Paylaş
Mevduat faizleri, devlet káğıtlarının faizleri düştü.
İstikrar programı çerçevesinde faiz düşüşünün kredi faizlerine de yansıyacağı umudu var.
Ancak, Fon'daki bazı bankalar TL ve dövize yüksek faiz veriyor... Tabii ki el altından... Mecburiyetten olsa gerek... Verilen faizler piyasa faizlerinin iki üç katı...
Özel bankayken kimisi patronları ve yöneticileri tarafından batırılmış, kimisi de kötü yönetim, sermaye yetersizliği, yüksek faiz, geri dönmeyen krediler gibi çeşitli etkenlerle kötü duruma düşmüştü.
İşte bu bankalara devlet el koymuş, Merkez Bankası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devretmişti. En son 5 banka Egebank, Yurtbank, Yaşarbank, Esbank ve Sümerbank kamuya geçmişti.
Kamu özel bakıyorsunuz mevduat faizi aylık bazda yüzde 35'ler civarında. ABD dolarına ise ortalama yıllık yüzde 7-10 arasında faiz veriliyor.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmiş, artık kamu bankası olmuş bazı bankalara bakıyorsunuz TL'ye aylık ortalama yüzde 50-60, dolara yıllık yüzde 16-18 faiz veriliyor. Mevduat kaçışını böylece önlemeye çalışıyorlar sanırım. Ama bu durum serbest rekabeti enfelliyor, sektörde sıkıntı yaratıyor...
Fon'a devredilen bankalarla ilgili pislikler de murakkıpların raporlarıyla bir bir ortaya dökülüyor. Şimdilik raporları tamamlanan Yurtbank ve Egebank'ın sahip ve yöneticilerince içlerinin nasıl boşaltıldığı, trilyonların uçurulduğu gözler önüne seriliyor... Ah ah işte devlet kıt kaynaklarını bunlara aktararak kurtarıyor! Üstüne üstlük batak bankaların off shore'larını (kıyı bankacılığı), başka ülkelerde, oranın mevzuatına göre işleyişini sürdüren off shore hesap sahiplerine bile kurtarma umudu veriyor. Bakan Recep Önal, ‘‘off shore'culara sabırlı olmalarını, merak etmemelerini’’ söylüyor. Bu hesaplara para yatırarak yüksek faiz keyfine süren off shore'cular ‘‘Bizi de kurtarmak zorundasınız, biz haklıyız’’ özünde kapmanya yapıyor.
Murakıplar, denetçiler bakıyorlardır kuşkusuz. Esas önemli olan bu bankaların leasing, faktoring, iştirakleri ve off shore'lardan verilen kredileri. Soygunun boyutu bunların incelenmesinden sonra netleşir.
Benim bakışım net. Kurtarmaya de mevduata yüzde yüz güvenceye de karşıyım. Riskleri banka sahip ve yöneticileri ile hesap sahipleri kendileri almalı. İyi program yapılıyor da kafalar aynı kafa. Zihniyet değişimi yok!
Burası çöplük değil
FİNANS sektörü durulmuyor. İlgili Bakan Recep Önal'ın, Hükümet'in, ‘‘Bankacılık operasyonu tamamlanmıştır’’ açıklamalarına rağmen sektörde başka operasyon beklentisi hakim.
İkinci operasyon Fon'a devretme değil. Zor durumdaki bazı küçük ve orta ölçekli bankaların büyük kamu ve özel bankaların kucağına bırakılması.
Önümüzdeki şubat ayında bu anlamda düğmeye basılacağı iddiaları var. Örneğin Vakıfbank ile İş Bankası'na teklif edilecek bankalar varmış. (Vakıfbank deyince aklıma geldi küçük bir not vereyim. Siyasi talimatlarla bol keseden kredi dağıtan, dolayısıyla batak kredi denizinde yüzen Vakıfbank 6-7 tane otel sahibi olmuş. Taksim Otelcilik üzerinden tabii. İştiraki Taksim Otelcilik'e kredi açmış bu şirket de Vakıfbank'a borcunu ödemeyenlerin otellerini satın almış!. Katmerli zarar diye buna denir!)
Tekrar esas konumuza dönersek: Büyük bir bankanın genel müdürüyle konuşuyordum. Hatta hangi bankanın onlara verileceğinin söylendiğini aktarmıştım. O da bu söylentiyi doğal olarak benden önce duymuş. Hiddetlenerek, ‘‘Burası çöplük değil. Kesinlikle olmaz, almayız’’ diyerek tepki gösteriyor.
Bankalar Yasası gereği isim veremiyorum. Üç özel bankanın bazı gruplara teklif edileceği söylentisinden başkta bilgi veremiyorum ne yazık ki..
Bu arada birkaç bankaya sahip gruplarda banka birleştirmeleri de söz konusuymuş. Bunların kısa vadede olması beklenmiyor. Yabancı ortaklıkla
İçeride tam rekabete hazır olma gibi piyasa gerçeklerine bakıldığında bu söylentiler mantıklı gibi...
Erbakan'dan sonra
Gaydalı çıkarması
BAKALIM bu sefer iş yapılabilecek mi? Türk firmalarının aldığı işler başlayabilecek mi?
Kapatılan Fazilet Partisi'nin Genel Başkanı, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan Nijerya'ya şaşalı çıkarma yapmış, bazı ihalelerin Türk firmalarına verilmesini sağlamıştı. Ama fakir ülke Nijerya ihaleleri gerçekleşme safhasına getirememişti. Sözünü tutamamıştı.
Şimdi Devlet Bakanı Edip Safter Gaydalı Nijerya'ya gidiyor. Beraberinde Tüpraş, Botaş yetkilileri, işadamları ve bazı milletvekilleriyle. 8 Şubat'ta yola çıkılacak.
İki ülke arasındaki Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısı olacak. Bizim tarafın önerilerinden biri şu: Türk müteahhitleri söz verdiğiniz işleri yapsınlar, siz bize karşılığında petrol ve doğal gaz verin.
Metiş, Yüksel ve Akfen grupları Nijerya'da liman yapacaklardı. Maksel adlı konsorsiyum kurmuşlardı. 300 milyon dolar tutarda bir ihaleydi Çarmıklı Grubu ise bina yapım işlerini almıştı Erbakan'ın o Nijerja çıkarmasında. Ama dediğim gibi Nijerya para veremeyince işe başlanamamıştı.
Gaydalı'nın heyetinde bu ihaleleri alan işadamları da var. Yüksel'den Emin Sazak, Akfen'den Hamdi Akın gidiyorlar bildiğim kadarıyla. Ali Rıza Çarmıklı da.
Erbakan zamanında Nijerya'daki bazı büyük işlerin Türk müteahhitlerine verilmesi ikili anlaşması, petrol-doğal gaz karşılığının müteahhitlik hizmetiyle ödenmesi gerçekleşir mi acaba? Böylesine doğal gaz sıkıntısı çekerken inşallah olur diyoruz...
18.5 milyon dolara Özyeğin'e sattı
ÖNCEKİ gün geç saatlerde nihai anlaşmaya imzalar atıldı.
İstanbul'da Fiba'daki toplantıda, bir süredir devam eden müzakereler 18.5 milyon dolarlık satış anlaşmasıyla sonuçlandı.
Perakendecilik sektörünün önde gelen firması Fiba Holding ile dağıtım sektörünün öncü büyüklerinden Sezginler Holding'in anlaşmasıydı bu...
Sezginler Holding'in patronu Sezgin Elmas, Spar Marketler Zinciri'ni Fiba'nın sahibi Hüsnü Özyeğin'e, söylediğim gibi 18.5 milyon dolara sattı.
Sezginler, esas alanlarına dönüş yaptı. Yani, dağıtım ve toptancılığa. Şimdi bakkallara konsontre olacaklar. İhtisas alanı olmayan marketçilik işini ihtisas sahiplerine barıktılar.
Yüzde yüzü Sezginler Holdinge aitti Alman menşeili Spar'la marketçilik alanındaki diğer büyükler Doğuş Holding, Koç Holding de ilgileniyordu. (15 marketi olan Spar'ın geçen yılki cirosu 20 milyon dolar olarak açıklanmıştı.) Fiba en iyi teklifi verip, acele de davranınca Spar, Fiba'nın oldu. Sezgin Elmas ve Hüsnü Özyeğin iyi arkadaştır. Sezginler ile Fiba'nın ileride ticari birliktelikleri olabilir...
Paylaş