Paylaş
Yalova'da, ünlü müteahhitlik firmalarının yaptığı konutlar da yıkıldı. Binlerce kişi enkaz altında can verdi... Bu bir doğal afetti ama can kaybının sorumlusu bozuk düzendi, sistemdi... Bu anlamda yapıların projelerini çizen mimar, mühendisler, statikçiler, müteahhitler ve denetimi yapmayan, göz yuman, rüşvet alan belediyeler, sadece oyu düşünen başkanlar, düzgün yasa yapmayan Meclis, tek bildiği neredeyse imar affı olan siyasi otorite, hepsi suçlu. Biraz daha ucuz olsun, ev sahibi olabilelim diye kaçak-kötü inşaat talebini yükselten bizler de suçluyuz! Yine gördüğünüz gibi her şey gelir dağılımının bozukluğuna, fakirliğe dayanıyor...
Yalova'da, ünlü Sazak Ailesi'nin yine ünlü inşaat firması Yüksel İnşaat'ın yaptığı konutlar da depremde yerle bir olmuştu. Yüksel İnşaat'tan hiç ses çıkmadı!
Yüksel İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yapan, geçen seçimlerde Meclis'e girdiği için şirketindeki görevinden ayrılan MHP Eskişehir Milletvekili Süleyman Servet Sazak'la konuştum.
Yaptığınız konutlar neden yıkıldı?
Sazak: Şirket mensubu olarak konuşamam, ama aldığım bilgileri size aktarabilirim. Yüksel İnşaat yetkilileri bir hafta sonra açıklama yapacaklar. Sorumluluğumuz var mı diye bilimsel araştırma yaptırıyorlar. Jeoloji mühendisleri, statikçiler, bu binaları yapan teknik elemanlarımız (1971-73'te yapıldı bu konutlar), bilirkişiler orada incelemelerini yapıyorlar, numuneler de incelettiriliyor. Depremdeki can kaybı dolayısıyla acımız büyük. Bu acının altından kalkmak olanaksız. Yanı sıra 40 yıllık itibarımız 45 saniyelik bir hadise ile yerle bir oldu. Kurumsal manada çok ciddi gururumuz kırıldı. Bu binaları yaptığımız dönemdeki şartlarda en iyi statikçiler, en iyi mühendisler, en kaliteli ürünlerle çalışmışız. Depremi duyduğumda bizim konutlar ayakta kalır diye düşünmüştüm...
Sizin firma da deniz kumu mu kullanmış?
Sazak: Ben o konutların yapıldığı dönemlerde 15 yaşındaydım. Dediğim gibi bir sorumluluğumuz var mı diye araştırıyorlar. Deniz kumu kullanılmamış. İznik Gölü'nden kum kullanılmış. Demirler 26'lık. O günün şartlarında betonarme, deprem standartlarına uygun yapılmış. Bildiğiniz gibi henüz beton santralleri yoktu o zamanlar. Yüksel İnşaat teknik tahlilleri yaptırıyor, önümüzdeki hafta kamuoyuna açıklayacaklar. Net olan fay tabakasının oraya doğru gelip iskeleyi ikiye böldüğünü görüyor herkes.
Neler hissediyorsunuz? Bu kadar can gitti.
Sazak: İnsan hayatı gittikten sonra ne söyleseniz boş. Bizim binaları yapanlar, şirketimiz teknik sorumluluk açısından vicdanen rahatlar da giden canları geri getiremezsiniz. Sorumluluğumuzun ne olduğunu bilmek önemli bir hadise. Buna bakıyoruz. Bana iki miras kalmıştı, biri soyadım diğeri Yüksel İnşaat. Benim için çok değerli. 100'lerce iş yapmışsınız, şimdi gururunuz da kırıldı. Kafamızı kaldıramadık... Bu işte çok önemli bir şey daha var. Türkiye'de projeyi yapanların aslında projeyi sürekli olarak denetlemesi lazım. Maalesef ülkemizde projeyi yapanlar projeden sorumlu değil. Baştan sona denetler hale getirirseniz sistemde sıkıntı olmaz. 1998'de çıkan deprem yönetmeliği hakikaten dünya standartlarında. Buna uygun yaparsanız bir şey olmaz. Ama inşaatlarda denetim yok!
Paylaş