Paylaş
‘Adnan Hoca’ lakaplı Adnan Oktar DGM'ce sorgulanıyor. Kurduğu Bilim Araştırma Vakfı'nın bazı yönetici ve üyeleri de...
Adnan Oktar ve adamlarının lüks yaşamını gözönüne alarak ‘‘Maliye Bakanlığı uyuyor mu?’’ diye sormuştuk. Nihayet Maliye Bakanlığı ses verdi...
Çok yönlü bir araştırma başlatılmış. Öncelikle Adnan Oktar'ın vergi mükellefiyeti var mı, yok mu buna bakılıyor. Yanı sıra yine vergi açısından Bilim Araştırma Vakfı'nın iktisadi teşekkülleri var mıdır, bu araştırılıyor. Maliye'nin bilgi bankası didik didik ediliyor. Tabii bu vergi incelemesi Adnan Oktar'ın varsa eğer bankalardaki kişisel hesaplarını da içeriyor. Gerçi bakıyorsunuz süper lüks evler, çiftlikler Oktar'ın üzerine kayıtlı değil. Bakalım Adnan Hoca'nın kişisel serveti ortaya çıkarılabilecek mi? Kayıtlarda 5-6 Adnan Oktar ismine rastlanmış ama bu Adnan Oktar mı henüz netleşmedi.
Asıl önemlisi vakıf yönetici ve üyelerinin servetlerinin araştırılması. Bu zengin çocukların işletmeleri acaba ne kadar vergi vermiş? Servetlerinin kaynağı nedir? Bu yönde de inceleme yapılıyor.
Türk Ceza Kanunu'na dayanılarak mali suçlar bakımından da Adnan Oktar ve adamları hakkında araştırma başlatılmış.
Kısaca ‘Kara Para Kurulu’ diye nitelendirdiğimiz, Maliye Bakanlığı bünyesindeki Mali Suçları İzleme Kurulu da ayrı bir araştırma başlatmış. Bu suçlar kapsamına özetle şantaj, uyuşturucu, kaçakçılık, dolandırıcılık, irtikap, rüşvet giriyor.
Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova'ya sormuştum. ‘‘Siz ne yapıyor sunuz?’’ diye. Yalova da henüz duruma yeni bakanlardan... Sonuçları merakla bekliyoruz.
Aslına bakarsanız saydığımız türde araştırma soruşturma ve denetim mekanizmalarının çok önceden devreye girmesi lazımdı. Maalesef adamlar gözaltına alındıktan sonra devletin kurumları araştırma gereğini duydu.
Belki de siyasi baskılar(!) vardı da o nedenle üzerlerine gidilemiyordu...
Ama ‘Cesur Yürek’ İçişleri Bakanı Sadettin Tantan neşter atmayı başardı. Arkası da çorap söküğü misali geliyor. Tıpkı Malki cinayetinde olduğu gibi...
Clinton'ın gelmesi paradan da önemli
ABD Başkanı Bill Clinton'ın ailesiyle Türkiye'ye yaptığı uzun ziyaret, devlet organlarında olduğu gibi iş ve finans dünyasında abartmıyorum büyük sevince neden oluyor.
Konuştuğum işadamları ve bankacıların ortak kanaatleri şuydu: ABD Başkanı'nın bu ziyareti, Türkiye'ye verdiği destek mesajı ABD'nin yaptığı, yapacağı para yardımlarından çok daha önemlidir. Çünkü bu destekle, dünya finans çevrelerine mesaj verilmiştir, kapı açılmıştır...
ABD Başkanı konuşmalarında üç ana nokta üzerinde durdu. Bölgede Türkiye’nin liderliği demokratikleşme ve serbest pazar ekonomisine sahip çıkılması.
Türk ekonomisi açısından Clinton'ın Türkiye ziyareti nasıl gelişmelere yol açabilir?
Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Şenver'in yorumu şöyle:
‘‘Dünya kamuoyuna Türkiye'nin destekçisi olduğu mesajını verdi. Bu gerçekten çok önemli. Siyasetçiler ve iş adamları da bu olumlu rüzgárı doğru hedeflere zamanında gitmek için akıllı bir şekilde kullanmak durumunda şimdi. Dünya finans sektörlerinden yeniden Türkiye'ye para akışının sağlanabileceği mesajıdır aynı zamanda.
Clinton'ın olumlu mesajları, IMF ile stand-by anlaşması ve Helsinki'de Türkiye'nin AB adaylığına ilişkin çıkacak olumlu karar biraraya getirdiğimizdeki çok güzel bir resim ortaya koyacağız. Yani Türkiye'nin büyüyen gelişen pazarlar arasında 10 ülke içinde en üst sıraya çıkmasını bekliyorum.
İhtiyacımız olan kaynakların Türkiye'ye girişini sağlamak bizim kurtuluşumuz olacak. Yoksa enflasyonu, bütçe açığını aşağı çekmeyi dış kaynak girişi olmadan sağlamamız imkansıza yakın zorlukta.’’
Çerkezköy konutları niçin teslim edilmiyor?
İSTANBUL'da Emlakbank'ın yaptırdığı Çerkezköy konutları aylar geçmesine rağmen hak sahiplerine teslim edilmiyor...
Okurlar arıyor. İsyan ediyor. Bazıları Marmara depdreminde en fazla etkilenen Avcılar'da oturan vatandaşlar. Diyorlar ki; ‘‘Çerkezköy konutlarında dairemiz var. Geçtiğimiz mayıs ayında teslim edilecekti. Etmediler. Evlerimiz hasarlı, bazılarımız sokaklarda. Bir an önce Çerkezköy'deki konutlarımıza geçmek istiyoruz. Ama Emlakbank iskan parasını yatırmadığı için evlerimiz verilmiyor? Ocak 2000'de ancak teslim edilecek miş...’’
Çerkezköy konutlarında hak sahiplerinin protestoları tabii hem Emlakbank yönetimine hem de bu bankanın bağlı olduğu MHP'li Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu'na da ulaşıyor...
Evlerin teslim alınanaması konusunda bir iddia daha var ki olacak şey değil demek gerekiyor ama bunlar maalesef ülkemizde olağan hale geldi.
Nedir iddia? Emlakbank 1999 yılı bilançosunu iyi göstermeye çalışıyor. çok büyük para olmamakla birlikte 158 milyar liralık iskan parasını belediyeye yatırmıyor...
Konuyun ilgili Devlet Bakanlığı'ndan araştırdım.
Konutlar tam anlamıyla bitmediği için eksik teslim yapmama gerekçesiyle hak sahiplerine konutları teslim etmemişler.
Tepkiler had safhaya çıkınca bir orta yol bulunmuş. Devlet Bakanlığı'nı, Banka'yı arayanlara şifahi olarak, ‘‘Tamam gidin anahtarınızı alın, eşyalarınızı koyun. İsterseniz de oturun’’ deniliyor.
Emlakbank Yönetimi bu kararı 12 Kasım'da almış. Bakan Somuncuoğlu da Çerkezköy'deki Emlakbank ilgililerine talimat vermiş, anahtarları verin diye.
Çerkezköy'de 1940 konut var. Yapımı bitmiş durumda. Bunlar daha ziyade orta gelirliye hitap eden çok katlı konutlar.
Buradaki evlerine geçmek isteyenler umarım bu şifahi beyan karşılığında evlerine geçebilirler. Belediye de umarız ki zor durumdaki bu vatandaşların evlerine elektrik, su verir.
İskan parasını yatırarak bu işi kökünden çözebilecek olan Emlakbank'ın parayı ödeyemiyor olması gerçekten içler acısı.
Bankayı tarihi boyunca çıkarcı uygulamalarıyla bu hale getiren siyasiler, dönmeyeceği baştan belli kredilere imza atanlar şimdiye kadar hiç utanmadılar. Çok bahar geçti de bu arpalık özelleştirilmedi.
Paylaş