Oya Berberoğlu: Çolakoğlu, yurtdışında ikinci bankayı kuruyor

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Geçen gece İstanbul gece hayatının gözde mekanlarından Havana Kulüp'teydik... Çolakoğlu Grubu'nun Türk Ekonomi Bankası'nın etkinliğiydi. TEB, bireysel bankacılığı da ‘‘Düşündüğün anda çözüm hazır’’ sloganıyla ağırlıklı olarak giriyordu. Cem Ceminay'lı şov güzeldi, çok güldük... Müşterilere, bankaya hiç uğramadan telefon veya internet üzerinden sundukları hizmetleri esprilerle süsleyerek anlattılar. Kredi almak, sigorta yaptırmak akla gelebilecek ileri bankacılık hizmetleri için telefon açtığınızda beyana güven püf noktası. Tıpkı Batı'da olduğu gibi. Bir sürü soru soruyarlar o arada psikolojinizi de yabana atmıyorlar. Sanki bir ‘stres testi’ gibi anlayacağınız. Nasıl bir kişilik olduğunuz da bu testle kayda geçiyor! Azami ihtimam...

Çolakoğlu Grubu, Kocaeli Bankası adlı yerel bir bankayı satın alarak(1981) finans sektörüne girmişti... Geçenlerde hisselerinin yüzde 20'si çoğıunluğu yabancı fonlar olmak üzere satıldı. Hedefleri anlayabildiğim kadarıyla yüzde 51'lik hissenin dışındakileri peyder pey halka arz etmek.

TEB ülkemizdeki önemli halka arzlara aracılık etmiş bir banka. Neredeyse bu kapsamdaki şirketlerin 4'te 3'ü bu bankanın elinden geçti...

TEB yüz milyonlarca dolar tutarda fon yönetimine sahip...

TEB'in Hollanda'da da bir bankası var. Yurtdışında ikinci bir banka daha kuracaklar. Hangi ülkede olacağı netlik kazanmamış henüz ama AB ülkelerinden birinde olacağı kesin.

TEB'in ulusalararası standartta önemli özellikleri var. Aktif kaliteleri yüksek. Net sermayesi 24.5 trilyon lira. Finans dışında hedefleri yok. Banka olarak gayrimenkul yatırım hevesinden hep uzak durmuş...

Avrupa'da önemli bir Türk varlığı mevcut. Türk müteşebbisi, sermayesi Avrupalı oldu. Bu potansiyeli değerlendiriliyor ne güzel...

Bu bankayla ilk haşır neşir oluşum 1986-87 yıllarına rastlar...

Özelleştirme politikasının, Türkiye gündeminin en sıcak konusunu oluşturduğu zamanlardı. Özelleştirmeyle daha yeni yeni tanışılıyordu...

Bu konuyu da takip eden bir gazeteci olarak işte ilk o zaman Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile temasımız olmuştu. Yatırım bankacılığı yapıyor, farkını farkettiriyordu. O zamanki Özelleştirme İdaresi bünyesine özelleştirilmek üzere devredilmiş bazı kamu kuruluşlarına master plan hazırlıyor, özelleştirme danışmanlığı yapıyordu.

Beni en çok etkileyen tarafı ise şeffaflığıydı... Doğru bilgilere bu kanalla çok ulaşmışımdır...

Yanı sıra ekonomide yeniden yapılanma, şirket birleşmeleri, dışa açılma gibi vizyonu o zamandan çizmişlerdi...

Kuşkusuz bugün ulaştıkları noktada öngörülerinin, doğru stratejilerinin çok payı olmalı...

Yabancılar artık istikrarı sormuyor

YILARCA Akbank'ta çalıştıktan sonra TEB'e geçmişti. Bankanın isim babası. TEB Genel Müdürü Dr. Akın Akbaygil'in TEB'deki görevi önümüzdeki nisan ayında 18. yılına girecek. Pek basına çıkan biri değil.

Akbaygil'in doktorası uluslararası para sistemleri üzerine. Tarihe meraklı, özellikle Bizans-Roma dönemine.

Akbaygil, siyasi iktidarın ekonomiye yönelik hedefleri konusunda iyimser. Artık Ankara'nın kaçınılmaz olarak enflasyon üretemeyecek noktada olduğu inancında. Siyasi istikrar bakımından da çok umutlu. Bu havayı yabancılarda da gördüğünü söylüyor. Diyor ki ‘‘Bize hep yurtdışındaki toplantılarımızda, görüşmelerimizde genellikle iki soru sorulurdu. Siyasi istikrar Türkiye'de olabilir mi? Güneydoğu sorunu ne olacak? Artık bu tip sorulara muhatap olmuyoruz. Çok seviniyoruz, ülkemiz adına mutlu oluyoruz.’’

Dr. Akbaygil rekabetin global olmadığında hiç bir şey ifade etmeyeceğini anlatıyor. İSektörde yeniden yapılanma açısından da hükümet kontrolünün, siyasi etkilerin ortadan kaldırılması yönünde hükümetin adım atmasının gereği üzerinde duruyor. Akbaygil, ‘‘Türkiye'nin kapitali var ama burada değil. Bu fraksiyonu mobilize edersek ki tamamen Ankara'nın misyonudur bu, o zaman lig atlayacağız’’ diyor özetle. Milli bazda (TL) tasarrufların artması yani.

Tabii aktif güçten etik kurallara kadar bu sektörde olmazsa olmaz koşullarının uygulanır olması, yapısal devrim çok önemli.

Fikri hür vicdanı hür

Akbaygil'le ilgili yazıya noktayı Bankacılık Üst Kurulu için koyalım. Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in Kurul Başkanlığı'na kesin gözüyle bakılıyor. Bazı bankacılar Temizel'e sıcak yaklaşmıyor. Dr. Akbaygil ise şöyle diyor: ‘‘Eğer gerçekleşirse doğru bir seçim olur. Temizel'in fikri hür vicdanı hür. Onun gibi birisinin olmasında büyük yarar var.’’

Yazarın Tüm Yazıları