gerektiğini söylemişimdir. Ve iş hayatımda da bunu uygulamışımdır. Biz zaman zaman çeşitli ortamlarda sadece Demirel'e değil Mesut Yılmaz'a da Tunca Toskay'a da (Dış Ticaretten Sorumlu Bakan) 1999 yılı içinde Eximbank'ın iyi çalışmadığını bunun sanayiciyi ciddi sıkıntıya soktuğunu, darboğaza ittiğini hep anlattık

Demirel'den kredi için yardımcı olmasını istemediniz mi?

- Hayır.Eximbank sıkıntısını anlattık hepsine...

Hemen Egebank'tan kredi kullandınız. Niçin başka banka değil de Egebank?

- O devirde Egebank, Güney'de yeni bir şube açmıştı. Güney'e baktığınız zaman burada bağımsız şirket çok azdır. Ya İş Bankası'nın ya Çukurova'nın ya da Sabancı'nındır. İyi müşteri çok azdır. Bütün bankalar Berdan'la çalışmak ister. Egebank'tan da geldiler. 99 yılının o çok zor koşullarında başka kaynak bulamadığımız için mecburen böyle aşırı pahalı krediyi Egebank'tan aldık. Bu kredideki anormallik yüzde 23 faizi olmasıdır. Dünya'da libor artı 4 gibi bir şeyken maksimum faizin yüzde 12 olması gerekirken biz yüzde 23'ten borçlanmış olduk. Diğer özel bankalarda aşağı yukarı bu faizi öngörüyordu. Dediğim gibi mecburiyetten oldu. Egebank'tan kullandığımız kredi bakımından '99 sonu itibariyle hiç faiz borcumuz yok. Bu sene 11 Ağustos'a kadar ise ödemedik. Yeni yönetimle borç geri ödemesi ve faiz görüşmelerimiz bitmek üzere. Krediyi geçen yıl temmuz ayında almıştık. Adamın bankasına Aralık'ta el konuldu. Bizim o bankayla kredi anlaşmamız 18 aylıktı.

Murat Demirel'le arkadaşlığınız var mıydı?

- Hiç tanışmamış, görüşmemiştik. Krediden sonra bize bu kadar büyük parayı veren kişi olarak nezaket ziyaretine gittim, o kadar.

Ali Şener'le çok yakın olduğunuz da iddia ediliyor.

- Ben Ali Şener'in hayatımda elini sıkmadım, tanımam. sokokta görsem gazetelerdeki resimlerinden tanıyabilirim.

Hangi bankalara ne kadar borcunuz var? Ödeme planı ne?

- Egebank'ı biliyorsunuz. Diğerlerinin ismini veremeyeceğim. Kamu, özel ve bazı yabancı bankalar olmak üzere 5 bankaya kredi borcum var. (kamu bankası Emlakbank. O.B.) Bankalara toplam borcumuz 95 milyon marktır. Borçlu olduğumuz 5 banka 5'li konsorsiyum olarak borç geri ödemesi konusunda görüşmelerimiz sürüyor. 3 tanesiyle anlaşmaya vardık. Diğerleriyle de olacak inşallah. Vadeyi uzatıyoruz. Özel şartları da var ama henüz tamamıyla görüşmeler sonuçlanmadığı için açıklama yapmam doğru olmaz.

Şirketinizin son durumu hakkında bilgi verir misiniz?

- Bizim 1998'de 118 milyon mark ciromuz, 100 milyon mark da ihracatımız vardı. '99 da ciromuz 104 milyon marka, ihracatımız da 60 milyon marka düştü. Bu sene 130 milyon mark ciro yapacağız, 100 milyon mark ihtracatı da yakalayacağımızı ümid ediyorum. Bizim 100 milyon marklık bir yatırımımız var. Ben eğer bu parayı yatırımda değil repoda değerlendirseydim dertsiz, bankalarla uğraşmayan bir insan olurdum. Ama biz ‘hep ikinci jenerasyon batırır’ kompleksiyle büyüdüğümüz için Berdan'ı yaşatmak tek hedefimiz oldu ve hálá da bundan vazgeçmedik. 1983 yılından beri sanayici cezalandırılıyor. Biz yine de pes etmeyen, bu memleketin kalkınması için yatırım, üretim, istihdam gereğine inan gurupta olmaya devam edeceğiz. 50 yıllık bir şirketiz. Türkiye'de bir işinden para kazanmak isteyen, bir de işini para kazanmak için araç gören grup vardır. Kimin hangi katagoriye girdiğine siz karar verin. Memleketimizde olanları aklım hafsalam almıyor!

- Peki bankalar bu duruma niye düşüyor?

Türkiye'de herşeyin başında bu enflasyon illeti geliyor. Buradaki hadise bankacılıkta aşırı kolay para kazanıldı. Toplanan mevduatlar sanayiye değil de devlete satıldı. O bankaların böyle elde ettiği büyük karlarını görüyorsunuz. Şimdi ekonomik istikrar programı başarılı olursa sanayici de cezalandırılmaktan kurtulacak.

Yazarın Tüm Yazıları