Oya Berberoğlu: Boyner banka satın alıyor

Oya BERBEROĞLU

İşadamlarını es mi geçecek yani... ‘Çin Gribi’ bu, fena çarpıyor. Şu sıralar kiminle konuşsam gripten muzdarip. Ayakta da geçirilmiyor meret, yatırıyor.

Cem Boyner de nasibini alanlardan. Yurtdışı görüşmelerine gidemedi, tam 5 gün yorgan döşek durumundaydı. Antibiyotikler, bitki ilaçları derken biraz kendine geldi...

Boyner Holding'in patronu Cem Boyner, hatırlarsınız siyaset arenasına yepyeni bir solukla girmişti. Yeni Demokrasi Hareketi'nin lideriydi. Şartlar öyle gerektirdi çabuk pes etmişti. Kendisiyle ‘‘Ne olacak bu siyasetin hali’’ muhabbeti ve 18 Nisan seçimlerine ilişkin tahminlerimizi konuştuk. İş dünyasındaki genel beklentiye katılıyordu. DSP-ANAP koalisyonu olabileceğini tahmin ediyordu. Bazı işadamları gibi oy kullanmama eğilimi de taşıyordu.

Gelelim kulislerdeki söylentilere...

Boyner Grubu'nun bir banka kurmayı planladığı konuşuldu. Yanı sıra Bankekspress'le ilgilendiği söylendi. Cem Boyner'in, Yapı Kredi Bankası Genel Müdürlüğü'nden kısa süre önce istifa eden yakın arkadaşı Burhan Karaçam'a iş teklifi yaptığı da yayıldı.

Karaçam bana, gerek patron gerek yönetici olarak ‘‘Bankacılık yapmayı düşünmediğini’’ söyledi.

Cem Boyner de ‘‘Bizim için Karaçam'la beraber çalışmak şereftir. Ama bu anlamda görüşmemiz olmadı’’ dedi. Cem Boyner, Bankekspress'le kesinlikle ilgilenmediklerini vurguluyor.

Bir küçük bankayı satın alacaklarını, daha sonra yurtiçi ve dışından yabancı ortaklar katacaklarını anlatıyor. Çarşı mağazalarında 20'ye yakın şube açacaklarını belirtiyor. ‘‘Temelini tüketici finansmanı ve kredi kartları oluşturacak. Bizim için şube sayısı konusu, şirket finansmanı önemli değil. Tamamen tüketici finansmanına yönelik çalışacağız. Bambaşka bir format anlayışımız var’’ diyor.

Tüm ısrarlarıma, baş harfi S mi B mi gibi bilmece oyunlarıma rağmen satın alacakları bankanın adını söylemedi.

Anlaşması varmış. İki ay sonra açıklanacakmış...

Hayırlı olsun...

45 milyarlık patlayıcı çalındı

SEÇİM nabzı için Anadolu yollarına koyulduk... Seçim bölgelerimden biri olan Kayseri'ye geçmeden önce Ankara'daki işimi halletmek için bir saat rötarla sevdiğim şehirdeydim. Havaalanından çıktım, cep telefonumu açtım, bekleyenlerin, ‘‘Ağaç olduk’’ sitemlerinden sonraki bomba telefonla sarsıldım!

Yok canım bir bombalanma olayı değildi... Güzel haber anlamında bomba demek istedim. Arayan eski bir bürokrat arkadaşımdı. Makine Kimya Endüstrisi Kurumu'ndan (MKE) milyarlarca lira tutarında av fişekleri ve bomba yapımında kullanılan kapsüllerden çalındığının ortaya çıktığını anlattı.

Hemen Ankara Büromuza gelip bir iki telefonla biraz daha bilgilendim.

MKE'nin Kırıkkale'deki Kayaş Kapsül A.Ş.'den çalınmış bu patlayıcılar. Tesbit edilebilen yaklaşık bir yıl içinde 45 milyar lira tutarında patlayıcı maddenin çalındığı. Patlayıcıların satışı buradan yapılırmış. Üç ay kadar önce farkedilmiş. Şimdi durmuş. Genel Müdür Mehmet Pehlivanlı bu skandalı çözmek için baş koymuş, didiniyormuş. MKE'nin bağlı bulunduğu Sanayi Bakanlığı'nın ve MKE'nin müfettişleri aylardır çalışıyorlarmış yapanları bulmak için. Organize iş gibi duruyormuş. Depolarda çalışanların sayısı artırılmış. Şüpheliler sorgudaymış.

Ancak anlayamadığım, aylardır müfettişlerin çalışıyor olması ama arpa boyu yol alınamaması...

Olmaz böyle şey!

Çankırı Valisi'ne yönelik suikasttaki patlayıcıların MKE'den çalıntı olduğunu biryerlerde okumuştum. Büyükşehirlerde bombalı saldırılar sürüyor.. Devletin işyerinden milyarlarca lira tutarda patlayıcı madde çalınıyor. Bu sadece Kayaş'ten değil MKE'nin diğer satış yerlerinden de oluyormuş. Bu maddelerin bir bölümünün terör örgütlerine gitmediğini kim garanti edebilir? Lütfen sorumlular bir an önce ortaya çıkarılsın...

Hörmet edilir

ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hakan Tartan arkadaşımdır. Gazeteci kökenlidir. DSP'nin genç, çok çalışkan, pırıl pırıl, umut vaaddeden milletvekillerinden.

Makamında buluştuk, müfettişlerle toplantısı bitmek üzereydi. Azerbaycan başta olmak üzere Türk Cumhuriyetleri'ne ILO standartlarında bilgi ve teknoloji yardımı çalışmaları hakkında konuşuluyordu.

Bizim müfettişler, bu ülkelerle Türkiye arasında yapılan anlaşma gereği, kardeş memleketlere, çalışma bakanlığı kurma, işçi sağlığı, teftiş nasıl yapılır gibi konularda yardımcı oluyorlarmış. Sık sık ekipler halinde gidip geliyorlarmış.

Bir anektod o kadar hoştu ki, sizlere aktarmadan edemeyeceğim. Müfettişlere, Azerbaycan'daki müfettişlerin kaç para maaş aldığını sorduk. 50 dolar alıyorlarmış. Ev devletten, ama yine de bu paraya geçinmek zor. Bizim müfettişler de Azerbaycanlı meslektaşlarına bu kadar parayla nasıl geçindiklerini sormuşlar. ‘‘Bize hörmet edilir’’ yanıtını almışlar.

Hörmetten kasıt da para yardımı oluyor.

Bal gibi rüşvet işte.

Şirketler ‘‘hörmet’’ ediyor oradaki memurlara.

Gel de rahmetli Turgut Özal'ın, ‘‘Benim memurum işini bilir’’ lafını hatırlama.

Taa Azerbaycanlara kadar gitmiş!

Demirel'in Emlakbank yorumu

EMLAK Bankası yıllardır hep usulsüz krediler, görevden alma, soruşturmalar, davalarla çalkalanıyor.

Emlak Bankası Genel Müdürü Erdin Arı görevden alınacak biliyorsunuz. Daha ANASOL\D Hükümeti döneminde Arı'nın görevden alınması için kararname hazırlanmıştı. KİT Komisyonu ve Başbakanlık hukuk müşavirlerinin görüşü çerçevesinde. Genel Müdürlüğe atanabilmesi için kamudaki görev süresinin yetersiz olduğu ve hakkında dava açıldığı gerekçesiyle. Ancak Arı'nın görevden alınmasına ilişkin kararname o zaman bekletilmişti.

Ne zamanki DSP Hükümeti kuruldu Bakan Hikmet Uluğbay Arı'nın görevden alınması yerine Ali İhsan Karaca'nın atanmasına ilişkin kararnameyi Köşk'e göndermişti. Kararname Köşk'te takılınca, hükümet de geri çekmeye karar verdi. Arı'nın görevden alınmasının istenmesinin gerekçeleri arasında küçük ve zordaki bir bankaya çok büyük miktarda usulsüz para aktardığı gerekçesiyle. Bu bankanın sahibi de Arı'nın iyi ilişkiler içinde olduğu bir grup.

Ancak, operasyon seçimden sonraya bırakıldı...

Arı lehine Köşk nezdinde kulisten söz açıldı, madem Murat Demirel'e gelelim...

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kardeşi Şevket Demirel'in oğlu işadamı Murat Demirel'in devreye girdiği de söylendi. Yani, Murat Demirel ile Erdin Arı'nın iyi arkadaş oldukları ve Murat Demirel'in, Arı'nın görevden alınmaması için amcasıyla konuştuğu iddiaları yayıldı.

Murat Demirel'e hangi dostları için devreye girdiğini sordum, güldü...

Şöyle diyor:

‘‘Böyle bir tasarrufum söz konusu olabilir mi? Karışmadım, karışmam da. Arı'yı devlet mekanizması görevden alırsa alır. Beni ilgilendirmez. Bu tip konuların yanına bile yaklaşmam, duymak dahi istemem. Bu ilişkilendirmeler iyiniyetli değil, ayıp...’’

Egebank'ın Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demirel sorum üzerine Egebank'la Emlakbank'ın kredi ilişkisi olmadığını da söyledi...